3 Aralık neyi anımsatıyor?

3 Aralık tüm dünyada engelliler günü olarak benimsenmiş, engelli bireylerin sadece o gün hatırlandığı, idarecilerin sadece o gün engelliler için " aklımızdasınız, sizleri seviyoruz, sizleri düşünüyoruz, inşallah yapacağız, inşallah, maşallah" nutukları attıkları son yıllarda alelalade bir gün olarak yaşadığım bu ülkede bir gerçek artık.

Toplumda eğitim görmüş engellilerin farkını fark etmeyen var mı?

Yıllardır "eğitilmiş engellinin engeli yarıya düşer" sözünü kendime münhasır olarak hep ifade etmişimdir.

Gözleri görmüyor ama bugün yerli otomobil olarak bilinen TOGG 'un gözlerini tasarlayan görme engelli Zülal diye bir kadın.. Bu uygulama şu an TOGG'da kullanılan teknoloji....

Gözleri görmüyor ama bugün Kuran'ı Kerim okuyan kaç görme engelli hafız var, çevrenize bir araştırın...

Gözleri görmüyor ama siz hiç görme engelli bir müzisyen çalarken dinlediniz mi, ben çok dinledim... Elimde çalınan eserin notası var, ya bir sekizlik es, bir tane koma 16 lık bir notayı atlasana mubarek... Görmediği halde, nota önünde görenlerden bile hatasız çalan çok müzisyen tanıyorum... Önüne nota koyan gören müzisyenlerle de bazen bu görmediği halde sıfır hata çalabilenleri kıyaslamak ve takdir etmek gerekmiyor mu?

Ampute eli kolu olmayan insanlar var.. Becerilerinde hayattaki duruşlarında vücudundaki uzuv eksikliğiyle ilgili bir eksiklik göremediğimiz onlarca insan var. Onurlu, gururlu, şuurlu mesela  neredeyse hepsi... Bu olguları hissedip yaşayanlar mı, bunlar olmadan iki delik arasında yaşayanlar mı engelli?

İki koltuk değneği ve tek bir ayakla Ampute sporcuların bu gezegende ülkemize getirdiği "Dünya Şampiyonu" ünvanını, bizlere gurur yaşattığını unutmuyoruz değil mi?

İşitme engeli var ama yüreğiyle duyuyor. Çevrenizdeki işitme engellileri lütfen iyi gözlemleyin, ne kadar zeki insanlar görün. Onların becerileri ne olursa olsun odaklanma sorunu yaşamadıkları için, hangi işe el atsalar hakkından gelirler, performansları ile de daima aynı işi yapan sağlıklı insanlara fark atarlar. Bu insanları bakarken görün biraz olur mu? Görmüyorsaniz siz engelli sayılırsınız...

Bedensel engelli, tekerlekli sandalye üzerinde yaşayan, ne kadar yetenekli insan var bir bakın..Yüzlerindeki sevgi dolu yaklaşımlarıyla yürekleriyle koştuklarını, koşarken ayaklarla değil, yürekle de koşulabildiğini hissetmeye çalışın...

Daha bir çok engel grubunda eğitilmiş veya idealist bir anne veya babanın gayretiyle çok mücadele edilerek hayata kazandırılmış binlerce engelli örneği var...

3 Aralık günü kutlamalar yapılıyor... Hayata duruşta, işini yaparken, yaşarken birçok eksikliği olan bana göre engeli olan insanlar, bedensel veya bir uzuv eksikliği var ise o insanların gününü kutluyor veya 3 Aralık deyince kendinde bir uzuv eksikliği olmayınca öyle algılıyor...

Bu insanlar sıradan insanlar da değil üstelik...Yönetici, idareci, belli kurumlarda etkin görevleri olan insanlar...

Şimdi bu 3 Aralık dünya engelliler gününde hayatın içindeki düşünememe, yasaları uygulamama engelli gruplarını size yansıtayım.

