Bugün Demirci ilçesi Mithatpaşa Mahallesinde Bağarası mevkiinde bir tarladaki sulama havuzunda ölü olarak bulundu.
Yazıyı kaleme aldığım bu saat itibariyle Necmi Ünlü hocamın cenazesi ölüm nedeninin belirlenmesi için İzmir Adli Tıp Kurumuna otopsiye gönderildi.
Bir gazeteci olarak kamuya olan görevim nedeniyle bu acı haberi yaptım. Yaptım ama kendisiyle sıcak ilişkileri olan bir insan olarak da görevimin ardından, dostunu kaybetmiş bir insan olarak  üzüntümü yaşama  boyutuna geçtim.
Şüpheli bir ölüm olarak adli süreç yürüyor, muhtemelen bu gece adli tıpta otopsisi biter ya gece, ya da yarın sabahın erken saatlerinde cenaze ilçeye getirilir, yarın en geç ikindi vakti de, toprağa verilir, diye düşünüyorum.
Hasbelkader yazan çizen biri olduğu için birbirimizle ilgiliydik.
Demirci'de haftalık yerel gazete de yazardı. Yazılarını yıllardır istikrarlı bir şekilde sürdürdü.Dini konularda dini hükümleri,  hayata dair kesitlerden harmanlar, yaşam biçimleri ve sosyolojik düzen içinde yorumlar, okurken zevk alınan, lezzetli ve sürükleyici anlaşılır ve halkın dilinde yazardı.
Demirci ilçesinden bir çok insanı üzüntüye boğdu, bu ölüm olayı.
Arayanlar soranlar oldu. Herkes ölüm sebebini merak ediyor. Kendisinin yaşamsal ve pozitif hallerine bakınca o kötü ihtimali kimse düşünmek bile istemiyor.

ÖLÜ BULUNDUĞU GÜN ÇIKAN GAZETEDEKİ KÖŞE YAZISI DİKKAT ÇEKİCİ
Necmi Ünlü hocam Demirci ilçesinde her Çarşamba günü yayınlanan haftalık yerel gazetenin 2.sayfasında son yazısını da yazmış oldu.
Bugünkü yazının başlığı "İMAN TAZELEMENİN ÖNEMİ"..
Öyle enterasan geldi ki bana, yine Necmi Hoca kendi üslubuyla narin ve anlaşılır bir dille , hayata dair gözlemlerini yazmış.
Şu paragrafları okurken çok derin düşünceler içine daldım, " Az önce etrafına gülücükler dağıtan insan, bir de bakmışsınız sinir krizine girivermiştir. Hiç ummadığınız kişilerin bir gün bir cinayet işlediğini duyarsınız. Önce inanmazsınız, çünkü adam belki tavuk bile kesmemiştir. Bizim bildiğiniz budur. Oysa maalesef haber doğru çıkar.
Çünkü insanın yaşadığı şahsi alemi ve sosyal alemi her vakit değişmekte, insanı yeni girdaplara sokmakta veya hayatına olumlu veya olumsuz yeni cilveler taşımaktadır. Keza insanda nefis, hevâ, vehim ve şeytan her zaman hükmetmekte ve çok vakit insanın imanını rencide etmek için gafletinden istifade etmektedirler" diyor... Yazının sonunda da yine Necmi Hoca'nın kendine has üslubu ile Allah'a teslim olma, şükretme ve akıllı davranma gibi insanlığın ders çıkaracağı ifadeler var.

Bu yazıyı kaleme alırken belki çok duygusalım, belki mesleki şüpheciliğimin refleksleri daha ağır mı bastı acaba?
Necmi hocam klavye başında olduğum bu dakikalarda, muhtemelen adli tıp doktorlarınca inceleme altında.
Bu duygu yoğunluğu tıpkı hocanın bu son yazısında tarif ettiği gibi beni de bambaşka bir yana çekti aldı, bırakmıyor.
Bugün yayınlanan bu son köşe yazısı belki de bu duygu yoğunluğundan bana ilginç geldi.Bazen köşe yazısı, bazen alın yazısı birbirine karışabilir mi hayatta, bilmiyorum ki, daha önce böyle bir gün hiç yaşamadım ki!

Yazan çizen insanlar, insanlığa ve tarihe not düşen insanların böyle bohem halleri vardır, zira kendimde de böyle haller bazen zirve yapıyor!

İşte şu an itibariyle beynimi zonklatan, ruhumu daraltan, üzüntümü bu düşünceler deşip kanattıkça, bambaşka ihtimalleri de düşünmeden edemiyorum.
Yarın hocamıza  son vazifemizi yapacağız, onu ebediyete yolcu edeceğiz.

Allah rahmetinden mahrum etmesin, cennet mekanı olsun.
Ailesi ve tüm dostlarına başsağlığı diliyorum.
24 Mart 2021
Saat 20.30
DEMİRCİ
Mustafa Temiz