Aydoğan, ağız hijyeninin yalnızca estetik kaygılar ya da çiğneme fonksiyonu açısından değil, aynı zamanda nörolojik hastalıkların önlenmesinde de önemli bir rol oynadığını vurguladı. Özellikle Alzheimer hastalığına dair yapılan çalışmalarda, bu hastalığa sahip bireylerde diş eti hastalıklarının daha yaygın olduğunun altını çizdi.

Zararlı Bakteriler Beyne Ulaşabiliyor

Uzmanlara göre, periodontitis gibi iltihaplı diş eti hastalıkları, ağızda zararlı bakterilerin çoğalmasına neden oluyor. Bu bakteriler, kan yoluyla ya da sinir sistemini kullanarak beyne ulaşabiliyor. Beyinde oluşan bu iltihaplanmalar, yani nöroenflamasyon, Alzheimer gibi hastalıkların gelişimini tetikleyebiliyor.

Aydoğan, özellikle Porphyromonas gingivalis adlı bakterinin Alzheimer hastalarının beyin dokularında tespit edildiğini ve bu bakterinin ürettiği toksinlerin, Alzheimer ile ilişkilendirilen toksinlere benzediğini söyledi. Ayrıca Fusobacterium nucleatum ve Treponema denticola gibi bakterilerin de benzer riskler taşıdığına dikkat çekti.

Basit Alışkanlıklarla Beyin Sağlığı Korunabilir

Aydoğan, ağız sağlığının korunmasının, beyin sağlığı için koruyucu bir kalkan işlevi görebileceğini belirtti. “Düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve altı ayda bir diş hekimi kontrolü, sadece çürükleri değil, beynimizi de korur” diyen Aydoğan, geçmeyen diş eti kanamalarının, şişliklerin ve iltihapların ciddiye alınması gerektiğini söyledi.

Şekerli ve asitli gıdalardan uzak durmanın ağız florasını koruduğunu, özellikle yaşlı bireyler ile bağışıklık sistemi zayıf kişilerde bu bakterilerin beyne daha kolay ulaşabildiğini vurguladı.

“Ağız Sağlığı, Beyin Sağlığının Aynasıdır”

Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklardan korunmak için yalnızca zihinsel aktivitelerin yeterli olmadığını ifade eden Aydoğan, “Bulmaca çözmek kadar ağız enfeksiyonlarını önlemek de önemli. Ağız sağlığı, genel sağlığın ön cephesidir ve beyin sağlığının aynasıdır” diyerek halkı ağız hijyeni konusunda daha bilinçli olmaya davet etti.

Uzmanlar, basit gibi görünen günlük bakım alışkanlıklarının, beyin sağlığı üzerinde uzun vadeli koruyucu etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor.