Düven öküzü

 Hakarete varmadıkça, espriye konu edilmekten rahatsız olmam, yadırgamam.
Belediye Başkanlığı ve siyasi faaliyetlerimden dolayı az çok basında adı geçmiş, hakkında yazı, fotoğraf ve karikatürler çıkmış biriyim. Bilhassa karikatürlerimi kendim paylaşır, hem tebessüm eder hem aynada kendimi görürüm fena mı. 
Bazı kimseler böyle şeyleri kasıt ve husumet meselesi yapar mahkemeye verirler. Bundan ne çıkar ki varsın yapsınlar. 

Rahmetli Sakıp Sabancı, “espri hapşırık gibidir, gelince tutmamalı” derdi. Herkes espri yapamaz, herkes de espriyi anlayıp kaldıramaz. Espriyi erbabı yapar ve erbabına yapılırsa, söze sohbete doyum olmaz. Hatta ciddi bir meseleyi espriyle yumuşatmak da bir maharettir. 
Adamın biri, karşısındaki iri yarı gence dangalak deyince bakmış ki dayağı yiyecek; 
-Yok gardaş, bizim orda senin gibi babayiğitlere dangalak derler, deyince genç: 
-Öyle mi... sağol, sen hele bir de abimi görsen o benden daha dangalak 120 kilo çekiyor demiş, bela atlatılmış.

Bulunduğum ortamlarda bazan, şaka matrak olsun, ortam şenlensin diye  hikayeler anlatırım. Kendi köyüme gittiğimde ne zaman böyle bir ortam yaratsam bir kadın var ki: her defasında:
-”Bizim bu essan çok dangalaktır” demeyi katiyyen ihmal etmez. Önce bir şok geçirir, zor da olsa hazmede hazmede yutarım. Bunun “çok şakacıdır, hep güldürür” demek olduğunu bilsem de yine de zorlanırım. Bu yüzden köyümde bu işi azalttım, senede bire düşürdüm.

Malum hıdrellez hayırları ve yağmur duası civar memleketlerde olduğu gibi bizim Demirci’de de çok yapılır. Başkan olarak hepsine gitmeğe-yetmeğe çalışırız. Bazan 5-6 köyde birden olur ki son köyde yemek yemek artık bedene ağır gelir, mide fesadına uğrarız. Hele keşkek iyice mideye oturur. Yine böyle bir son köy yemeğindeyiz. Zorla kaşığın ucuyla alıyoruz. Bir köylünün dikkatinden kaçmamış:

-Hadi bakam başkanım yimiyonğ..! Methini hep duyuyoz. Senin gibi çalışkan başkan bu memlekete bir daha zor gelir. Sen çalışkan adamsın. Düven öküzünün ağzı bağlanmaz, yimene bak...! diyor ve lafı harmanlayıp, bizi döğene çifte koşuyor. Kahkahalarla gülmekten gözlerimiz yaşarıyor.
-Ben tokum zaten diyorum. Lafın altında kalmıyor:
-Bidaha tok gelme diyor
Adam bizi boyunduruğa soktu ama, öküz üstünden de methetti fena mı. Olsun.!
Bazıları için: “çalıyor ama, çalışıyor” lafı meşhur ya pireleniyoruz tabi.
-Bişey mi duydun hakkımızda sadıcım diyorum.
Adam alıganlık gösterceğimizi anlamış olmalı ki:
- Yok başkanım ne duycem. Valla bizim başkan yimez de yidirmez de diyo herkez. Ben ondan dedim. Acık da sen yiyive, dükencek mi bu, hem yimiyen mi va memlekette...diyor.

Memlekette yemeyen elbet var. Var da; yiyenler yemeyenleri gölgeliyor. Benim aziz milletim olanı biteni biliyor da, çaresizliğini zeka dolu yollardan böyle dile getiriyor. Sana bana demese de ortak bir tesbiti, ortalık yere koyup, ilgilisine gönderiyor.
Er ya da geç günahlarınızın bedelini ödeyeceksiniz. Ödeme yaptıysanız bu mesajı dikkate almayın demeye getiriyor.
İhsan Temel
YORUM EKLE