Demirci AK Parti’de geçtiğimiz Cumartesi Kongre vardı

Pandemi nedeniyle belirlenen takvimde yapılamayan, geleneksel olarak ilçe başkanı olması istenen kişi genel merkez görevlendirmesi yapıldıktan sonra o ismin oluşturduğu tek listeyle gidilen ve Eylül ayının 12’sine denk gelen klasik bir AK Parti Kongresi gördük.

Koronavirüs  AK Parti kongresini de etkilemişti, Demirci Akıncılar Mahallesindeki Düğün Salonunun daha girişinden itibaren, her girenin ateşi ölçüldü. Maskesiz hiç kimse içeriye alınmadı. Kongrenin yapılacağı salonda üst düzey tedbirler alındı. Sandalyeler sosyal mesafe gözetilerek dizilmişti, Türk bayrağı ve AK Parti bayrakları delegelere dağıtıldı. Delegeler yerlerini aldıktan sonra salona Ak Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı, ilk gelenler arasında yerini aldı. Daha sonra AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, salona girdi ve yerini aldı.

KONUŞMALARA GEÇİLDİ

Kongrede konuşmalar bölümüne ilk başlayan mevcut ilçe başkanı ve yeniden görevlendirilip seçime tek listesiyle giren Mehmet Acar  oldu. Acar görev süreci içinde ekibiyle birlikte yaptıkları çalışmaları anlattı.

Kürsüye gelen ikinci kişi Demirci Belediye Başkanı Selami Selçuk oldu. Başkan Selçuk yine kapalı cümleler içinde, dışardan gelenlere açık vermemek ve herşey güllük gülistanlık gösterisi içinde,  Demirci’nin gerçeklerinin dışında yüzeysel klasik cümlelerle, teşkilatlar ile belediyelerin kendi üzerlerine düşen görevleri en iyi şekilde yapması vurgusu üzerinden göndermeler yaptığı bir konuşma yaptı. (Yazının ilerleyen bölümlerinde bu mevzuuyu biraz daha derin ve kimselerin bilmediği bilgiler ışığında değerlendireceğim.)

Manisa İl Başkanı Salih Hızlı bir konuşma yaptı ki, içinde ne vardı, hangi mesajı almalıydık, doğrusu ben pek anlayamadım. Berk Mersinli’nin görevden alınması, yani istifa ettirilmesi ile boşalan İl Başkanlığı koltuğuna oturan Hızlı, Akhisar Belediye Başkanlığı yapmış bir siyasi olarak, konuşmasında etliye sütlüye dokunmadan laf olsun torba dolsun misali zamanını doldurup yerine oturdu.

Manisa Milletvekili Uğur Aydemir yine evlere şenlik bir konuşma yaptı. Demirci’nin AK Parti’nin oy deposu olduğu vurgusu üzerinden bundan sonra yapılacak seçimlerde bu kez yüzde 95 sınırını bile zorladı. Aydemir’in 4 dönemlik milletvekilliği süresi içinde Demirci’ye her istenildiğinde gelen bir vekil olduğunu biliyoruz. Süreci iyi takip eden bir gazeteci olarak Aydemir ismi bende kötü şeyler anımsatıyor. Kendisini dinlerken geçmişteki içinde Aydemir’in  olduğu Demirci’nin altının delindiği ve boşaltıldığı dönemde, gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti gitti. Kürsüde “Demirci bizi hiç mahçup etmedi, Manisa’da hep birinci ilçe oldu. AK Parti en yüksek Demirci’de oy aldı” derken, Aydemir ve Hüseyin Tanrıverdi’nin organizasyonuyla Demirci’nin nasıl nüfus olarak 50 binin altına düşürüldüğü, nasıl 2. Sınıf ilçe iken, 3. Sınıfa yani küme düşürüldüğü de beynimde zonkladı durdu.

Borlu halkının referandum yaparak “ milli irade” gösterip, “Demirci’ye bağlı kalmak istiyoruz” demesine rağmen, Tanrıverdi ve Aydemir’in Borlu halkının sandıktan çıkan bu tercihini yok sayarak, Büyükşehir yasasının içine tek bir cümle ile “ Borlu Beldesi Köprübaşı ilçesine bağlanır” yazıp kanunun içinde meclisten bunu geçirmeleri sonucu, işte Demirci ilçesi 50 bin nüfusun altına düşüp, 3. Sınıf ilçe hüviyetini kazanmıştı.

