Dışarıdan Bakınca Demirci

Demirci, Saruhanoğullarının en uç, en büyük ilçelerinden biriydi. 
Osmanlı Kanunî Sultan Süleyman ile en ihtişamlı günlerini yaşarken, Demirci de Manisa’nın yarısı kadar nüfusa sahip itibarlı bir ilçesiydi. 
Akademisyen Doç. Dr. Kadir ADAMAZ’ın, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Tahrir Defterleri Araştırmasından öğreniyoruz ki, o zamanlar Salihli küçük bir ilçe, Turgutlu ise büyüklerimizin nezdinde sadece “Kasaba” idi. 
Germiyanoğullarının Simav’ı ise küçük kasaba durumundaydı.



Çocukluğumuzda en çok duyduğumuz ve eleştiri konusu olan şey, Nato yolu Demirci’den geçecekken, siyasilerin yolu Kula’ya çevirdiği şeklindeydi. 
Nato yolu dedikleri de İzmir Ankara karayoluydu. 
Bu icraat, Menderes Hükümeti dönemini ilgilendiriyordu. 
Çarşıdaki ana caddeye ismini verdiğimiz Atıf Akın da o partinin milletvekiliydi.

Öyle anlaşılıyor ki; Kula’lı siyasetçiler ağır basmıştı. 
Demirci’nin ömrü siyasilerden yol istemekle geçti.

Demirci Salihli yol hikâyesi anlatmakla bitmez. 
Aradan geçen 50 yıla rağmen siyasilerin her gelişinde hala “YOL İSTERİZ” talebimizin tekrarı Demirci’nin aldığı yolu çok acı şekilde göstermektedir.



Eğitim konusuna gelirsek o da içler acısıdır.

1960’lı yıllara geldiğimizde Demirci’de faaliyet gösteren 3 ilkokul, 1 ortaokul vardı, Lise yoktu. 
O dönemde Demirci’nin gençleri liseyi Simav’da bitirdiler.

Demirci Lisesi ilk mezunlarını 1975 yılında verebildi.
Bizim dönemimiz astsubay okulunu bilmez.

Ama öğretmen okulu Demirci için bir markaydı, bugünkü Eğitim Fakültesinin tohumuydu.
Bu Fakülteler Demirci’nin ekonomik ve kültürel gelişmesi için ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek bile yok.



Ankara’dan Demirci’ye her gelişimde, Simav’dan geçerken burnumun direği sızlar.

Hastaneyi görünce İsmail Karakuyu aklıma gelir, bizimkilerle kıyaslarım ve kendisini takdir ederim. 
Sonra okullar… Simav Fen Lisesi tabelası beni derin hüzne boğar. Saruhanoğullarının en büyük ilçesinin, Germiyanoğullarının Simav kasabasına selam duruşunu hissederim.
Demirci’nin acilen uyanması ve mesafeyi kapatması gerekirken, Salihli yerel yöneticilerinin yeni fakülte için yer vermesi bina yapması, Turgutlu’nun atakları bizi daha da gerilere itmektedir.
Cadde adı, sokak adı gibi şeylerle uğraşmak, İstanbul’un fethinde, Bizanslı papazların meleklerin cinsiyetini tartışmalarından farkı yoktur. 
Bir şeyler yapmalı. Yerel yönetimlerle ve sivil toplum örgütleriyle el ele vermeli. “Yapmam da yaptırmam da.” siyasetini acilen bırakmalı.
Kaybeden Demirci’dir.
2017 yılının ülkemize barış ve huzur, güzel Demirci’mize yeni ufuklar açmasını dilerim.
Ahmet Duman


YORUM EKLE
YORUMLAR
Ergün dikmen
Ergün dikmen - 7 yıl Önce

Herkes önyargılarından kurtulup bu yazıyı bir kez daha ictenlikle okursa çok iyi olacagına inanıyorum