Rıfat Serdaroğlu Yazdı..

Kadının biri kendi arzusuyla fahişelik yapıyordu! Bedenini kendi arzusuyla para karşılığı satıyordu! Namus anlayışı “cebindeki paraya” göre değişiyordu!
Bir gün kendi mahallesinde eski komşularından biri onu görünce “orospu” deyip kafasını çevirmişti!
Kadın koştu, eski komşusunu yakaladı ve bir kağıda “Orospu” yazmasını istedi. Eski komşusu dediğini yaptı.
Kadın, yazının üstünü 200 TL’lik kâğıt paralarla kapadı ve sordu; 
“Bak bakalım, ne görüyorsun?”
Eski komşusu, kağıda doğru eğildi ve üfledi. Paralar uçtu, kağıtta sadece “orospu” yazısı kaldı…
Bu kadın pencereden caddeyi seyrederken, yoldan geçen bir kızın eteği rüzgardan kalkmış ve kızın baldırı görünmüştü! Kadın bağırdı; 
Yuh sana orospu…
Dünyada bir örneği kolay kolay bulunmayacak haram parayla kurulmuş yandaş medya var ya, hah işte bunlar aynen yukarıdaki örnekteki gibi sırf para kazanmak için bedenini satan kadın gibidir.
Boğazlarına kadar battıkları pisliği görmezler, kimsenin de görmediğini zannederler, aldıkları paranın haram olduğunu unuturlar ve 
“İmamoğlu Vali’ye küfretti” diye yayın yaparlar. 
Sorarsınız; Nereden biliyorsunuz? Yanında mı idiniz?
Cevap; Hayır ama görüntüler var!
Tekrar sorarsınız; Be aşağılık tetikçiler, niçin görüntüleri yayınlamazsınız?
Yanıt; Önümüzdeki Cuma’ya yayınlayacağız?
Türk Milleti öyle şerefsiz gazeteciler gördü ki! 
TV’lere çıkıp “Vallahi, billahi Kabataş’ta baş örtülü kadının üzerine işeyen adamların görüntülerini izledik”, sonra da “görmedik, yanıltıldık” diyen 
fikir orospularını görmedik mi?
Bakan veletlerinin evlerinde, ayakkabı kutularında yakalanan dövizler için 
“Bu paraları FETÖ koydurdu, dövizler Bakan çocuklarının değil” diye haber yapıp, daha sonra hırsızlık paralarını faizleriyle geri alanları “İşte gerçek, aklandılar” diye haber yapan genel yayın yönetmeni koltuğunda oturan zavallıları görmedik mi?
Hollanda Gazetelerinde, ömür boyu maaşla çalışan bir Türk siyasetçi için “Bu kişinin ülkemizde 7 adet gayrimenkulü ve 140 MİLYON AVRO mal varlığı var” diye çarşaf-çarşaf yazılan haberleri, “Haber değeri yoktur” gerekçesiyle
Türk Milleti ile paylaşmayan gazeteleri görmedik mi?
AKP Genel Başkanından telefonda en ağır hakaretleri işitip, ağlayan gazete patronları görmedik mi?
Türk Milletinin birikimlerini, siyasi baskı ile “Kredi” olarak kullanıp medya grubunu satın alan torbeşleri görmedik mi?
Değerli Okurlar;
Ben ömrüm boyunca bu itlerle mücadele ettim. Bu yüzden beni sevmezler, 
ben de onları yanıma sokmam!
Bu satılık kalemler, “Namuslu bir genç” olan Ekrem İmamoğlu’nu da asla sevmezler!
Namuslu biri göreve gelirse, bunlar güneş görmüş kar gibi erirler.
İmamoğlu’nu çekemeyişleri bundandır…
Çoban Ateşi Hareketi Gönüllüleri olarak bizler, niçin İmamoğlu’nu destekliyoruz?
-Namuslu, dürüst, aydın ve bilgili bir yönetici olduğu için,
-Belediyecilikte kendisi ve ekibi başarılı olduğu için,
-İstanbul’u diğer adaydan iyi bildiği için,
-İstanbul’da Başkan olarak ayrım yapmadan, herkesi kucaklayacağı için destekliyoruz.
Bırakın, Türk Siyaseti dürüst bir insan kazansın. Zaten sayıları o kadar az ki!
Çoban Ateşi Hareketi iktidarında VALİ nasıl olacak, biliyor musunuz?
Devletin yasayla verdiği görevlerinin dışında;
-Vali, T.C Devletinin Valisi olacak. İktidarın veya kişilerin değil.
-Devletin tüm gücünü vatandaştan yana kullanacak.
-Görev yaptığı İl’de, hiçbir terör örgütüne ve illegal yapılanmaya izin vermeyecek.
-Anayasa’daki, vatandaşın gösteri-yürüyüş ve protesto hakkına saygılı olacak.
-Vatandaşa bir fiske vuran devlet görevlisini açığa alıp, yargıya sevk edecek.
-“Ne Mutlu Türküm Diyene” yazılarını, görüntü kirliliği yapıyor diye indirtmeyecek.
-Atatürk heykelleri ve büstlerini koruyacak.
Vali, devletin Valisi olursa hepimiz ona saygı duyarız.
Fakat, vatandaşa “DÜMBÜK” diyen biri Vali ise, ona İT de deriz, İT OĞLU İT de deriz.
Bu da böyle biline, vesselam…
Sağlık ve başarı dileklerimle.
14 Haziran 2019
Rifat Serdaroğlu

YORUM EKLE