Çelişki şurada, bu işlemle Demirci’yi küçülten aynı adam, Demirci’nin her seçimde birinci olduğunun altını çizebiliyordu. Demirci halkının AK Parti’nin döneminde ilçelerinin 3. Sınıf ilçeye düştüğünü ya kavrayamaması, ya da verdiği oyun, kendisini geliştirmekten çok, gerilettiğini anlayamaması da vardı.

Aynı Uğur Aydemir konuşurken, Selami Selçuk dönemlerinin içinde tüm törenlerin adamı olduğu da aklıma geliverdi. Halen ilçenin ortasında hukuksuz ve kanunsuz olduğu için mezbele gibi bekleyen Kent meydanı inşaatının temel atma törenine gelip, butona basıp, ilk harcı koyan da Uğur Aydemir idi.

Kent meydanı inşaatının son süreçte geldiği nokta,  Büyükşehir belediyesine “çöpü kaldırtma eylemi” olsa da, büyükşehir meclis kararı da yargıya taşınmış durumda. Zira halkın nefes alanına, gayriyasal ve korsan icraatla, usulsüz, tüzüksüz, yöntemlerle beton yığıp, ticari dükkan yapıp satmaya yasalar el vermiyor.  Uğur Aydemir kürsüde konuşurken aklımdan bunlar geçti. Demirci ile ilgili önceliklerden bi haber, lay lay lom siyasetçi örneği olduğunu şahsen bana bir kez daha göstermiş oldu.

Son süreçte Demirci’nin teşvik statülü ilçe olamayışı, Demirci halkının bu konudaki hassasiyetinden bile haberi yoktu. Bir kişi kulağına da fısıldamamış belli ki , bu konuda tek kelam bile  etmedi, zaten Demirci onun umurunda da değil. Onun derdi, Demircililerin AK Parti’ye verilen oylarla sandıkları patlatması, onun Demirci ile ilgili tek hayali de bu defa oy oranının yüzde 95 olmasıydı.

DEMİRCİ’DE KONGRE ÖNCESİNDE  NELER YAŞANMIŞTI?

AK Parti kongreleriyle ilgili çalışmaların başladığı dönem.

Pandemi salgını nedeniyle kongrelerin bir süre ertelenmesinden hemen öncesi.

Kongrenin yaklaştığı dönemlerde Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin kongre sürecini başlatırken “ Ömer’ler arıyorum” demişti hani.

BELEDİYE BAŞKANI SELÇUK, KONGRE ÇALIŞMALARINA HEMEN BAŞLAMIŞTI

Manisa yolunda Demirci Belediyesine ait bir aracın içi.

Demirci Belediye Başkanı yine elinde telefon orayı burayı arıyor, gelen telefonlara cevap veriyor. Aracın içinde büyükşehir meclis toplantısına giden azalar var. Başkan Selçuk kongre sürecinde kulis faaliyetlerine yolda bile devam ediyor. Gelen telefonlara cevap verirken, siyasetteki o geleneksel hale gelen yapıda cevaplar veriyor. Seçilmiş belediye başkanı olarak partisinin ilçe başkanı kim olacak ona da “ ben karar veririm” modunda görüşmelerini sürdürüyor.

Başkan tüm bu görüşmelerin ardından birini arıyor. Telefon karşıdan açıldığında ağzından  çıkan cümleler şunlar “ Ben seçilmiş belediye başkanı olarak senin ilçe başkanı olmanı istemiyorum. Sakın aday olma, ben senin teşkilat tarafından görevlendirilmemen için görüşmeler yapıyorum, tekrar ediyorum sakın aday olma, senle çalışmak istemiyorum” diyor.

Aracın içindeki azalar sessizlik konumundalar, gözleriyle birbirlerine bakarak ne olup bittiğini anlamaya çalışsalar da çaktırmıyorlar.

Sonra dan anlaşılıyor ki, telefon açtığı ve bu sözleri söylediği kişi AK Parti Demirci  İlçe Başkanı Mehmet Acar imiş.

Bu diyalog o süreçte benim de kulağıma gelince, bunu Mehmet Acar’ın kendisinden de teyit ettim. Acar bu konuşmayı bizzat bana da teyit etmişti.

BAŞKAN SELÇUK İLE BAŞKAN ACAR ARASINDA GEÇEN DÖNEM HEP SOĞUK RÜZGARLAR ESTİ

Diyeceğim o ki ; Selami Selçuk, Acar ve ekibiyle geçtiğimiz dönem uyum içinde çalışmadı veya bir başka deyimle siyaset yapma tarzları bu ekiple uymadığı için huysuzlaştı çekilmez bir hal aldı.

