Değişime Kadın Yüreği Değmeli

Onu dinlerken, bir sonraki cümlesi ne olacak diye merakla bekliyorsunuz.

Konuşması arasına en ciddi anda bile sıkıştırdığı esprileriyle, önce gülümsetip, sonra düşündürüyor, adeta sizi görünmeyen bir zincirle sohbetin ortasına bağlıyor, kıpırdamanız mümkün değil.

Nefes alırken bile temkinli davranıyorsunuz. Çünkü o konuşurken hayatı başka başka düşünmeye başlıyorsunuz.

Gözlerindeki ışıltıda yaşama sevincini, donanımını hissettiriyor. Sözlerindeki zerafet ve içine sıkıştırdığı hayatın gerçeklerini dinlerken, aslında hep içinde olduğumuz ama göremediğimiz hayatı ve yaşamın kesitlerinin kelimelere dökülmüş ve hatta isimlendirilmiş hale büründüğünü şaşkınlıkla farkediyorsunuz.

O kim?

İlknur Peder, yaşamı dolu dolu yaşayan, hayatı işi gereği ve o hassas yüreğiyle de  yorumlayan, gönül gözü açık ve vicdanı bir kuyumcunun terazisi kadar hassas, bir kadın.

Kendisini sosyal medyadan izlerken yoruluyorsunuz. O kadar aktif ki, özgüvenine hayran olmamanız mümkün değil.

İlknur Peder, engelleri tanımayan, bedensel engeline rağmen, beynine ve yüreğine zincir vurmayan,  bir Amazon kadını gibi savaşçı bir ruhla ama hayata dokunuşlarında şefkatli yüreğiyle bu yaşamın içinde, İzmir'in imbat rüzgarında saçlarını savuran, hayatı ve gerçeklerini de es geçmeyen kurmay kafalı bir kadın.

İlknur Peder, Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şube başkanı, Deva Partisi İzmir İl Başkan Yardımcısı ve Psikolog.

Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili de etkileyen deprem sonrasında, öngörülü yanıyla hassasiyetini de yine etrafına hissettirmiş. Uzmanların dikkat çektiği beklenen İzmir depremi öncesinde tedbirler ve engelli bireylerin deprem konusunda bilinçlenmesi için konuyu masaya yatıran biri, engelli STK ve engelli bireylerle bir masanın etrafında bu konulara kafa yoran, ne yapabilirizi, sürekli soran, sorgulayan yani ayrıca düşünen bir kadın.

Bir bakıyorsunuz, pazar da siyasetçi kimliğiyle vatandaşı dinliyor, bir bakıyorsunuz İzmir Büyükşehir Belediyesinin ürettiği konteyner imalathanesinde, yapılan konteynerlerin engellilerin de yaşaması için uygun olup olmadığını kontrol ediyor. İlknur Peder, mimari düzenlemelerin iyileştirilmesi, erişebilirlilikle ilgili düşünceleri ve mücadelesiyle gönüllere girmeyi de başarmış. Merkezi iradenin içinde olacak kapasiteye sahip, olağanüstü gayretiyle de bu iradenin içinde olsa, bir lokomotif gibi bu değişimleri ve reformları taşıyan hizmet trenini de çekecek kadar kudretli bir kadın.

Hayata dair, bu hayalleri ve istekleri ve görmek istediği Türkiye üzerine sohbetlerimizde, doğru yapılan işlerin daha da iyileştirilmesi, yanlış giden işlerin ise tespitini ve çözüm önerilerini de sıraladıkça, isteseniz de istemesenizde onun hakkında diyeceğiniz söz kesinlikle hükümet gibi kadın.

İlknur Peder, süreci şöyle yorumluyor "Ülkemizde engelli bireyler dezavantajlı bireylerin en doğal haklarıyla alakalı gerçekleştiremediğimiz ciddi eksiklikler vardı en başta da erişilebirlik konusunda.

Biz bir türlü yaşama uyarlayamadık.

Kapımızın önüne çıktığımızdan itibaren sokaklarımız şehirlerimiz engelliye çok da uygun değil.

