CHP’de Tunç Devri

Cumhuriyetin önemli kurumlarından olan CHP’nin, siyasette rakibe ihtiyacı yoktur. Kendi vücut parçalarını yiyen canlılar gibi CHP, sürekli olarak kendi kendini yer!
Bu yazıyı şu nedenden dolayı yazıyorum.
Çoban Ateşi Hareketinin, Türk Milletinin Siyasi Partisine dönüşmesinden korkanlar şu gerçek dışı iddiayı öne sürüyor;
-Çoban Ateşi Hareketi partileşirse, CHP tabanından oy alırsınız ve muhalefeti zayıflatırsınız!
Bu iddia doğru değildir. Türk Milletinin oylarının yüzde şu kadarının CHP’nin, yüzde şu kadarının AKP’nin olduğunu varsaymak hem demokrasi ile bağdaşmaz hem de Türk Milletine hakaret olur. Türk Milleti her sandığa gittiğinde eğer eline dipçik değmezse, en doğrusunu yapar.
CHP bugün eline sopa almış, kendi seçmenini kovalayan, kimin tarafından yönetildiği belli olmayan bir parti durumundadır.
Çoban Ateşi Hareketi partileştiğinde, CHP kendi özüne dönecek, bünyesindeki arızaları giderecek ve Türkiye’nin ihtiyacı olan “Sosyal Demokrat” bir parti olacaktır. Tabii ki olmak isterse!
Bugün ki haliyle çok sayıda CHP vardır. Hangi CHP’den konuşalım?
Atatürk’e “Kefere Kemal” diyen Bekaroğlu’nun kadın kontenjanından milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı yapıldığı CHP’den mi? Bünyesinde tarikat ve cemaat mensubu milletvekillerinin olduğu, etnisite üzerinden siyaset yapılan CHP’den mi?
Hangi CHP’yi konuşalım?
Türk Devletini ve Türk Milletini paramparça edecek emperyal tuzakların,
CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından gündeme getirilmesine kimsenin ses çıkaramadığı CHP’den mi?
Kıbrıs’ta tüm emperyalist devletlerin başına üşüştüğü, doğal gaz-petrol deposu olan “Mavi Vatandaki” haklarımızı bırakmamızı isteyen Tunç Soyer’e, “Kıbrıs’ı Kıbrıslılara bırakalım” dediği için “sus, otur oturduğun yerde” diyemeyen CHP’den mi?
Hangi CHP’den konuşalım?
Anayasamızın değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerinden olan, “Resmi Dilimiz Türkçedir” maddesini yok sayıp, “Kürtlerin anadilinde, kamusal hizmet isteğini Ankara’nın insafına bırakamayız” diye açıkça anayasa ihlal suçu isteyen, tüm devlet dairelerinde Türkçenin yanında Kürtçe kamusal hizmet isteyen Tunç Soyer’i hala bünyesinde barındıran CHP’den mi?
CHP Genel Başkanı bu konularda ne düşünür, bilmek en doğal hakkımız.
Bu bölücü sözlerin söylenmesi üzerinden 10 günden fazla zaman geçti. Kılıçdaroğlu’nun suskunluğunu, sükut ikrardan gelir, diye kabullenelim mi?
Millet İttifakının, fikri yapısı oluşmamış kafası karmakarışık ortağı Akşener, bu konuda ne düşünür? Bilmek hakkımız değil mi?
Mesela, Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Tunç Soyer ve suskun kalan CHP gibi mi düşünür?
Değerli Okurlar;
Gelin sizlerle, Türkiye’yi bu günkü çirkin duruma düşüren AKP iktidarına karşı Millet İttifakını oluşturan CHP ve İYİ Partinin ne yaptıklarına, Türk Milletinin haklarını koruyup koruyamadıklarına bakalım!
Trump’ın Erdoğan’ın şahsında, ona yazdığı “Resmi Mektupta” en az on beş bin yıllık geçmişi olan Türk Devletine ağır hakarette bulunmasına, ciddi ve belgeli tepki veren bir parti var mı? Yok!
Fakat yakında resmiyet kazanacak olan Çoban Ateşi Hareketinin Bursa Örgütü, yazdığı bir mektubu Trump’ın eline kadar ulaştırdı ve protesto etti!
Arzu eden bu mektubun suretini Bursa Başkanımız Tolga Kornaşor’dan
(tel 0532 245 96 42) isteyebilir.
09 Ekim 2019 günü Trump’ın yazdığı “Resmi Mektuptan” ve sosyal medyaya sızdırılan bilgilerden öğrendiğimize göre; Yurtdışındaki mal-para varlıklarının tespit edilip kendilerine de el altından gösterildikten sonra, T.C Cumhurbaşkanı-Ailesi-Etrafı-Bazı eski Bakanları, maalesef “REHİN” alınmış durumdadır.
Büyükelçi (!) Bakara-Makara Egemen ABD’ye ayak bastığında tutuklanacaktır. Bunlar gerçektir. Çünkü bunlar gerçek olmasa, şimdiye kadar Erdoğan’ın
“Eyy dostum Trump ne biliyorsan açıkla, açıklamazsan namertsin. Bizim ülkemiz dışında bir kuruşumuz yoktur” diye konuştuğunu binlerce kez dinlemiş olurduk…
CHP ve İYİ Parti bu durumda ne yaptı?
Birer beyanat verdiler. Biri sustu, diğeri Saray’a kabul törenine koşa-koşa gitti!
Bu yönetimlerle Millet İttifakını oluşturan ikili, ömür boyu muhalefet partileri olarak kalmaya ve kısa zamanda da yok olmaya mahkumdurlar!
AKP’mi? O zaten hiçbir zaman Türk Milletinin partisi olmadı ki?
Zenginleşmek, Türk Devletini ve Lâik Cumhuriyeti yıkmak için kurulmuş, alnında Eşbaşkanlık madalyası takılı, Kürt Devletini kurmakla görevli, organize suç şebekesi gibi çalışan bir örgüttür.
Sedat Peker’e resmi polis koruması verecek kadar devlet terbiyesinden uzaklaşmış bir örgüte, kim parti diyebilir ki?
Çoban Ateşi Hareketi, aydın ve uzman kadrolarıyla, deneyimli ve geçmişleri tertemiz siyasetçileriyle, her biri dünyadaki muhataplarıyla boy ölçüşecek eğitimli gençleri ve kadınlarıyla Türk Siyasetini yeniden yapılandıracak ve Türk Devletini yeniden Atatürk Cumhuriyeti ayarlarına döndürecek
örgütlenmesiyle Türk Milletinin partisini çok yakında kuracaktır.
Eğer Torosların tepesindeki bir Türkmen çadırında bir Çoban Ateşi yanıyorsa, kimse ümitsizliğe düşmesin. Çünkü şu an Anadolu’da on binlerce Çoban Ateşi yanıyor…
Ne Mutlu Türküm Diyene…
Sağlık ve başarı dileklerimle.

05 Kasım 2019
Rifat Serdaroğlu

YORUM EKLE