Siyaset Veya Politika Dedikleri

Hayatın her alanını doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebilen muazzam bir mekanizmanın adıdır SİYASET... 

Aslında yörüngeden sapmadığınız ve niyetinizde samimi olduğunuz sürece insanlara hizmet edebilmek için harika imkânlar sunar SİYASET.

Bu yörüngenin tek belirleyicisi de samimiyet ve LİYAKATTIR...

Liyakatin, siyaset üzerindeki etkisini domino taşı gibi hayatın her alanını kapsayacak şekilde yaymaktadır.

Ekonomik sıkıntılar, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon olan bir ülkede başarılı bir ekonomi yönetiminden bahsedilebilir mi?

Kim belirliyor bu ekonomi yönetimini?

Elbette ki SİYASET Kurumu.

Depremde yeni binalar bile çöküyor, yollar, köprüler hatta havaalanları bile kullanılamaz hale geliyorsa o ülkede iyi bir mühendislik eğitiminden bahsedilebilir mi? 

Kim belirliyor mühendisleri yetiştirmekte olan üniversite yönetimlerini?

Verilebilecek cevap yine aynıdır SİYASET!

Son teknoloji ile donatılmış hastanelerde basit ölümler devam ediyorsa, doktorlar ülkede tutulamıyor ve yurt dışına kaçıyorsa, hastaneler şehir hastaneleri tercihleriyle holdinglere paylaştırılıyorsa elbette ki tek sorumlu vardır ve o da SİYASET!

Türkiye’ye yeten yerli ve milli(!) tarımsal üretim yerini yavaş yavaş ithalata bırakıyor ve gıda enflasyonunun önüne geçilemiyorsa, yine öncelikli sorumluluk sahibi SİYASET!

Ya toplum hayatımızın her alanına bir kangren gibi yayılan yolsuzluk, rüşvet ve adam kayırmacılık gibi ahlaki problemlere ne demeli!

Onun da cevabı tektir, SİYASET!

Siz de kabul edersiniz ki bu liste uzar gider. Görüyorsunuz değil mi siyaset ve onu anlamlı hale getiren liyakat ne kadar önemli.

Aslında bu problemler yığını ve kaotik görüntüye rağmen çözüm o kadar basit ki...

Kısaca ve sadece SİYASET de LİYAKAT!

Bizler vatandaş olarak sağlıklı üniversite yönetimleri belirleyemeyiz.

Sağlık politikalarını ve yönetimini denetleyemeyiz.

Ülkemizin hayati öneme sahip tarım politikalarını belirleyemez ya da değiştiremeyiz. 

Rüşvet, yolsuzluk veya hırsızların peşinde koşamayız. Zaten bütün bunları yapmaya yetkimiz de yok.

Ama bütün bunları tek bir seferde halledecek hakkımız var.

Yani demokratik seçme hakkımız!

Duygular yerine aklı ve mantığı kullanmak zorundayız.

Siyasi tercihlerimizde liyakati temel alıp, bütün duygusal propaganda amaçlı yayınlardan etkilenmeden irademizi kararlı bir şekilde sandığa yansıtarak her şeyi çözebiliriz. 

Tüm bu yazdıklarımdan sonra muhtemelen şöyle bir düşünce aklınıza gelmiş olabilir;

Öyleyse şu anda ülkemizde yaşanan bütün sıkıntıların sorumlusu da aslında yine biziz.

Evet, maalesef öyle. 

Demokratik rejimlerde sandık ve vatandaş iradesinin göstergesi olan oy bu kadar önemlidir. 

Bu nedenle duygulara yönelen yönlendirme ve propagandalardan etkilenmeden karar vermek ortak geleceğimiz için büyük öneme sahiptir.

Kurucu liderimiz M.Kemal Atatürk sayesinde sahip olduğumuz Cumhuriyet tüm bu sorunların çözümünün tek meşru zeminidir.

Şimdi yazımın en başında bahsettiğim insanlara hizmet edebilme imkânına geri dönerek siyasetçilere bir tavsiyede bulunmak istiyorum:

Millete hizmetin Allah’ın rızasını kazanmanın en yüce yolu olduğunu aklınızdan çıkarmayın!

Bu bilinçle açgözlü nefsiniz yerine insanlığa hizmet aşkıyla yola çıkın!

Böylece kirlenmiş siyaset temizlenir hem de siz o güzel duygunun sahibi olursunuz!

22 Ağustos 2023

Ahmet Orhan

YORUM EKLE