TBMM'de tam 20 yıl önce bir yasa geçti. Engelliler yasası. Bu yüzlerce maddesi olan yasanın içindeki bir madde 20 yıl önce ötelendi. 5 yıl, sonra günü geldi bir 7 yıl, sonra bir 5 yıl daha... Ne bu biliyor musunuz?
Bu madde şehirlerarası otobüsler için bir yasa. Otobüs üreticilerini ve özel otobüs şirketlerini bağlayan bir yasa. Bu şehirlerarası otobüslerde geciktirilen yasaya rağmen, otobüs üretenlerde kendiliklerinden engelli düzenlemeli bir araç tasarlayıp, üretip ortaya koymuyor üstelik. Düşünün bu ülkede yaşıyorsunuz ve kendi memleketinizden normal insanlar gibi biletinizi alıp istediğiniz şehire gidemiyorsunuz. Düşünün bunun adı anayasa ihlali değil mi? Anayasada bireylerin seyahat özgürlüğü bir hükümdür.

Dünya Sağlık örgütünün resmi rakamlarıyla bu ülkede 10 milyon engelli var. Yani bu ülkede her 8 kişiden biri engelli...
Bu otobüslerde zorlanan bedensel engelli sayısı da az buz değil yaklaşık 4 milyon. Yani bu ülkede 4 milyon insanın seyahat özgürlüğü bir yasa yüzünden kısıtlanabiliyor. Şimdi seyahat edebilmek için özel araç bulup maddi külfete giren, birilerinin kucaklamasıyla otobüse çıkıp inebilen engelli mi daha engelli, yoksa bu yasayı öteleyen siyasiler, yöneticiler, milletvekilleri, ulaştırma bakanı, Cumhurbaşkanı mı engelli?

Sağlıklı insanlar lütfen biraz empati yapın. Siz tuvaletiniz gelince ne yapıyorsunuz? Tuvalete gidiyorsunuz.. Peki evinden çıkarken dışarıda kalacağı süre içinde yediğine içtiğine dikkat ederek yaşayan, gittiği yerde engelli tuvaleti var mı diye temkinli davranarak yaşayan, engelli tuvaleti olduğu halde girdiğinde her taraf pislik içinde bir tuvaleti bulan engelli olsanız ne yapardınız? Bir günlük iki günlük geçici bir süre değil bu yaşam tarzı, ömür boyunca böyle hep tedirgin bir yaşam biçimini düşünebiliyor musunuz?

Engelli tuvaleti yapmayan, yapılan engelli tuvaletlerini de Demirci ilçesinde olduğu gibi kaldıran, asfalt şantiyesine kaderine terk eden belediye başkanları mı engelli?

Kamu binalarında engelli tuvaletleri yapılıyor, parklarda yapılıyor. Görme şansınız var ise lütfen rica edin bir bakın..Ama kapısı kilitli ve bir görevliden anahtar istenerek kullanılan engelli tuvaletlerini tercih edin.

Tuvaletleri bile engelli insanlar sağlıklı insanlardan daha temiz kullanır bunu göreceksiniz..

Çünkü oraya bir engelli daha gelir diye düşünüp orayı temiz bırakır, yaşadığı için bilir...

Şimdi yaşadığım bir tuvalet maceramla bu bölümü sonlandırayım ve size sorayım. 
Bir kamu binasına habere gittim ilgililerden bilgi alıp haber yapacağım, engelli tuvaleti var diye ofisimden çıkarken içim rahat, servislerde ziyaretlerim oldu ikramları hep kabul ettim çayları, ıhlamurları, kahveleri götürdüm. Ne de olsa bu binada engelli tuvaleti var içim rahat.
Mübarek geldi o an. Engelli tuvaleti var ya hemen gittim. İçerde ışık yanıyor, direk kapısını açtım. Ne göreyim... Orada çalışan bir memur, engelli tuvaletinde klozetin üstüne ayakkabılarıyla çıkmış, donunu da çıkarmış, bir de sigara yakmış bir güzel rahatlama seansı yapıyor. Benim girmemle birlikte öyle bir hopladı ki, Allah Allah görmeliydiniz!!!.. Beni tahmin edin, lugatımda ne kadar seçme edepli, edepsiz kelime var ise sıralıyorum... Şikayet ettim..Yetkili ve ilgili kişi çok kızdı. Ben "bu adam burayı temizleyecek bekleyeceğim" dedim inat ettim, aynısı da yapıldı, hijyen ne varsa deterjan ne varsa orası o klozet tuvalete ayakkabı ile çıkıp çömelerek hacetini yapan tarafından temizlendi ben ise tutmaktan bitap düşmüş ama hala homurdayarak tuvalet ihtiyacımı giderdim...

Şimdi soruyorum bu olayda kim engelli?

