“İdlip’te meydana gelen saldırının ardından yapılan resmi açıklamaya göre 33 şehidimizin haberinin acısı ülkeyi sardı” diyen Diker “ Ortada askeri anlamda bir hata var bunu görmüyorlar mı ? diye sordu.

“İdlip’te hava kontrolü ve üstünlüğü  olmayan bir bölgeye kara kuvvetleri olan askeri birliği konvoy halinde intikal ettirmek büyük bir hata, konuşlandırmak ise intihar olarak nitelenebilir. Milli Savunma Bakanı eski bir asker, Kara Kuvvetleri Komutanı bu yanlışı göremiyor mu?” diyen Diker “bu kötü tablo da günah keçisi aramasınlar, askerimizi o bölgeye hava üstünlüğü olmadan intikal ettirenler ve konuşlandıranlar  bu vebalin altında kalmışlardır” diye sözlerini sürdürdü.

Diker “Kara Kuvvetleri Komutanı derhal istifa etmelidir devlet ve kışla disiplini bunu gerektirir”  dedi.

 SİYASİ VE ASKERİ SORUMLULUK YOK MU ?

TESUD (Türkiye Emekli Subaylar Derneği) ve TEMAD (Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği) İdlip'te yaşanan acılar hakkında askeri sorumlular için sesiniz çıkmıyor.Neden? sorusunu da soran Diker, ortaya çıkan yanlış politika ve askeri hatanın affedilir olmadığının altını çizdi.

“Siyasi ve askeri sorumluluk yok mu ? Bu şehitlerin gelmesindeki en büyük etken, hava üstünlüğü olmayan bir bölgede askerin bombardıman altında kalması ve çoğu askerin de enkaz altında kalmasının sorumluluğunu kim üstlenecek. Saldırının ardından Hatay Valisi dışında bir üst düzey devlet yetkilisinin açıklama yapmamasını ise düşündürücü bir o kadar da devlet zaafiyeti olarak ortaya çıkmıştır” diye değerlendirdi.

TBMM ‘nin kapalı bir toplantı yapmasının da komik bir durum olduğunu söyleyen Diker “HDP/PKK ve Fetö'nün olduğu TBMM'de kapalı toplantı yapmak komik olurdu” dedi.  Meclisin olağanüstü toplanması için çağrı yapan CHP ve İYİ Partinin AKP ve MHP ile birlikte aynı bildiriye imza atmasını da eleştiren Diker “ Türkiye’de işler normalinde giderken kürsülerden milletin yarısını büyük küçük her çıkışlarda “ vatan haini” etiketi yapıştıran siyasi yapının, böyle acı günler yaşndığında  da “ birlik beraberlik” mesajı vermesi samimi değil, CHP ve İYİ Parti bu bildiriye imza koyarken  uygulanan dış politika ve askeri hamlenin yanlışını niçin ifade etmemişlerdir, iradenin tek bir kişide toplandığı partili Cumhurbaşkanlığı  sisteminin bu  siyasetinin yanlışlarını niye ifade etmemişlerdir” diye de sordu.