Bilet Almazsan İkramiye Çıkmaz!

 Her yeni yıl arifesinde piyango tartışması yaşanır. Haram mıdır? Helal midir? Herkes ahkâm keser. Ben hiç o tartışmalara girmem, alın teri dökmeden, emek harcamadan kazanılan paranın ne kadar helal, ne kadar haram olduğuna herkes kendi vicdanına göre karar versin. Ancak alın teri dökmeden, avantadan kazanılan para sadece piyangodan mı geliyor?

Ayrıca Milli Piyango idaresi bir devlet kurumu, bilet satışından para kazanıyor, ikramiyeler üzerinden de devlet vergisini çatır, çatır alıyor. Sadece o mu? Devlet bahisten, totodan, lotodan, içkiden, genel ev patronlarının gelirinden ve daha birçok kanunen meşru ama dinen haram olan işlerden vergi elde ediyor, tahvil, bono v.s ihraç ediyor faiz alıyor, veriyor, o parayla da ahkâm kesen zevatın maaşını ödüyor. Biraz da onlara kafa yormak gerekmez mi?

Piyangodan söz edince aklıma herkesin bildiği bir fıkra geldi. Hani garibanın biri her çekiliş dönemi, Allah’a yakarır piyango çıkması için dua eder ama hiç birinde bilet almazmış ya! İşte o fıkra. Eh ne diyelim? Bilet almazsan ne kadar yakarırsan yakar ikramiye çıkmaz. Bu fıkradan çıkaracağımız kıssa ile biraz da güncel konulara değinmek istedim.

Manisa B.Ş.B Demirci koordinatörü sevgili Kazım Aysan, zaman zaman sosyal medya hesabından Demirci’ye ilişkin konular açar, müzakere başlatır. Baştan sona izlerim, yeri gelirse de katılırım. İyi de yapıyor. En azından, memleket meselelerine kafa yoran veya yorması gereken kişilerde bir farkındalık yaratıyor. Belki de uyuyanları uyandırıyor, tabi başları göğe ermiş, derin uykulara dalmış, kendilerini dev aynasında görenlere bir yararı olur mu bilmem. 

Ne diyor Sayın Aysan? Demirci’nin nüfusu azalıyor diyor. Fakültesi bile olmayan Akhisar’ın üniversite kurmaya talip olacak bir vizyona sahip olduğunu söylüyor. Son başlattığı müzakere ise ilçemiz sınırlarındaki Sidas antik kentinde çıkarılan bir mozaiğin sergilenmek üzere Manisa müzesine götürülmesi üzerine Demirci’de müze açılır mı tartışması. 

Bakıyorum da bu tartışmalara fikir beyan eden çok sayıda hemşerimiz var. Demek ki; bir farkındalık yaratılıyor, ama neye yarar. Asıl eyleme geçmesi gerekenlerde tıs yok. Tabiri caizse ikramiye duasına çıkan gariban gibi hep söyleniyor ama bilet alan maalesef yok. Bir de ağlamayan çocuğa meme verilmez denir ya! Ne ağlayan var ne bilet alan, konuşulanlar, yazılanlar hep havada kalıyor. 

Otoyol meselesini burada defalarca yazdım. İlk proje Uşak kuzeyinden geçerek Selendi, Demirci yakınlarından aşağı inerek Salihli’ye ulaşacaktı. Uyardım! Uşaklı vekillerin projeyi güneye çekmeye çalıştıklarını, Ulubey, Eşme üzerine kaydırmak istediklerini söyledim, yazdım. Bilet alan olmadı, umursamadılar bile, sonunda Uşaklılar galip geldi. İnsanın ne Eşme’ymiş be! Diyesi geliyor. Eşme deyince büyük dedem, babaannemin babası Mehmet Sıtkı efendinin bir beyitini burada hatırlatmak isterim.


Uşak Kütahya’ya bağlı bir kaza, Eşme ise Manisa’ya bağlı bir köy iken, iki köy birleştirilip kaza statüsüne geçmiş. Manisa’da Muhasebe-i Hususiye (Özel İdare) başkatibi olan büyük dedem ise oraya Kaymakam vekili olarak görevlendirilmiş. Eşme’ye gelmiş önce reisi sormuş, tarlada çift sürüyor demişler. Azaları sormuş yaylada davar güdüyorlar demişler. İyice sinirlenen dedem hemen oracıkta döktürüvermiş:
Kazara kaza olmuş Eşme kazası, 
Davar gütmekten gelir meclis azası.  

