Ankara Havası / Ahmet Orhan Yazdı...

Ankara havası denince çoğu kişinin aklına  milletimizin de çok sevdiği Hüdayda, Misket, Sarıkız, Atımarap, Topal vs Ankara'nın şahsiyetli karakterli oyunları gelir. Gerçi son yıllarda Ankara pavyonlarının katkısıyla oyunun içine erotizm de katarak kaşık havasına dönüştürülerek yozlaştırılmış türleri de yaygınlaşmıştır.

Ankara Havası / Ahmet Orhan Yazdı...

Ankara havası denince çoğu kişinin aklına  milletimizin de çok sevdiği Hüdayda, Misket, Sarıkız, Atımarap, Topal vs Ankara'nın şahsiyetli karakterli oyunları gelir.
Gerçi son yıllarda Ankara pavyonlarının katkısıyla oyunun içine erotizm de katarak kaşık havasına dönüştürülerek yozlaştırılmış türleri de yaygınlaşmıştır.

****
Söze havadan girince elbette hava durumunu es geçmek olmaz.
Ankara iklim değişikliği etkisinin görülmediği yıllarda kışı soğuk, yazları sıcak olan bir hava hâkimdi.
Ancak son yıllarda iklim değişikliğe uğrayarak kışlar eskiye göre daha sıcak yazlar ise özellikle geceleri serin olmak kaydıyla daha düşük sıcaklıklarda seyretmektedir.
Bir dostumun ifadesiyle bahar ve yazlar genellikle yumuşak bir limonatanın ağızda bıraktığı hoşluk ve serinlik düzeyinde kısacası “limonata” gibidir.

Eminim bu girişi okuduğunuzda ne alaka diye içinizden geçirmişsinizdir.

****
Konuyu başka mecralara çekmeden bir siyasi gözlemci, siyaset yorumcusu olarak esas konuma dönelim.
Hepimizin iliklerimize kadar hissettiği hayat pahalılığı, enflasyon, geçim sıkıntısı, işsizlik, sığınmacı ve düzensiz göçmenler meseleleri ile alabildiğince tatsız bir dönemi yaşamaktayız.

****
Elbette Ankara ahalisi için de durum bundan farklı değildir.
Ancak değerli siyasetçilerimiz ve çok kıymetli bürokratlarımız için durum hiç de böyle değildir.
Onlar için temel hayat prensibi, hiç bir şeye ne elini ne de burnunu sokma her şey olacağına varır.
Taşlar yerinden oynamış olsa bile en kısa sürede yerine oturur, hayat eski düzenine kaldığı yerden kendiliğinden devam eder.
Bu anlayışta derin bir kadercilik hâkimdir.

****

Bakmayın siz onların sabah saatlerinde toplantılarım, görüşmelerim var dediğine.
Ankara’da günlük yaşam bürokratlar için saat 10-11 de başlarken siyasetçileri için ise genellikle öğleden sonraları başlar.
Bu genel çerçeveden sonra biraz daha siyaset merkezli konulara girelim.
Ankara’nın siyasi nabzı bu günlerde şehrin iki ayrı noktasında daha kuvvetli hissedilmekte.
Bunlardan birincisi Balgat, diğeri ise Söğütözü semtleridir.
Balgat, MHP’nin görkemli genel merkez binasının yapımından sonra dikkat çekmeye başlamış, bugünlerde ise kendilerine siyaset sahnesinde rol kapmaya çalışan Mustafa Sarıgül’ün kalp logolu TDP’si, Muharrem İnce’nin nazar boncuğu logolu Memleket Partisi ve Ümit Özdağ’ın Ay-Yıldız meşale logolu Zafer Partisinin varlığıyla daha bir dikkat çekici olmuştur.
Yeni kurulan partilerden Zafer Partisinin kaçak göçmen ve sığınmacın karşıtlığından, Memleket Partisinin de Gıda Güvenliğini önceleyen bir üslupla siyaset kulvarında kendilerine yer açma gayretinde olduklarına şahit olmaktayız.
Öyle anlaşılıyor ki söz konusu iki parti giderek daha çok siyasete duyarlı vatandaşımızın ilgisini bu semte çekecekler.

****

Yeni kurulanlar açısından durum böyleyken tarihi 53 yılı aşan MHP’nin genel merkezinin yer aldığı cadde aynı zamanda ticaret merkezi de olmasına rağmen kalabalıklar açısından nasipsiz bir şekilde eski günlerin hatırasıyla teselli bulmaktadır.
Görünen bu tablo, esasında sağ muhalif bir hareket olan MHP’nin temel söylemlerini terk ederek iktidara eleştiriden uzak destek olması, henüz parti tabanından ve Türk seçmeninden olumlu bir karşılık alamadığına işaret etmektedir.
Balgat’ı daha fazla karıştırmadan gelelim AKP, CHP ve İYİ Partinin genel merkezlerinin bulunduğu bölgeye.
Ak partinin sıklet merkezi iyice külliyeye kaymış durumda. AK Parti Genel merkezi eski günlerden çok uzak, düşük profilli bir hareket içinde görünürken, CHP’de ise son anketlerin verdiği moralle büyük bir hareketlilik görülmektedir.
Otoparkında misafir araçlarını koyacak yer bulunamamakta olması bile gelinen noktayı işaret etmesi bakımından yeterli olacaktır.
Bu günlerde Kılıçdaroğlu ilk söylemlerini geride bırakarak Cumhurbaşkanlığı makamı için hazır olduğunu önce kendi tabanına, sonra da tüm seçmene kabul ettirme telaşına girmiş durumda.

****
Doğrusunu söylemek gerekirse de önce aday olmasına sonra da seçilmesine yeter mi bilmem ama epey bir yol almış görünmekte.
Son olarak da gelelim İYİ Partinin Genel Merkezinin bulunduğu yeni gelişmekte olan Mustafa Kemal Bulvarına.
İYİ Parti kuruluşundan bu yana dinamizmini koruyarak, trendini yukarıya doğru sürdürmeyi başarmış genç bir parti özelliği sergilemekte.
İYİ Parti, her yeni kurulan siyasi oluşumda görülen tartışma ve ayrışmadan nasibini almış olmakla beraber gelişmeye devam etmekte.
Söylemleri, lideri ve kadrolarıyla özellikle ülkemizin batı ve güney bölgesi illerinde yoğun ilgi görmekte, değişik bir merkeze oturmuş olmasına rağmen içinden çıktığı MHP’ni halk desteği bakımından çok gerilerde bırakmıştır.
Sayın Akşener’in İYİ Partisi önümüzdeki günlerde kazaya uğramazsa da muhtemeldir ki AK Partinin merkezdeki yerini alma mücadelesini de yapabilecektir.

****
Yukarıda özetlemeye çalıştığım tablo fiziki olarak İyi Partinin genel merkezine de yansımış hatta sokağa taşmış durumdadır.
Geçmişte Erdoğan’ın yaptığı halka doğrudan dokunma ve sıcak temas kurma davranışında Akşener günümüzde tek ve rakipsiz kalmış gözükmektedir.

****
Bu özellik onu ayrıcalıklı kılarken partisine rakipleri karşısında avantaj kazandırmaktadır.
Öyle anlaşılıyor ki erken seçim olsa da olmasa da önümüzdeki yaz ayları Genel Merkezlerin bulunduğu semtler başta tüm Türkiye’de çok sıcak ve hareketli geçecektir. 
Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler.

****

01 Haziran 2022

Ahmet Orhan

Güncelleme Tarihi: 01 Haziran 2022, 03:20
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER