3 Mayıs Diriliştir

Allah insanları çeşitli kavimlerde yaratmış  birbirlerini tanıyıp kaynaşsınlar diye.Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamberimiz de Veda Hutbesi’nde; ırk ayrımını yasaklamış ,siyahın beyazdan üstün olmadığını vurgulamıştır.
Ancak her millet kendi varlığını devam ettirme, dünya üzerinde hüküm verme ve topraklarını koruma mecburiyetindedir. ‘’Kişi kavmini sevmekle kınanamaz’’ hadisi şerifi hükmünce bizler de töresine bağlı olduğumuz büyük Türk milletini; sonsuza kadar var etme, sevme ve yüceltme ülküsünü kalplerimizde taşıyor, işlerimizde rehber ediniyoruz.
Bu uğurda asırlardır sayısız düşmanla savaştık. Kurt başlı bayrakları güneşin doğduğu her yere dikme ve cihan hâkimiyeti düşüncesi, İslam’ı kabul edişimizle birlikte fetih şuuruna dönüştü. Allah’ın adını hakim kılmak, Türk’ün adını yaşatmak gereği Anadolu’yu yurt edindik. Son bin yılda bu topraklarda var olma mücadelesi verdik. Hilalli bayrakların gölgesinde İstanbul’a, Roma’ya, Mısır’a, Viyana’ya uzandık.
Çanakkale’de yedi düvele kafa tuttuk. 19 Mayıs 919’da Mustafa Kemal önderliğinde küllerimizden yeniden kor olduk. Esareti asla kabul etmedik. Allahtan gayrı hiçbir şeyin önünde eğilmedik.
İşte 3 Mayıs 1944’te Türk’ün ili, töresi bozulmasın diye, emparyel sistemlere karşı milli duruşu savunan adanmış kahramanlar günlerce tabutluklarda işkenceye maruz kalmış, asla savundukları Türkçü düşünceden vazgeçmemişlerdir. 3 Mayıs 1944 diriliştir.
3 Mayıs; milletimizin yücelmesi, lider ülke olması, bölgemizde ve dünyada söz sahibi olması ve vefalı Türk’ün diğer mazlum milletlere ulaşması için bir vesiledir. Balkanlar’da, Doğu Türkistan’da, Kırım’da, Türkmeneli’nde Filistin’de, Arakan’da Türk ve Müslüman olan her yerde vefalı Türk beklenendir.
 Türk milliyetçiliği; yükselmemiz ve daima yüksekte kalmamız için yegane kuvvet kaynağıdır.
Son yılarda darbe teşebbüsleriyle, terör saldırıyla beka mücadelesi veren Türkiye Cumhuriyeti; imanlı, ahlaklı Türk milliyetçileriyle varlığını korumuş ve koruyacaktır. Söz konusu vatan olduğunda ‘’önce ülkem ve milletim’’ diyen milliyetçi anlayış, sorumluluğunun bilincinde, daima görevinin başındadır.
Türk adı yaşasın diye, Türk sancağı yere düşmesin diye, dünya kurulalıdan beri mücadele eden bütün kahramanları saygıyla anıyor, özellikle en büyük Türkçü Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere;3 Mayıs tabutluklarında işkence gören Başbuğ Alpaslan Türkeş, Hüseyin Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Reha Oğuz Türkkan, Fethi Tevetoğlu, Necdet Sançar, Cihat Savaş Fer ve isimsiz vatan evlatlarını rahmetle, minnetle yâd ediyorum.
Varlığını, Türk varlığına armağan edenlere selam olsun…

03 Mayıs 2019

İsmail Kıran
 

YORUM EKLE