Camilerdeki tuvaletlere girdiniz mi? Bir girin çoğu camilerin tuvaletlerindeki pisliğini görün. Buraları kullananlar, abdest alma öncesi buralarda ihtiyaç gideriyorlar değil mi? Bu namaz kılmaya gelenler "Temizlik imandandır" sözüne itaat eden insanlar değil mi? Cami ile tuvaletin arasında metreler var sadece, bir yerde necaset hemen az ilerisinde ise ibadet... Şimdi kim engelli?...


Bedensel engelli biri sokağa çıkıyor. Kaldırım düzenlemeleri çoğu yerde yapılmamış, engelli giriş rampaları düzgün değil. Var olanın önüne geliyor engelli, o cadde de alternatifi de yok, engelli girişi nerdeyse tek, bir tanesi gelip araç park etmiş.

Şimdi soruyorum o rampayı kullanamayan tekerlekli sandalye üstündeki mi engelli, kaldırımlara engelli rampası yaptırmayan belediye başkanı mı engelli, yoksa o otomobilini bu rampayı kapatacak şekilde park eden güya, sözde ehliyetli şoför mü engelli?


Mesela Demirci'de Vergi dairesinin önüne bir gidin... Yapılırken mimari şaheser diye anlatılan bu binanın önündeki engelli rampasına bir bakın...Rezilliğin daniskası... Bunu çizen mimar mı, burayı yapan mühendis mi? Amaç hasıl olmamış bu çok belli..Engelliler bu binaya giremiyor kardeşim..Bunu hergün girerken görüp yaptırmayan müdür mü engelli...?

Bölgede belediye binaları içinde asansörü olmayan tek belediye Demirci Belediyesi...Bundan 10 yıl önce yaptırılması için çalışma başlatıldı ancak seçimler geldi o dönem yapılamadı. Yeni başkan geldi, bir iki kez bu talep edildi ama hala yapılamadı...Şimdi soruyorum, kapının önündeki rampaya rağmen, girişteki kapının önüne kadar belediyeye erişebilen engelli mi engelli, bu asansörü yaptırmayan Fen işleri Müdürü mü, bu talimatı vermekten aciz engelli hemşerilerini düşünemeyen belediye başkanı mı engelli?

Yazımıza eğitilmiş engelli gerçeği ile başladık yine eğitimle bitirelim...

Bu memleketin yani Demirci'nin eğitim yuvası olduğu gerçeğini herkes kabul ediyor. Celal Bayar Üniversitesi Demirci Eğitim Fakültesinin Dekanlık binası da dahil dersliklerine girişte de bina içi katlar arası asansörde de eksiklik var..

Döneminde meslek yüksek okuluna bir öğrenci kayıt yaptırdı. Engelli tuvaleti yaptırabilmek için göbeğimiz çatladı... Yaptılar ama onu da 2. kata yapmışlar....
Diyeceğim şu eğitim fakültesi gerçeğinde yani mezun olunduğunda öğretmenliği ayaklar değil, kafa yapıyor. Engelli öğrenci kayıt yaptırsa düşünün Dekanlık ve yönetim binası dahil, dersliklere ulaşılabilirlilik yok. Giremeyecek...Kayıt yaptırmaya geldiği gün burnunun direği sızlayan ve mimari engel olduğu için kayıt yaptırmadan giden öğrenci sayısını biliyor musunuz?

Bu eksiklik yıllardır kendiliğinden halledilemedi. Oysa böyle bir konu gelince herkes inşaat ustası ve hatta inşaat mühendisi moduna geçip proje üretiyor. Siz zahmet etmeyin bu ülkede kamu binalarında her türlü mimari engelli düzeneği veya düzenlemesi için hazır tek tip projeler var onu temin edip, yaptıracağınız ilkokul mezunu bir ustayada gösterseniz yapar. Engelli gerçeğini görebilmek için akademik kariyer, doçent, profesör olmaya da gerek yok... Mesele bunu anlayabilmek... Hadi eğitim yuvası için kim engelli diye sormayayım...

En büyük engel sevgisizlik, empati yapamamak ve düşünememektir.

Atlamışız, düşünemedik diye mazeret üretenler buradan ilan ediyorum ki " Düşünememe hastasıdır yani engellidir" onların gününü kutluyorum...

03 Aralık 2023
Mustafa Temiz

 

YORUM EKLE