Çereşe ve Ahi Evran

 Celal Bayar Üniversitesi, Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kadir ADAMAZ’ın “XVI. Yüzyılda Demirci Şehri”  adlı doktora tezini, su gibi, zevkle ve defalarca okudum. 
Yrd. Doç. Dr. Kadir ADAMAZ’ın “XVI. Yüzyılda Demirci Kazasında Meyve ve Sebze Üretimi” konulu araştırması da var. 
Yine, Hulusi Emetli’nin Ege Üniversitesine bağışladığı el yazması eserleri inceleyen Atalay Kılıç’ın  “Manisa-Demirci’de Görülen Alevî-Bektaşî-Rıfâ’î Meşrepli Bir Tarikat: Ma’rifîlik” konulu araştırması da okumaya değer. Bu araştırmada her gün yanından gelip geçtiğimiz kayabaşındaki Koyunoğlu Ali Galip Efendi türbesi ve eski camiinin üstünde asfaltın altındaki Şeyhmer Hasan Dede türbesinden de bahsediliyor.

A. Sedat Boyacıoğlu ve Hasan Alakese’nin 1970’li yıllarda yazdığı “Her Yönü ve Her Şeyi ile Demirci” kitabının üstüne pek bir şey konduğu söylenemez. Demirci’nin kariyer yapmış kırk yıldır görevde olan kendi akademisyen evlatlarının yapması gereken araştırmaları başka akademisyenlerin yapması düşündürücüdür. Eğer bilmediğimiz araştırmaları varsa, Demirci’nin internet sayfalarında veya yerel gazetelerinin bir köşesinde paylaşmalarını bekleriz.

Kadir ADAMAZ’ın araştırmasından 1500’lü yıllarda Demirci’deki mahallelerin isimlerinin bugün hala yaşadığını görüyoruz. Kasım Fakih ve Hacı Tur Bey isimleri de değişmeseymiş keşke. Bir de kahraman, yiğit anlamındaki Kasım Fakih’in “Şüca” ünvanı mahalle bölünerek Secaattin’e dönüşmüş.

Araştırmada, Çereşenin çeri eşilen (gönderilen) yer yani  “asker toplanma alanı” anlamında 500 sene önceki kayıtlarda kullanılmış olduğunu ifade ediliyor. 
Birleştirilen veya ilga edilen mahalle isimlerinden de bahsediliyor. Mesela, Numan Ece Camii ve Ece Mahallesi buharlaşmış.

Tarihi belgeleri gördüğümüzde eski yer isimlerinin değiştirilmesinin pek doğru olmadığı aşikâr. 
Bu sıralar isim değiştirme moda oldu.
Yıllar önce Çereşenin anlamı olmadığı düşünülerek iyi niyetle İstiklal Marşı şairimizin adı olan “Mehmet Akif Ersoy Meydanı” konmuştu. Bugün için eski adının iadesini tarihsel gerçeklik bakımından isabetli ve doğrudur. 

Ama Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen alperenlerden biri olan, 1200’lü yıllarda Balkanları ve Anadolu’yu gezerek Ahilik teşkilatının kurulması ve yayılmasında önemli rol oynayan dürüstlük abidesi bir şahsiyet olan Ahi Evran’ın adının Sanayi Sitesinden silinmesini de isabetsiz ve yanlış buluyorum. 

İsim değiştirme ihtiyacı nereden doğdu bilmiyorum ama illâ değiştirilecekse, yeni isimler belirlenirken daha titiz davranılmalı ve asla siyasete malzeme yapılmamalı.
Ahmet Duman
YORUM EKLE
YORUMLAR
ismail demir
ismail demir - 7 yıl Önce

isterim demirciyle ilgili kitapları okumak tanımak gec kalmama rahmen yeni yetişen gençlerimizin okumalarını öğütleyelim çıkarlar için genlerimizle oynamasınlar lütfen