Off The Record Ali Çetin "Büyük Türkiye Partisi'nde Küçük Siyaset ve Ticaret"

Bir haber geldiği zaman, kaynağına inmek gerek. 
İsimleri geçen herkese ulaşmak gerek. 
Ulaştığınız isimler aynı olayla ilgili başka isimler veriyorlar ise, o isimlere de bir şekilde ulaşıp onların da bilgilerini alabilmek, olayı en ince detaylarıyla  okuyucularınızla paylaşabilmek, doğru ve tarafsız gazeteciliktir.
Yeni parti oluşumlarıyla ilgili, mevcut siyasi partiler kanunu kapsamında da ne yapılabilirlik aranıyor.
Kulağımıza gelen yeni oluşumlardan birinin yeni parti kurmak yerine hali hazırda kurulu hazır partiler üzerinden hareket eylemi içine geçtiklerine dair önemli ve güvenilir bir kaynaktan bilgi geldi.
Bunlardan biri de Büyük Türkiye Partisi idi.
Bu partinin geçtiğimiz süreçlerde ismi geçen kurucularından Ali Çetin'e ulaştık.
Ali Çetin enteresan bir kişilik, onu ilk kez Alaşehir'de AKP ve Hastanesinde ortaya çıkan skandallar haberlerinde olayların merkezindeki cenahtan isimlerle yakın plan çalıştığı için biliyoruz.
Çetin sorduğumuz sorulara yanıt verdi. Yeni parti oluşumu içindeki kesimlerden Büyük Türkiye Partisi adına kendisine ulaşan olmadığını uzun ve düzgün cümlelerle anlattı. Hatta kendisine Alaşehir'deki olay adam A.Ü. ile ilgili sorular da sordum. Zira Çetin bir dönem bu olay adama yakın internet sitesinde süreçte temiz toplum, temiz siyaset isteyenlerin karşısında bir tavır almıştı. Hakkındaki bir çok iddianın gerçek olduğu ortaya çıkan, hastaneden uzaklaştırılan emekliye zorlanan, yaptığı kaçak yapılarının yıkılma aşamasına gelen A.Ü. ile ilgili de her nasılsa sahiplenir şekilde ve olay adam A.Ü.yü destekleyen sözler sarf etti.
Çetin lafı döndürüp dolaştırdı, bir dönem siyasette yol arkadaşlığı yaptığı ve Alaşehir skandallarını ortaya çıkarıp, sorumlular hakkında devletin disiplin ve yargı mekanizmasını çalıştırıp, başarılı olan ve Alaşehir ile tüm ülkede takdir toplayan Tevfik Diker için açtı ağzını, yumdu gözünü.
Konumuzla hiç alakası olmayan konularda Diker aleyhinde olumsuz iddialar ortaya attı.
Bizde bunu Diker ile paylaşarak, kafamıza takılan bazı konuları sorduk.
Diker her zamanki devlet adamı ve siyasetçi vakurluğunda usule ve basın etiğine uygun olarak yazılı açıklama gönderince bizde yine etik kurallardaki hassasiyetimizle yayınladık.
Ali Çetin ile ilgili sürecin çok yakın takipçisi olmadım ancak, bir dönem Alaşehir merkezli bir internet sitesinde kendisinin alakaya turşu suyu tabir edilecek mevzularda yazılar yazdığını biliyorum. O yazılarda da yine Diker antipatisini hissetmiştik.
Büyük Türkiye Partisi macerasına istifa ile son verip, bu işleri bırakan Diker'in ardından , Çetin, eskilerin dediği gibi eteğindeki taşları,doğru veya  yanlış, yerinde ve aklı başında olmadığını izlediğimiz sözlerle dökmüştü. 
Çetin yoğun tempomuz içinde Diker'in bu açıklamalarının ardından bizi aramış, aramış ama bizim çalışma sahamız dağların arası, o aradığı saatte telefon çekmediği için görememişiz. Aramalarını gördüğümüzde de merkezinden yazılı olarak ulaşmaya çalıştık.  Çetin kendisinden parti ile ilgili bilgi almak için aramamıza rağmen, Diker'e yönelttiğimiz sorular ve yazılı açıklamada , sarfettiği sözlerinin karşılığı haberi okuyunca bizi laf getiren, götüren biri gibi niteleyip esmiş gürlemiş.
Ben kimliğimi vermişim, gazeteci olarak soracağım  sorular için zamanı var mı diye sormuşum. Cevapları almışım, bu meşhur "OFF THE RECORD" durumunu hatırlatmamış, bende gönül rahatlığıyla, yazımın başında belirttiğim haberci özelliği içinde adı geçen isimlere sormuş cevabını almış ve haber yapıp yazmışım, bundan daha doğal bir olay var mı?
Ali Çetin'in ta Alaşehir'de ortaya çıkan skandallar  sırasında, şer takımının kalemşörü olarak temiz toplum, temiz siyaset isteyenlerin karşısında korsan sitelerde yazılar yazması, bu son olaylar ve aşağıda yazacağım olayları da bir araya getirdiğimizde ortaya şu çıkıyor. 
Çetin, BTP 'de Diker ile siyaseten yol arkadaşlığı yaparken de, Diker'in istifa etmesinden sonra da, önüne çıkan tüm olaylarda, konunun içinde Diker olunca, bir hinlik ve cinlik peşinde Diker'e husumet beslediği, bu husumetini de söylediğim örnekler içinde ortaya koyduğu anlaşılıyor. Çünkü bu husumet o kadar belirgin ki, işin içinde, kin, garez ve hatta iftiraya bürünen tavırları ve söylevleri var.