Tavırları sürekli dalaşma, ayrıştırma, karşısındakini itibarsızlaştıran söylevleri olan bir siyasetçi Selami Selçuk.

Acar ve ekibi Selçuk ve yanındaki 3-5 kişinin aksine ilçeye bir uzlaşı kültürü getirdi.

Acar ve AK Parti Teşkilatı, Selami Selçuk’un hep kalın çizgilerle belirlediği mesafeli ve uzak kaldığı tüm kesimlerle diyalog içinde oldu. Demirci için düğmeye basılması gereken yerlerde, Ankara’ya seferler düzenledi. Özellikle hastane konusunda icraatları bir önceki dönemlerden çok daha iyi oldu. Bürokratlarla, kurumlarla, STK’larla herkesle aralarını iyi tuttu. Herkese önem verdi. Ters giden işlerde gece yarısı bile sıcak yataklarından kalkıp, ters giden işlerin merkezinde gereğini yaparak, vitrinden uzak ama merkezinden çözüm odaklı Demirci ilçesine ve Demirci halkına yararlı işler yaptılar. Bu anlattıklarımın çoğuna şahitlik ederim. Bizden giden bilgiler veya başka merkezlerden gelen bilgilerle bu icraatların tersten nasıl düze getirildiğini de her ortamda, her insanla mertçe de konuşabilirim.

SELAMİ SELÇUK’UN MUSTAFA’LARLA HAYALLERİ VARDI

Selami Selçuk yanıbaşında gittiği her yerde gezdireceği, yorum yapmayan, ne denirse uygulayan,  gel dediğinde gelen, dur dediğinde duran, bir ilçe başkanı olsun derdindeydi.

Kulislerde konuşulduğu kadarıyla, belediyede yanında bir Mustafa, Parti başkanı olarak da bir Mustafa hayaliyle yanıp tutuşuyordu.

Ancak AK Parti Genel merkezi Acar ve ekibine “bir dönem daha devam edin” diyerek,  Selçuk’a ve Selçuk’un yanındaki Acar ve ekibini “ karalama tayfası” na rağmen, “Mehmet Acar ile yola devam” kararı aldı ve gereğini yaptı.

Mehmet Acar yeni genç isimleri listesine kattı. Demirci ile ilgili yine her kesimin derdini dillendirecek, mahalle arasından, çarşının göbeğinde bile siyasi iradeye gelmesi gereken bilgileri toparlayacak bir ekiple kongreye girdi ve kazandı.

Selami Selçuk Demirci siyasetini hep kendi cephesi içinde değerlendirse de, semerci keseri gibi hep kendine yontsa da,  Selami Selçuk gibi bir belediye başkanı ile çalışmak zorunda kalan teşkilat tarafından da gerçekleri görmek gerekiyor.

Başkan Selçuk, yanında gezdireceği ilçe başkanının bireysel becerilerini yok sayan, kendi dar siyaset anlayışının dışına çıkmayan veya bunu düşünemeyen birileriyle çalışmaya bayılır. Doğrusunu isterseniz hem kendi, hem de parti terbiyesi ve nezaketi yüzünden söyleyemese de Mehmet Acar, Selami Selçuk’un kurgusuyla iş yapacak bir adam değildir. Kısaca Selçuk’un hiç işine gelecek adam tipi olmadı veya Selçuk’un tabiriyle olamadı.

Biz ilçenin nabzını tutan bir gazeteci olarak, taaaaa eskiden biliriz ki, Başkan Selçuk, Demirci’de AK Parti’ye Muğlalı ve Gördesli başkanların seçildiği dönemde ilçeye doktor gelse, devlet icraatı olsa bile, parti ilçe başkanını yok sayarak, belediyenin internet sitesinden kendini ön plana çıkaran, yapılan işleri sanki sadece o yapmış gibi haberler yaptırmasıyla ünlüdür.

Oysa Demirci gibi bir ilçede Başkan Selçuk ile aynı partide yer alıp, teşkilatta yöneticilik yapma zorluklarını da göz ardı etmemek gerekiyor.

