Ya biz olmasaydık?

Farkında mısınız?
Demirci ‘de artık insanlar her yerden, her şeyden haberdar.
Bizim memlekette meşhur bir söz vardır “ Yalanı yukarı çarşıda söyle, aşağı çarşıda kendin inanırsın”
Demirci’de  “vıdı vıdı iletişim şekli” yıllarca hep hayatın içinde olmuş, bu bazen dedikodu çizgisinde kalsa da, bazen siyasetin içinde bile kullanılmış.
Dönemin mahalli idarecileri sabahtan akşama kahve kahve gezen bir iki malum zatı doldurur, memleketin sokaklarına salar, istediği mevzuunun ilçede gündeme gelmesini bile sağlarmış.

Basın medya işleri bu ilçede yıllardır rahvan yürüyüşlerle götürülmüş.
Allah rahmet eylesin gazeteci Raşit Özsürücü ustam ömrü boyunca TRT ‘de bir iki haber yakalayabilmiş ülkede gündem oluşturan.
Gazetelere verdiği haberler ise genelde ulusal gazetelerin Ege eklerinde deyim yerindeyse küçük puntolarla yayınlanabilmiş.

İnternetin hayatın içine girmesinin ardından, hele hele ceplerimizden eksik edemediğimiz telefonlar devreye girince şu an adeta zamanla yarışıyoruz.

Haber atlatma gazeteler arasında günlerle hesap edilirken, günümüzde ise dakikalarla ölçülür hale geldi.
Okurlarda habere karşı doyumsuzluk, zamana karşı hazımsızlık bile başladı.
Genç kuşak bu internet ve android telefon işinin hakkını veriyor. Dibine kadar bu işin imkânlarından yararlanıyor.
Bu ilçede neşriyatın siyah beyaz tekniklerle haftalık, Tarzan otobüslerle gelen 3 gün öncesinin tarihi yazılı İzmir gazeteleri geldiğinde ise “yeni gaste geldi “ diye ifade edilen dönemleri bu genç nesil bilmiyor maalesef… Bu doyumsuzluk ve hazımsızlığa engel olamamaları bu coğrafi esaret günleri yaşamadıkları için..Çünkü yeri değişmeyen tek yer Demirci. Bunları kıyaslama şansları hiç olmayacak bunun adı sadece geçmiş.

Haber akışımız bölgesel ve yerel anlamda trafik olarak çok yoğun.
Benim kendime göre bir tarzım var.
Ziyaret etti haberlerinden yıllarca nefret etmiş ve haberciliği daha üste taşımak için bireysel imkânsızlıklarla saha bulamayışım, alternatif sahaların ise başkalarının hükümranlığında olmasıyla bir ön tıkanması yaşamamız, belki de geçen zamanla birlikte bu iş için bizi iyice biledi.

Demirci ‘de birilerinin “benim istediğim kadar bilgi, benim istediğim kadar tepki ve olanın bitenin üstünü örtme, düzeni bozmama, milleti uyandırmama” gibi olgulara hizmet ettiği günler ise çoktan geride kaldı.

Demircili habere doyuyor.
Demircili her şeyden haberdar.
Demircili aldığı haberlerle sorma ve sorgulama hakkını kullanabiliyor.
Siyasi ve bürokratik baskıları tınlayan kalmadı.
Kimsenin kimseye eyvallahı yok.
Anında haber, yerinde haber ve işlerini iyi yapmayan, kul hakkını gözetmeyip lüp lüp işine bakanlara geçmiş olsun.
Bir gıdım bile çekincesi olana, bir adım bile geriye gidene yazıklar olsun.
İplikler pazara, kirli çamaşırlar ortaya çıkarılmaya devam edecek.
Büyük makamların küçük adamları tersinden ne yaparsa veya yapması gerekirken neyi yapmazsa, tepelerindeyim…
Bildiğim tek şey var.
Demirci ‘nin haber almaya hakkı var.
Bilgisizlikten, cehaletten köşe başı tutanların işine gelmesekte.
Bu halkın haber almaya, sormaya, sorgulamaya hakkı var.
Bir de tersinden düşünün..
Yaptığımız haberler meydanda.
Kimleri kamçıladık, kimlerin suyunun yolunu değiştirdik, kimlerin bağladıkları vanaları kör tıpa yaptık…
Evet tersinden düşünün..
Ya biz olmasaydık?….

Mustafa Temiz
YORUM EKLE