BÜYÜK TÜRKİYE PARTİSİ KURUCULARINA ULAŞTIM
Ali Çetin kantarın topuzunu elinden düşürünce ne dediğini, ne söylediğini de bilmiyor. Bu tavrını havada yakalayan biri olarak, Çetin ile ilgili alanı genişleterek Büyük Türkiye Partisi kurucularına varıncaya kadar herkes ile Çetin'i konuştum. Görüştüğüm insanlar mütevazi, gerçekten iyiniyetlerle bu siyasi hareketin içine girmiş insanlar. Çetin ile ilgili söyledikleri ise yenilir yutulur şeyler değil. Çetin deyim yerinde ise, hem aktif hem de partinin pasif zamanında bu ulaştığım insanlarda iyi izlenimler bırakmamış. Bu isimler sanki birbirlerinden haberdarmış gibi, bu olayların içinde isimlerinin geçmelerini istemedikleri için, isimlerini yayınlamıyorum. Ancak duyduklarım, işittiklerim Çetin ile ilgili bir kanaatimin oluşması için yeterli bilgiler oldu.


BENİM ADIMI YAZ MUSTAFA TEMİZ
Görüştüğüm isimlerden biri Büyük Türkiye Partisi'nin Fransa temsilcisi Mustafa Erol. Erol halen Fransa'nın başkenti Paris'te yaşıyor. Kendisi ile Ali Çetin'i konuşmak istedim sorular sormak istedim, adını yazabilirmiyim diye sordum " Benim adımı yaz Mustafa Temiz, söylediklerimin arkasındayım" dedi.
Ali Çetin ile Mustafa Erol'un ilişkileri aslında 70'li yıllarda çekilen Yeşilçam filmlerinin senaryosu gibi.
Erol Alaşehir ilçesinde Ziraat bankasında çalışırken, daha iyi ekonomik şartlar için Fransa'ya göç edip, Paris'te yaşamaya ve çalışmaya başlamış.
Lafının her yerinde söylediği " ben Ali Çetin'e inandım, o kadar inandırıcı konuştu ki, şu an bile o dönem ona bu kadar inandığım için hala kendime kızıyorum" sözleri dikkat çekici.
Çetin, Erol ile Büyük Türkiye Partisi aracılığıyla tanışır. Kendisi de Alaşehirli olduğu için hemşerim güvenebilirim diye düşünür. kendisine partinin Fransa temsilciği verilir. Bu aşamada aralarında samimiyet artar. Hergün konuşmaya devam ederler. Aile yaşantısından, ekonomik durumlarına kadar, samimiyet arttıkça her şeyini paylaşır.
Erol Paris'te Fransa yasalarına göre yaştan dolayı emekli olamadığı için, işsizlik maaşıyla hayatını idame ettiriyor. Çetin ile görüştüklerinde kıt kanaat yaşamak konuları da geçiyor.
Parti faaliyetleri de bu arada devam ediyor, Çetin ile bu konuları da konuşuyor. Çetin Erol'un  iddialarına göre "Tevfik Diker ile bu iş olmayacak, adam bizi kullanıyor, kendisi yanına alacağı 3-5 kişiyle başka bir partiye kapak atacak, milletvekili olacak, BTP'ye paralı insanlar lazım" gibi sözleri sıkça etmeye devam ediyor.
Bu konuşmaların arasında Adnan Menderes Dernekleri Federasyonu Başkanı Fatih Kavaloğlu ismi de geçiyor. Çetin, Erol'a bu isimlerle görüşmeler yaptığını söylüyor. Erol'un istifa etmesini istiyor. Erol çok inandığı Çetin'in sözüyle Facebook üzerinden açıklama yaparak BTP'den istifa ettiğini açıklıyor.


EROL İLE ÇETİN TİCARETE GİRİŞİYOR...
Ali Çetin Mustafa Erol'dan hangi yöntemle para aldı?
Erol, Çetin'in kendisini nasıl kandırdığını ve dolandırıldığını ne zaman ve nasıl anladı?
YAZININ İKİNCİ BÖLÜMÜNÜ YARIN YAYINLAYACAĞIZ.
Mustafa Temiz
30 Aralık 2019

YORUM EKLE