Bugüne kadar belediye anlamında yaptığı bitirdiği bir işi olmayan, başladığı her işi yüzüne gözüne bulaştıran, iki mahalle arasında açtığı kaçakçı yoluna tapu kadastro kaydı çıkaramayan, arazi sahipleriyle davalık olan, orman arazisine kaçak kongre merkezi, hazine arazisi imar planında yol gözüken, heyelan bölgesi gibi altı kayıp duran yere, afet işlerine kaydı hemen yapılması gereken kaçak balık pazarını yapan, kamusal alana binbir ali cengiz oyunuyla ticari alanmış gibi kent meydanı yapan ve bitiremeyen, binada bitmeyen yapılacak dükkanları satmaya kalkan, Demirci Belediyesine ait taşınmazları kağıt üstünde ihaleye uydurup, uydurup, har vurup harman savurup satan, Ankara ve İstanbul gibi illerde düzenlenen tanıtım fuarlarında, belediyeye giriş çıkışı resmiyette olmayan ürünleri, ticari dostlarının post cihazlarıyla satıp, paranın kime nereye gittiği belli olmayan, yaptığı icaatlarıyla manşetlerden hiç inmeyen, Orman Genel Müdürüne seccade götürerek, yargıdan kendisinin kaptırdığı paçasını kurtarma operasyonu bile deşifre olup, ulusal medyada ayyuka çıkan, bu konuda da mahkemelerde olan, burnunu yargıdan, adliyeden, mahkemeden, Danıştay’dan, Bakanlıktan, soruşturmadan, muhakkikten, müfettişten kurtaramayan bir belediye başkanıyla çalışmanın zorlukları ne olacak?

Kendi hükümetinin İçişleri Bakanı, ülkede icraatlarıyla her kesimden takdir toplayan Süleyman Soylu’nun imzasıyla yaptığı hukuksuz işleri evrak üzerinde ve adliyelerde tarihe geçmiş hakkında bakan tarafından soruşturma izini imzalanmış bir belediye başkanını bu AK Parti’nin genç yöneticileri, sorulduğunda kime neyi anlatacaklar, hiç bunu düşünen var mı ?

Millete kendisinin olmadığı bir yerde başkanı nasıl savunamadıklarını gidip bir de bu genç yöneticilere sormak lazım değil mi?

KONGREDE CUMHUR İTTİFAKININ MHP KANADI KENDİNİ HİSSETTİRDİ

Kongrede Uğur Aydemir Cumhur İttifakının bir diğer ayağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye uyumlu icraatları için teşekkür etti. Demirci MHP teşkilatı ve MHP’li ama ittifakın meclis üyeleri de salonda yerlerini aldılar. Kongreye gönderilen ve baş köşelere yerleştirilen üç hilalli çelenkler gözlerden kaçmadı. Meclis üyeleri ittifakın keskin ve sivri ilkeleri doğrultusunda kendilerine ayrılan sandalyelerde oturup, maskeli de olsalar, buram buram AK Parti havasını soludular.

Bir meclis üyesinin heyecanını ise doğrusu bizler anlamlandıramadık. Değme AK Partiliden bile daha aktifti, heyecanı gözlerinden okunuyordu. Yanında oturanların belki içleri buruk gözleri dumanlı gibiydi. Fakat bu şen şakrak ittifakın meclis üyesi gözündeki ve içindeki Duman’ı da atmış, kafasının üstünde sanki ampul yakmış gibi görünüyordu.

KONGRENİN YAPILDIĞI YERDE AYASOFYA CAMİSİNİN POSTERİ NİYE ASILDI?

Kongrenin yapıldığı binanın yol tarafında herkesin görebileceği devasa ebatta bir Ayasofya Camisi posteri asılmıştı. Kongreye geldiğimde ilk bunu fark ettim.

Ayasofya’nın ibadete açılmasını destekleyen o süreçte bunun batı dünyası, ortodoks alemi ve ikide bir yaramazlık yapan Yunanistan’a karşı şamar tokat  gibi bir cevap olduğunu söyleyen yazan bir gazeteciyim.

Ayasofya’nın Demirci’de dokunan halısının gururunu yaşayan, bunu tüm dünyaya haber olarak servis etmekten geri adım atmayan bir haberciyim. Hatta belki hatırlarsınız, Ayasofya’nın turkuaz renkli halılarının Demirci’de bir fabrikada üretildiğini tüm dünyaya haber yaparak duyuran bir Demirci sevdalısı olarak, bu haberi yapmayan, asayişten, magazine kadar resmi bir kurum sitesi olmasına rağmen haber yapıp, bu Ayasofya halısının haberini haber yapmayan Demirci Belediyesini de eleştiren biriydim. Bununla ilgili yazı bile yazmıştım, merak edenler site üzerinden yazarın diğer yazıları bölümünden bu yazımı bulup okuyabilirler. Bu yazım zımpara kağıdına değmiş gibi etki yaratmıştı da, Cuma namazının kılınacağı gün Demirci Belediyesinin internet sitesinde  Ayasofya camisinin turkuaz halılarının Demirci'de dokunup serildiğinin haberi nihayet yapılabilmişti.