Daha sonra da bunu hem meslektaşı hem de yakın arkadaşı olan Şair Eşref’e anlatmış. Bir süre sonra Eşme’ye yeni kaymakam tayin olmuş yakındaki bir büyük kazada kaymakam olarak bulunan Şair Eşref de kaymakamı ziyarete gitmiş. Bakmış ki; Mehmet Sıtkı Efendinin söyledikleri ayniyle vaki. Hemen aklına onun mısraları gelmiş ve o yarım kalan dörtlüğü tamamlayıvermiş:

Eşme dediğin iki dükkân bir furun;
Peynir ekmek yiye, yiye ne ağız kaldı ne burun.

Bugün konvansiyonel demiryolu zaten Eşme’den geçiyor, hızlı tren hattı da Eşme’den geçecek şekilde hızla ilerliyor. Şimdi otoyol da oradan geçince artık gerisini siz düşünün. Eşme’yi il yapıp Demirci’yi de bağlarlarsa şaşırmayın.
Borlu’yu aldılar Köprübaşı’na bağlayıverdiler. Ne bilet alan oldu ne de ağlayan. Ee! Ağlamayana meme de vermezler.
Kalkınmanın yolu Organize Sanayi Bölgesinden geçer dedik. Kulaklarını tıkadılar, Demirci T.S.O dışında sahiplenen olmadı. Bazı sanayici arkadaşlarımız, sevindiler, destek oldular ama hevesleri kursaklarında kaldı. Çünkü bilet almazsan ikramiye çıkmaz.

Tamı tamına 7 yıl oldu Demirci’ye Akıncılar Üniversitesi yakışır dedim. Hazır Fakültemiz, meslek yüksekokulumuz, kampüsümüz, yurtlarımız, altyapımız var dedik dinleyen olmadı. Öneri, bizden geldi ya, hemen kulak arkası ediliverdi. 7 yıl sonra sevgili Kazım Aysan aynı konuyu gündeme getirdi, ama nafile sahiplenen olmaz. Benden söylemesi.

Doğal gaz kapımıza kadar geldi, paralar toplandı abonelikler bile yapıldı takip eden, sonuçlandıran çıkmadı.
Yeni duydum, aboneler Telekom işlemleri için Simav’a gitmek zorunda kalıyorlarmış. Eğer doğruysa Demirci için züldür. Ben iktidar partisi yöneticisi ya da yerel yönetimin başında olsam sokağa çıkmaya utanırdım.
Evet, Demirci küçülüyor. Müsebbipleri ise vurdumduymazlığa devam ediyorlar, şimdi düşmüşler koltuk sevdasına, ama unutmasınlar son sözü Demirci halkı söyleyecek. Çok değil daha 50-60 yıl kadar öne Demirci Manisa’nın üç büyük ilçesinden biriydi. Selendi ilçe olunca bazı köylerimiz oraya gitti. Karapınar, Yeniköy kasabası ve daha birçok köyümüzü Simav’a kaptırdık. Çalar saat ailesinin sevilen sunucusu İsmail Küçükkaya’nın, Simav’a bağlanan Pulluca köyümüzden olduğunu biliyor muydunuz? İki köy Gördes’e gitti. Köprübaşı’na gidenler ise tam bir aymazlık sonucu.

Geri dönüşü var mıdır küçülmenin? Elbette vardır.
Merhum Demirel’in söylediği gibi “Meşruiyet içinde çare tükenmez”. Çare nedir?
Çarenin ilk adımını muhalefet partilerinin Demirci’deki ilçe başkanları, iki genç kardeşim atmışlar. Bundan sonraki adım doğru kişiyi bulmaktan geçer. Ondan sonrası çorap söküğü gibi kendiliğinden gelir. 

Doğru kişi kimdir derseniz, o kişinin her şeyden önce egosu şişkin olmayacak. Bu hizmeti, iktidar yaparsa, büyükşehir yaparsa, parsayı onlar toplarsa diye kompleksleri olmayacak, memleket hizmeti için ne lazımsa yapacak. OSB’yse OSB, Üniversiteyse, Üniversite, yolsa yol, aşındırmadık kapı bırakmayacak, muhalif, muvafık demeden herkesin desteğini kazanmak için çaba sarf edecek, ağız eğmek gerekiyorsa eğecek.

