Yaklaşık 8 ay boyunca kendisine gelen evrak, belge ve görüntüleri ilgili kurumlarla paylaşarak, yetkililerin dikkatini çeken ve Alaşehir AKP Teşkilatı ve Alaşehir Devlet Hastanesinde ortaya çıkan seks ve yolsuzluk iddialarının soruşturulmasını ve buralarda yapılan işlemlerin ardından sorumluların bu görevlerden alınmasını sağlayarak, Alaşehir ilçesinde yaşayan hemşehrilerinin ve bütün vatandaşların takdirini kazanan Diker, bu iddialarda adı geçenler tarafından mahkemeye verilmişti.

Alaşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinde sanık olarak yargılanan Diker, uzun süredir geçirdiği zatürre başlangıcı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yatarlı hasta olduğu için duruşmaya katılamayacağını rapor ve mazeret dilekçesi ile mahkemeye duruşma gününden çok önce avukatı aracılığıyla gönderdi.

31 Ocak 2020 tarihli duruşmaya avukatının Ankara Adliyesindeki başka bir davası için katılamayacağı mazeret dilekçesi ve Diker'in hastanede tedavi gördüğü ve hastalığına dair belge ve dilekçe, Ankara adliyesinden ilgili mahkemeye duruşma tarihinden çok önce gönderildi.

Bugün Alaşehir 2. Asliye Mahkemesinde yapılan duruşmada sanık olarak ifadesine başvurulacak Tevfik Diker ve avukatı katılmadı. Aynı mahkeme bugünkü duruşmada avukatının mazeretini geçerli sayarken, Diker'in gönderdiği mazereti değerlendirmeyerek, Diker hakkında yakalama kararı verdi.

Bu bilginin kendisine ulaşmasının ardından, hastanedeki hasta yatağında bir açıklama yapan Diker " onurum ,gururum , şeref ve haysiyetim ile oynandı. Bu yapılan onların yanına kalmamalı. Bu yargı mensuplarının benimle ne sorunları var, Yolsuzlukla ve Fetö ile mücadele etmiş bir eski parlamenter ve Araştırmacı Yazar olarak, mahkemenin bu kararının  HSK tarafından değerlendirilmesini istiyorum" dedi.

Diker, " ben temiz toplum, temiz siyaset ve bağımsız yargı, üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü için halen mücadelesine devam eden bir vatansever yurttaşım. Yazdığım kitaplar, yaptığım araştırmalar meydanda iken, skandallarını ve yolsuzluklarını ortaya çıkardığım, bakanlığın açtığı soruşturmalarla suçlu görülen bu insanların açtığı bir davada hasta yatağımda hukukun gereği mazeret dilekçemi beyan etmeme rağmen   mahkemenin "yakalama kararı" karşısında şaşkınım" dedi. 

SEVENLERİ HASTANEDE ONU YALNIZ BIRAKMIYOR

Yargı da halen Fetöcü kriptoların temizlenemediğini iddia eden Diker, " Tevfik Diker yaptığı araştırmalarla, yazdığı kitaplarla, verdiği mücadeleyle kimleri rahatsız etti, böyle bir kararı nasıl verdiler" diye de sordu.

Diker hasta yatağından yaptığı açıklamanın ardından ayrıca avukatı aracılığıyla yazılı bir basın açıklaması da yaptı. Diker'in yazılı basın açıklaması şöyle ;

Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar doğrultusunda hukuka aykırı olarak aleyhime Alaşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/777 E. Ve 2019/776 E. Sayılı dosyalarında kamu davası derdest edilmiştir. Yine bu dosyalar kapsamında ifademin alınması için Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/581 Talimat ve Ankara 48. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/534 Talimat numaralı dosyalarına talimat kaydı oluşturulmuştur. Mezkur dosyaların 05.12.2019 tarihli duruşmalarına sağlık problemlerim nedeniyle katılamadım. Bu tarihten sonra sonra sağlık problemlerim artarak devam etti ve yaklaşık 3 hafta hastanede yatarak tedavi gördükten sonra taburcu oldum. 

Ancak tedavimden 1 hafta sonra rahatsızlıklarımın tekrarlaması üzerine 25.01.2020 tarihinde pnömoni, akciğer enfeksiyonu, ınfluenza, diğer solunum yolu bulguları teşhisi ile yeniden Ankara Özel Keçiören Hastanesinde yatarak tedavi altına alındım ve halen tedavim devam etmektedir. Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/581 Talimat ve Ankara 48. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/534 Talimat numaralı dosyalarının 27.01.2020 tarihinde icra edilecek duruşmalarına bu nedenle raporum da sunulmak suretiyle mazeretimi ibraz ettim ve mazeretim mahkemelerce kabul edilerek gerekli işlemler tesis edildi. Alaşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen 2 adet dosyada ise daha evvel 31.01.2020 tarihi 10:05 ve 10:10 saatlerine bırakılan duruşmalara ekte sunduğum hastane raporu ibraz edilerek sağlık sebepleri ve hastanede yatarak tedavim devam ettiği gerekçesiyle mazeretimi sunmama rağmen, mahkemece rapor dikkate alınmayarak Ankara Asliye Ceza Mahkemelerine yazılan talimatın sonucu beklenmeksizin iadesinin istenmesine ve aleyhime CMK m.199 hükmü gereği yakalama emri düzenlenmesine karar verilmiştir.

Bu ülkeye 19. Ve 20. dönem milletvekilliği, Genelkurmay Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, birçok üst düzey askeri görevi üstlendiğim nazara alınmasa bile; herhangi bir  Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ve dahi 72 yaşına ulaşmış uzun süredir hastalığı devam eden bir vatandaşın, sağlık mazeretine ve yatarak tedavisinin devam ettiğine ilişkin raporu mahkemeye ibraz etmesine rağmen mahkemece bunların hiçbirisi nazara alınmayarak aleyhime yakalama emri düzenlenmesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasamız ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile teminat altına alınan yaşam hakkı dahil temel hak ve hürriyetlerin açıkça ihlali niteliği taşımakla tam bir hukuk garabetidir. Bu hususta ilgililer hakkında gerekli işlemlerin tesis edilmesini arz ve talep ederim.