Diyeceğim o ki ; Bu Ayasofya posterinin bir siyasi parti kongresinde görsel propaganda aracı yapılması içime sinmedi. Batı dünyasına ve dış politikada Türkiye’nin kararlılığını gösteren kararlı ve asil bir duruşun simgesi olan Ayasofya’nın İbadete açılmasının kutsallığını ve üst düzeyde bir uluslarlarası başarıyı böyle Demirci gibi dağın başındaki bir ilçe kongresine siyasi malzeme yapmanın hiç alemi yoktu. Bunu eleştiriyorum, gerekçelerimi yukarıda yazdım. Bu din iman üfürüp siyaset yapmanın, milletin inanç kutsalları üzerinden siyasi başarı beklemenin zamanı çoktan geçti. Bu cami posterinin asılmasının, cami avlusunda siyaset yapmakla aynı olduğunu da buraya yazıyorum. Elbette bu icraat bu iktidarın eseridir. Elbette tarihe geçmiştir. Ancak kongreye gelecek üç beş takkeli hacı dayı, başörtüsüyle ihlasla imanla muhafazakar hayatı benimsemiş ablaların, teyzelerin ve bacıların gözüne bunu sokmanın, bu posterden şımarıklık yapmanın hiç manası yoktu.

AK PARTİ KONGRESİ SONRASINDA BEKLENTİLER BÜYÜK

Mehmet Acar ve genç ekibini zorlu bir süreç bekliyor. Şayet siyasi mevsim zamanında işlerse bu kadro partiyi seçimlere de hazırlayacak. Sağlık ve ulaşım konusunda Demirci ilçesinin enzem yapılması gereken işlerini takip şart. Özellikle hemşerimiz Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Adalet Bakan yardımcısı Hemşerimiz Cengiz Öner, Ankara’daki bürokraside etkin yerlerdeki Demirci sevdalıları ile uyum ve zamanında yapılmış müdahalelerle yeni icraatlar ve hizmetler beklentimiz sürüyor.

Bir kere şunu unutmayalım!

Bakan hanımı bile belediye başkanlığı seçimi sırasında kahvehanedeki seçim propaganda konuşmalarına telefonla bağlayıp, kendi işini kurtaran siyasi yapılara Demircililer karşı çıkıyor. Şahsen, Acar ve ekibinin bu işlere girmeyeceklerini düşünüyorum. Onlar giyerler takım elbiselerini, takarlar kravatlarını, devletin kurumlarının kapılarını çalarlar, makamlara girerler, isterler ve getirirler. Böyle gördük bugüne kadar, yine böyle devam etsin isteriz. Demirci’nin teşvik statüsü için yapılan çalışmalara katkı ve etki konulması Demircililerin arzusudur.

Kongre de yeni seçilen çiçeği burnunda genç yönetici ile bire bir bu konuda ayaküstü bir diyaloğumuz oldu. Bu heyecanlı ve daha önceden de sosyal medyada doktorların ilçeden gitmesiyle ilgili paylaşımlara takılı kaldığını bildiğimiz bu arkadaş, bu teşvik işinde de muhalefet partisinin milletvekilinin verdiği soru önergesine takılı kalmış. Üstelik bunu habere dönüştürdüğüm için bana da aklı sıra akıl veriyor ve dedi ki; “ Ya bu işin üstünde kaldınız abi, sizin bilmediğiniz işler var o işte”

Sonra salona döndü içimde kaldı diyeceklerim, bari buraya yazayım, yazıyı okuyunca kesin kendine olan mesajı da alır.

Bir defa karşında siyaseten işine gelmeyen bir şey duyduğunda karşındakini kötü örnek başkan ağabeyin gibi bilgisizlikle suçlama genç adam. Elbette bu Demirci’nin teşvik işiyle ilgili bir araştırma yapmadan, yazıp çizmeyiz, koca grup başkan vekili herhalde soru önergesi verirken araştırıp sormuştur. Önce dinleyeceksin, unutma siyasetçinin karnı geniş olur.

Kongrede seçilen Mehmet Acar ve ekibine başarılar diliyorum. Allah Demirci’mize hizmet etmeyi, ilçemizi büyütmeyi, mutlu insanların olduğu bir yerde sağlıklı, doktorlu, yollu, gelir kaynakları yerinde, üreten, emekçiyi gözeten bir yerde icraat yapmayı nasip etsin. Gözümüz üstünüzde, hadi kolay gelsin..

Kalın sağlıcakla...

14 Eylül 2020

Mustafa Temiz

- - - - -

YORUM EKLE