Bir engelli birey şehirlerimizde dolaşmak istediğinde, tarihi mekanlarımızı gezmek istediğinde, sosyal alanları kullanmak istediğinde kendisinin düşünüldüğünü hesaba katıldığını hissetmekte güçlük çekiyor..

Ancak şimdi tüm bu sorunlarımızın ötesinde daha acı sorunlarımız var. Bir gecede uzuvlarını kaybederek engelli olan çok sayıda bireyimiz var, gençlerimiz ve çocuklarımız var.

Enkaz altında uzun süre beklediği için böbrek yetmezliğine maruz kalan belki de hayatı boyunca diyaliz makinesi kullanması gerekecek engellilerimiz var artık maalesef.

Bu ağır tramvayı yaşamış, üstelik çoğu ise ailesinden birinci derece yakınlarını kaybetmiş olan insanlarımıza rehabilitasyon , fizik tedavi, psikoterapi desteği vermemiz lazım. Hayata yeniden başlayabilmeleri için el birliği ile yanlarında olmamız lazım.

Aslına bakarsanız bizim artık, her birimizin kendimizle yüzleşmemiz lazım.

Hırslarımızla egolarımızla çıkar hesaplarımizla yüzleşmekten artık kaçacak yer kalmadı.

Ötekileştirerek, birbirimizi karalayarak, birbirimizi kategorize ederek bir yere varamayacağımızı anlamamız lazım..

Üretmeden lay lay lom bir yaşam tarzıyla hiçbir yere varamayacağımızı anlamak zorundayız..

Aslında çok içsel zenginlikleri olan güzel bir toplumuz.

Son yaşanan deprem sürecinde bunu yeniden gördük.

Ancak yüzleşmekten kaçınıp yeniden hayat rutinlerimize dönmekten bu kez vazgeçmek zorundayız.

Hepimizi bekleyen bir deprem gerçeği varken, hepimiz çok ciddi bir acının içine düşmüşken, bu kez arkamızı dönerek yaşadıklarımızı unutup yaşam rutinlerimize dönemeyiz."

Onun bu ifadeleri aslında aklımızı başımıza getiriyor değil mi?

İnsana ve insanlığa dair düşünen, hayatı ıskalamayan bir kadın.

İlknur Peder, İzmir'de nefes tüketen, engelli bireylerin ve ülkenin genel sorunlarına da kafa yoran, çözüm önerilerini akademik bir veri hassaslığında not düşen, yüreğiyle yazıp çizen, onu dinledikten sonra, günlerce kafanızda dönen o sözleriyle, iyi hatip denilecek bir kadın.

Umudum hiç tükenmedi benim. Bu dünyayı kadınlar değiştirecek inancını hep içinde taşıyan biriyim.

Size tavsiyem, İlknur Peder'i sosyal medyadan mutlaka takip edin, gençler arasında yaygın olan, herkesin Ankara oyun havasıyla oynayıp, göbek atarak video çektiği bu âlemde, birde İlknur Peder'in yaptıklarına bakın. Orada yaşama nasıl tutunulur enerjisini bulacaksınız, orada yaşama sevincinin gözlerden nasıl başka insanlara geçtiğini göreceksiniz, onun sinerjisinin çevreye yaydığı etkinin bulaşıcı olduğunu hissedeceksiniz.

İlknur Peder ve başka kadınlar, pırıl pırıl zihinleriyle, sevgi dolu, merhamet dolu elleriyle bu ülkeye kadınlar dokunmalı. Değişime kadın yüreği değmeli dostlar...

Ülke olarak pandemi, deprem, sel felaketleri, kadın cinayetleri, çocuk istismarları daha ne travmalar yaşamadık mı?

“Çıldırmaya az kaldı doktorum nerde” diye şarkısını da yapmış söylemiş bir milletiz ya zaten…

O hem bir psikolog, hem kadın…Millet olarak bence hepimizin terapiye ihtiyacı var..

Değişim şart, kafaları değiştirmeliyiz. Ben öyle düşünüyorum.

İlknur Peder'i tanırsanız, eminim sizde benim gibi düşüneceksiniz...

16 Mart 2023

Mustafa Temiz

YORUM EKLE