Demirci’ye termal turizmi, spor turizmi,  doğa turizmi, ekolojik turizm, gibi projeleri kazandırabilecek, bu yazımda, önceki yazılarda, başkaları tarafından gündeme getirilen konulara kafası yatıyorsa sahip çıkacak. Kalkınmanın yolu nereden geçiyorsa ona kapı açacak. Beyin göçüne, sermaye göçüne engel olacak yolları arayıp bulacak. Akıl danışmaktan korkmayacak, kaçınmayacak. Hepsinden önemlisi biletini alacak ağlamasını bilecek. Unutmayın bilet almazsanız kazanamazsınız.

Tüm okurlarımın yeni yılını kutluyorum.
2019 yılının, huzur, barış, kardeşlik, refah ve saadet getirmesini temenni eder hayırlara vesile olmasını dilerim. 
Sağlıkla kalın. 
28. 12. 2018
Naci Akın
YORUM EKLE
YORUMLAR
Ayhan Demir
Ayhan Demir - 5 yıl Önce

çok partili hayata geçildiğinden beri demirci sağ partilere oy verdi. yıllarca adalet partisine oy verdi, sonra da anavatan partisine. pulluca köyü muhtemelen adalet partisi döneminde, yahya uslunun kuyucakkarapınar köyü de özal döneminde demirciden ayrıldı. 1946 -1980 arasında demirci adalet partisine oy verdi ama ap salihli yolunu bile yapmadı. yazınıza katılmamak mümkün değil ama çok merak ediyorum: tariş genel müdürlüğünüz döneminde kaç demirciliyi istihdam ettiniz?

Ertuğrul Mat
Ertuğrul Mat - 5 yıl Önce

Çok güzel.Mesele politikacılarımızı halkın değil; liderlerin seçmesinden kaynaklanıyor.
Bu sadece Manisa da değil, her yerde böyle..
Ne onlar halkı tanıyor, ne de halk onları.
Rahmetli Önol Şakar' ı Manisa da; rahmetli Barlas' ı Bursa da tanımayan var mıydı?
Allah rahmet eylesin memlekete hizmet edenlere..
Selâm ve sevgiler kardeşım.
Se

Zafer DİLŞEKER
Zafer DİLŞEKER - 5 yıl Önce

Şair Eşref'ten bahsedilince aklıma geldi. Şair Sivrihisar'da kaymakamlık yaparken Sivrihisarlılardan çok çekmiş. O zamanın Tayin İstek Formu'na "- Padişahım beni ille de Hisar'lı bir yere vereceksen başı Sivri olmasın bari Ak olsun" diye yazmış. İlle de Demirci diyorsak bu defa da Ak olmasın diyenlerin sayısı ne alemde acaba? Selamlar.

Naci Akın
Naci Akın - 5 yıl Önce

Sayın Demir,
Dikkat ettiyseniz yazımda hiç partilerden söz etmedim. Bu yazı tamamen siyaset üstü bir değerlendirmedir. Demircinin giderek küçülmesine bir çözüm arayışıdır. DP ve AP dönemlerinde Demircinin kazanımlarını irdeleyiniz. Burada gereksiz bir polemik açmak istemem. Yol meselesi bir kitap olur bilmediğiniz çok şey var. Yeri gelirse onları da yazarım. TARİŞ e kaç Demircili istihdam edildiğine gelince onları da eğer okudularsa kendileri yazsın. Sadece o mu? Sivas Demir Çelik, Erdemir ve daha birçokları vardır. Hafızayı beşer nisyan ile malûl dur.

Sevgilihemşenrim. Çok doğru ve hep doğru yazmışsınız. Teşekkürler. Ancak Başını kuma sokmuş,  o deve kuşlarını üyandırmak lazım.
Sevgilihemşenrim. Çok doğru ve hep doğru yazmışsınız. Teşekkürler. Ancak Başını kuma sokmuş, o deve kuşlarını üyandırmak lazım. - 5 yıl Önce

Yorumunuzu buraya yazabilirsiniz. Lütfen Aşağıda belirtilen kurallara uygun bir şekilde yorum yazınız.