Ne Göbekmiş Be Arkadaş

Siyasette ve devlet yönetiminde üslup çok önemlidir.
Siyasetçiler konuşurken, ağızlarından çıkan sözlerin sadece kendilerini değil, temsil ettikleri devleti, milleti ve partilerini bağladığını unutmamalı, dokuz defa düşünüp bir defa konuşmalıdır.
Atalarımız, boşuna “Boğaz dokuz boğumdur” dememişler, değil mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek İmam Hatip eğitimi nedeniyle gerekse uzun yıllar particilikle uğraştığından, kürsüye yabancı değildir, inandırıcı ve akıcı konuşmalar yapar.
Kürsüye aşinalığını son “I speech kürsü” sözünden de anlayabiliyoruz!
Konuşmaları akıcıdır ama “Üslup seviyesi” açısından biraz sıkıntısı var!
“Al ananı da git ulan”, “Seni İsrail dölü seni” ile başlayan özlü sözleri şimdi
“Size buradan kemik çıkmaz” ve “Barış Pınarı sebebiyle tüm vatandaşlarımızı AKP’ye üye olmaya çağırıyorum” diyen güzellemelerle (!) devam ediyor…
AKP Genel Başkanından, sıkıştıkça en çok işittiğimiz deyiş şudur;
“Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.”
Ne göbekmiş be arkadaş? Kes kes bitmiyor bir türlü!
Kendi göbeğini kesmek demek; Sözlüğe göre,
İhtiyaç duyulan yardım-destek başkalarınca esirgendiğinde, işini kendi görmek demektir.
Suriye operasyonu için tüm dünyanın bize karşı çıkmasıyla, AKP Genel Başkanı ve Fesli Deli Kadir’in eski Paşası aynı şeyi söylediler; Biz de, kendi göbeğimizi kendimiz keseriz…
Göbek, kendi göbeği! İster keserler, ister kestirirler, ister diktirirler!
Bizim endişemiz o göbek kesilirken, yanlışlıkla insanlarımızın hayat damarları kesilmesin!
Bu endişemizi neden söylüyoruz?
AKP Genel Başkanı, kimseye danışmadan bir karar veriyor;
Verdiği karardan dolayı, kendisinin sorumluluğu yok ama olan bizlere yani vatandaşlarımıza oluyor.
Bakın neler oluyor;
AKP Genel Başkanının Suriye politikası sonucu;
İsrail-Kürt Devletinin birinci parçası Barzani tarafından kuruldu!
Şimdi de İsrail-Kürt Devletinin ikinci parçası, PKK/YPG tarafından kuruldu!
Peki, Mehmetçik Suriye’de ne yapıyor?
Şehitler vererek, Gazi olarak PKK/YPG’li teröristleri etkisiz hale getirmeye çalışıyor! Allah yardımcıları olsun.
Gazeteci bir askere soruyor “Komutan nereye?”
Yanıt; “İslam güneşinin doğduğu yere gidiyoruz.”
A be çocuk. Gittiğin yön yanlış! İslam ülkelerinin tümü Türk’ün karşısında!
Senin yolun Atatürk’ün yoludur.
Şimdi, ABD-AB’den Çin’e kadar herkes karşımızda. Otoyolda ters yola giren şaşkın şoför gibi olduk!
Yakında yaptırımlar uygulanmaya başlanacak.
Ekonomimiz zaten feci durumda. Dibi delik çuval gibiyiz. Bir de yaptırımlar uygulanırsa halimiz nice olur? Sakın bize, merminin fiyatı kaç para, diye sormayın, yaptığınız acımasız zamları sorun.
O zaman size de şunu sorarlar; Planlamanız bu muydu?
Terörü bitiremedik, çünkü adamlar ABD korumasında yaşıyor.
Sınır ilçelerimize bomba yağıyor! İnsanlarımız, çocuklarımız ölüyor!
Mehmetçiklerimizi, sonu belli olmayan bir maceraya attınız!
70 bin IŞİD militanı da kucağımızda kaldı!
1-1,5 milyon Suriyeli Arap daha gelecek!
Eninde sonunda Esad ile anlaşılacak! (Nitekim dün, Menbiç’e Esad kuvvetleri girebilir bence mahsur yok, dedi!)
Eyy AKP;
Dış politikada battık. AKP’li Büyükelçilerin yüzüne bakan, randevu veren yok.
Türk Askeri Suriye’de ama Kızıltepe’de Nusaybin’de çocuklar, kadınlar ölüyor!
Ekonomi bitik, işler durmuş, herkes borç içinde.
Siz ne işe yararsınız?
Madem bir şey keseceksiniz, hiç olmazsa sesinizi kesin ve defolun gidin…
Not; Çoban Ateşi tüm EGE illerinde harlandı. Son kalan iki üç yeri tamamlamak için Kurtuluş Savaşının efelerine ve vatansever Yörüklerine konuk olacağız. Pazartesi gününe kadar izninizi istirham ediyorum. Görüşmek üzere…
Sağlık ve başarı dileklerimle.
 16 Ekim 2019
Rifat Serdaroğlu

YORUM EKLE