Eşek anırsa abdest bozulur mu?

 Demirci ‘de habercilik boyutunu değiştirdik fena mı oldu?
Hayatın içinde olan biten ve hatta ters giden işlerden herkesin haberinin olması kimleri rahatsız eder?
Cevabını vereyim. “Yanlış işleri yapan, yanlış adamların.”
Geçtiğimiz hafta Demirci ‘de gündem oldukça yoğundu. 
Yapmış olduğumuz hünnap ve efeler haberi yine ilçe de ses getirdi.



Kurumsal anlamda ve makamda bulunanlardan ses gelmedi. Haberlerimizde adı geçmeyen ama olayın içinde olanlar da kendiliğinden ortaya çıkıverdi.
Haberimizin içeriğinde tasvir ettiğimiz şahsiyetler haberin içinde yer alış şekillerini veya beyanlarını “yalan” veya “ böyle bir şey yaşanmadı olmadı” diyemeden ya birilerine olayı detaylandırmak için yanlarında şahit de bulundurarak ziyaretlere gittiler, ya da birileri birinci derece yakınlarla beni yokladılar.
Üzüldüğüm tek şey konunun merkezindekiler suskunluğunu sürdürürken, ara argüman ve detayda yer alanlar bu işin arkasını aradılar veya kendilerini anlatmak zorunda kaldılar.



Haberlerin sahibi olarak sonuna kadar haberlerimin arkasında durmaya devam ediyorum ve edeceğim.
Bizim kalemimizin rengi dürüstlük, koyuluğu da dik duruşumuzun göstergesidir.
Yaptığım tespitlerden biri de şu haberler konusunda bizi yoklamaya gelenler bir defa okumadan kulaktan dolma bilgilerle gelmişler. Bilgisiz kişinin fikrinin olamayacağı doğrusuyla gayet sakin hareket edip, konuşarak ve gerçeği anlatarak ve hatta şahit ifadeleri ve de kaynakları teyit ederek yüz yüze onları da haberlerin doğruluğu konusunda ikna ettik.
 Zülfiyare dokunsa da kimsenin doğru karşısında yapabileceği hiçbir şey yok.



“Yalnız ve suskun adam” yazımızda geçen Selendi yolu krokisi ile ilgili de birkaç telefon diplomasisi yaşadım. Burada da olay hemen hemen aynıydı. Tek farkı adı geçen krokiyi ben elime aldığımda kimin çizdiğini merak bile etmemişken, çizer kendini ortaya koyup bunu nerden bulduğumu merak etmiş. Ben haberlerimde kaynaklarımı açıklamam ancak bu sevdiğim bir ağabey olduğundan gerçeği söyledim. Buraya da yazayım ki samimiyetim ortaya çıksın. O krokiyi renkli çıktı olarak bir kahvehane de gördüm ve kıvırıp çantama koydum. Çok önemli bir belge değil aslında, bir fikir veya bir hayalde olabilir, sonuca etkisi olur mu, onu da bilmiyorum doğrusu.
Dediğim gibi sormayan, sorgulamayan bir toplum, aydınlatılmayınca kendini ortaya koyamaz.

Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytan olmayı kim tercih eder ki?



Bizim yaptığımız haberler birilerini rahatsız edecekmiş etsin efendim.

Bizim için halkın ve kamunun yararı esastır.

Yalanların ortaya çıkarılması.

Hukukun ve adaletin tecelli etmesi.

Yanlış işlerin düzelmesi bizim yaptığımız işin cilası boyasıdır.

Gerisi vız gelir tırıs gider.
Yapılan haberle ilgili yalanlama yapamayanların, tekzip etmek için resmi girişim içine giremeyenlerin rahatsızlığı var ise ne mutlu bize, demek ki işimizi düzgün ve doğru yapıyoruz.
“Bu haber doğru değil, işte belgesi” diyen biri çıkar mı? Ben size söyleyeyim “Çıkmaz”. Çünkü bunu net söylüyorum Mustafa Temiz belgesiz, şahitsiz haber yapmaz.



Bu yazımızı yaşanmış bir hikâye ile sonlandıralım. Anlatmak istediklerimiz bu hikâyenin içinde daha zarif anlatılmış, bakın hikâyede neler var.


Köyün birine bir imam atanır.
Köylü ile çok güzel anlaşır ama her eşek anırışında, köylünün abdest yenilemesine anlam veremez bir türlü.
Dikkatini çeken bu durumun nedenini sorar.
İçlerinden birisi, yıllar evvel köyün imamının, “eşeğin anırdığını duyarsanız abdestiniz bozulur” dediğini, o yüzden de, yıllardır bunu uyguladıklarını söyler. İmam, böyle bir şeyin olamayacağını söyleyerek olayı araştırır.
Öğrenir ki, çok yıllar evvel, köyde su olmadığı için köy halkı toprakla abdest alıp, yani teyemmüm yaparmış.
Tabi ki, köye su, eşeklerin sırtında taşındığı için de, o zamanın imamı bir vaazında; “köyde su olmadığı için, abdestinizi toprakla alabilirsiniz ancak, eşeğin sesi duyulduğunda sırtında su taşıdığını bildiğiniz için, toprakla alınan abdest bozulur; çünkü artık su vardır” demiş.
Ancak, vaazı gönülsüz dinleyen bir köylü, sadece “eşek anırmasını duyarsanız abdest bozulur” kısmını duyup, bunu da halka yaydığı için, herkes de sorgulamadan bunu uygulamış.


Görünen o ki, zaman geçtikçe bu hikâyedeki şartlar değişmiş olsa da, insanoğlunun huyu pek değişmemiş.
Ne yazık ki, hala daha insanoğlu, bir konu hakkında, bilgi edinme, ya da doğrusunu öğrenme yerine, duydukları ile hareket edip, duyduklarına gösterdiği tepkilerle, toplumsal refleksler oluşmasına neden oluyor.
Medyada yer alan ya da birilerinin kulaktan dolma verdiği bilgilerle, çığ gibi büyüyen tepkiler yaratabiliyor.

Biz abdesti bozmadan devam edeceğiz Allah'ın izniyle..

Kalın sağlıcakla..



Mustafa Temiz




- - - -

YORUM EKLE
YORUMLAR
AK Partili
AK Partili - 7 yıl Önce

selami selçuk seçildiği günden beri hep haber yapıyorsun, hem de çık yalan da veya açıklama yap diyorsun sen bu gücü nerden alıyorsun temiz bey. selami selçuk ta çıkıp iki kelam etmiyor.söyleyecek cevabımı yok, cevap verse sende belgeler mi var yoksa seni kaale mi almıyor.doğrusu hepi̇mi̇zi̇n kafasi karişik, seni̇n haberleri̇ni̇ okuyan herkesi̇n de karişik