Gerçek Türk Sultanları

Türk kızlarının sportif anlamdaki büyük başarısı Türkiye’de farklı tepkileri de beraberinde getirdi.

Bazıları bu mutluluğu onlarla paylaşırken bazıları da kızlarımızı özel hayatları üzerinden hedef tahtası haline getirdi.

Ülke olarak uzunca bir süredir özellikle de AKP iktidarı sürecinde her olay karşısında farklı tepkiler vermeyi çok ileri boyutlara taşıdık.

Bu durumu o kadar ileriye götürdük ki tek bir millet olarak bir arada barış içinde yaşamayı bile tehlikeye atmaktayız.

Bir topluluğu millet yapan en önemli özellik üzüntüleri ve sevinçleri paylaşabilmektir.

Ne yazık birçok acı veya mutlu olay bize böyle olmadığını ispat eder gibi.

Bu durumun en son örneğini maalesef Kadınlar Türk Milli Voleybol Takımının Avrupa şampiyonluğunu kazanması sürecinde yaşadık.

Anlı şanlı koca koca adamlar(!) ve onlarla aynı dünya görüşünü paylaşan gazeteler, sivil toplum kuruluşları, topluluklar sporcularımızı destekleyip teşvik etmek yerine özel hayatları üzerinden eleştirmeyi tercih etmişlerdir.

Eleştirilerinin hedefine modern dünyanın değerleriyle ortaklaşarak onun parçası olma anlamına gelen cumhuriyet değerlerini doğrudan ve/veya dolaylı olarak koymuşlardır.

Ne yazık ki “kıvançta ve tasada bir olma” kapsamına girecek birçok olayda durum bundan ibarettir.

Elbette yaşananlar millet olma bilincimizi son derece olumsuz etkilemektedir.

Farklı dünya görüşlerine sahip insanımız için bir arada yaşamayı giderek daha fazla zorlaştırmaktadır.

Unutmayalım ki İran ve Afganistan benzer süreçlerden geçerek bugünkü mutsuzluk ve huzursuzluk içinde yaşama zorunluluğuna katlanmak noktasına gelmiştir.

İçimizde az da olsa o hayata özlem duyan olsa da ezici çoğunluk ne Afganistan ne bu günün İran’ı olmamızı istemeyecektir.

Öyleyse yapılacak şey bellidir;

Her şey bir tarafa Peygamber efendimizin “Birbirinizin özel ve mahrem hayatınızı araştırmayın” hadisi şeriflerinde buyurduğu tavsiyesine uymak birliğimiz açısından faziletli olandır.

Tüm eksiklerine rağmen çevremizdeki hiçbir ülkede olmayan barış ortamımızı korumanın yegâne yolu birbirimize saygı göstermek çok zorlandığımız durumlarda da tahammül etmektir.

Kızlarımızın formaları dâhil kişisel sayılabilecek durumlar üzerinden eleştirip başarılarını değersizleştirmek yerine, onların şampiyonluk anında bayrağımızı, milli marşımıza duygusal patlama içinde sahip çıkışlarına odaklanmamız gerekmez mi?

Onlarda ki Türk Milletinin şerefli üyesi olma bilinci her türlü takdirin üzerindedir.

Hepsini ayrı ayrı kutluyor alınlarından öpüyorum.

Bravo Sultanlar!

5 Eylül 2023

Ahmet Orhan

YORUM EKLE