Ahi Evran ismi size uymadı mı?

 Ahi Evran, Selçuklu’dan Osmanlı’ya devam eden ahilik meslek teşkilatına adını vermiştir. Hacı Bektaş-ı Veli'nin tavsiyesiyle kurulan esnaf dayanışma teşkilâtıdır. 

Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’da yaşayan Müslüman Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları hem ekonomik hem de ahlaki yönden yetiştiren, çalışma hayatını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir. 

Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo ekonomik düzendir. Ahi Evran'a Ahi Baba da denir.

İşte böyle bir ahlak, dürüstlük ve fazilet sahibinin adı yıllar önce Demirci Sanayi Sitesine verilmişti. 

Ne gereği var idiyse gelir gelmez belediye tarafından Demirci Ahi Evran Sanayi Sitesinin adı kaldırılmış ve buraya yüce divan yargılaması sonunda hüküm giymiş bir isim uygun görülmüştür. Yani ahlak, dürüstlük ve fazilet çağrıştıran bir isim ters yüz edilerek, zıddı bir sıfatla değiştirilmiştir. 

Ahi Evran adı size neden ters geldi; yeni verdiğiniz isim ne sebeple daha uygun geldi de değiştirdiniz..? Belediye meydan ve cadde adlarını değiştirmekle iş yaptığını mı sanıyor. İsim değiştirmekle halka nasıl bir katkı ve kolaylık sağladıklarını söyleyecekler acaba...

Bazı isim, terim, deyim ve kelimeler gelecek kuşaklara oranın tarihi ve geçmişini çağrıştırır. Şimdi bu isim değişikliği bize neyi çağrıştıracak bir düşünün bakalım...
Bence ahlak ve dürüstlüğü çağrıştıran Ahi Evran adı hiç değilse bu nedenle değiştirilmemeliydi. 

Hizmeti geçmek, bir eser bırakmak salt gerekçe olamaz. 
Ahir ömründe denizlerde gömülecek bir mezarları olamayacağına göre; yıllarca korsanlık yapıp, yağmaladıkları para, altın ve diğer emvali ticarete çevirmek isteyen eski devrin azılı deniz korsanları; artık karaya çıkıp hatırlı birer tüccar olmak isterler. 
Ancak ahalinin gözündeki korkunç intibayı silmek için bir yol gereklidir. O yol, karaya çıktıkları yerlerde kiliseler yaparak bu sıfatlarını örterek ticarete başlamaktır. Ve o yoldan gidilerek karada yerleştikleri yerlerde kiliseler yaparak ticarete başlamışlardır. Avrupa’nın bazı büyük kiliseleri, işte bu yağmacı korsan hayırseverlerin eseridir. 

İster kiliseye bakıp korsanlıklarına hükmet, ister korsanlıklarına bakıp
Hristiyanlıklarına hükmet...
İhsan Temel
 
YORUM EKLE