Demirci'de yeni cezaevi inşaatı bitti. Su bağlanamadığından hizmete alınamıyor.
Bunu duyduktan sonra biraz araştırma yaptım.
Doğruydu. Cezaevinin hizmete alınmak için mimari anlamda bütün işleri bitmiş hazırdı. Ancak su bağlanamadığından şu an beklemedeydi.
Bu Demirci cezaevi farklı.
Bu cezaevi emsallerinden farklı olarak bitirildi.
Bir defa arsasını Demirci'deki STK'lar aldı. Yani para toplandı, arsa alındı, ilçe belediyesi gereğini yaptı.
Arsa alındıktan sonra devri gerçekleşti ve bakanlık bu cezaevini yaptı.
Bu işin bu noktaya gelmesinde emeği ve çabası olan dönemin Adalet Bakan yardımcısı hemşerimiz Cengiz Öner'in hakkını buraya yazıp, tarihe not düşelim ve bir Allah razı olsun diyelim. STK'ların yöneticilerini memleket meselelerinde taşın altına elini soktuğu içinde buraya yazalım, haklarını teslim edelim.
Bu cezaevi arsasının Selendi-Demirci yolunun içinde kaldığını da hatırlıyorum.
Öngörüsüz bir hamle o dönem geçiştirilmişti, yolun güzergahı değiştirilmiş, bu arsa yolun içinde kalmaktan son anda kurtarılmış, inşaata başlanılmıştı.
PEKİ, NEDEN SU BAĞLANAMIYOR?
Sebep şu; Maski ile Bakanlık arasında yapılan bir sözleşmede o dönem cezaevinin su kaynağını bakanlık kendisi sağlayacağını kayda düşmüş.
Araziden sağlanacak su ile cezaevinin su ihtiyacının karşılanabileceği düşünülmüş.
Bulunan veya kullanılmak istenen yakın bölgedeki suyun analizi yapıldığında arsenik değerleri sağlıklı su standartının üstünde çıktığı için şu an bu kaynaktan sağlanan su cezaevine getirilemiyor.
Cezaevi bilinen cezaevlerinden değil.
İlçemizde hayvancılık sektörünü tetikleyecek bir yapıda olacak.
Burada hayvan kesimi yanısıra işlenmiş et piyasaya arz edilecek.
Cezaevinde tüm cezaevlerinde üretilen el emeği göz nuru ürünlerin satış reyonu da olacak.
Su bağlanamadığı için bu hizmetler de gecikiyor.
Siyasi iklim müsait, neyi bekliyorlar.
Bizler döneminde nelere şahitlik ettik.
MHP'li büyükşehir belediyesi, AKP'li Demirci belediyesi arasındaki bayramlık su savaşlarına şahitlik etmedik mi?
Televizyonlarda o dönem büyükşehire bağlı itfaiyenin siyaset yapmak için hakkının yendiğini emeğinin siyasi malzeme yapılma uğruna defalarca yok sayıldığına şahitlik etmedik mi?
Bir dönem Demirci Belediyesinin internet sitesinde GEDAŞ'ın müdahalesiyle yangınların söndürüldüğünün yazıldığına, yangın haberinde itfaiyenin (İ)'si geçmeden, haber görüntülerinde bir tane arazöz resmi görmeden, belediyenin hibe su tankerinin fotoğraflarıyla bu haberleri okumadık mı?
Kaçak balık pazarına su aboneliği alamayan Demirci Belediyesinin bir gece operasyonu ile eski hayvan pazarındaki aboneliğinden kaçak su hattı çektiği anda suçüstü basıldığını, Maski'nin ceza kesip, mahkemeye verdiğini unutmamız mümkün mü?
İttifak sonrası bu yaşanılan su savaşları, demeç savaşları ve hatta bilboard savaşlarını her iki tarafta unutup, üstüne seçimlerde belediyenin önünde çiftetelli oynayıp göbek atarak bu süreci kapattıklarını da unutmadık.
Şimdi Demirci'ye cezaevi yapılmış, iki kurum arasında zamanında bir anlaşma olmuşmuş, eee su yok, bağlanamıyor.
Olmaz!
Neleri kılıfına uydurdular.
Bu işi de halletsinler, Maski ile bu işin çözümünü bulsunlar.
"Cezaevi su bağlanamadığı için hizmete alınmıyor" lafı bile memleket sevdası olan insanların yüreğinde kalp ağrısı yapıyor.
Büyükşehir belediyesine Cengiz Ergün'e bir heyet toplanıp gitsin, bu işi çözsün. Siyasi parti başkanları bu işi çözmeli.
Suyu akıtın, cezaevini açın.
Sakın yerel idareye bu işi bırakmayın, bu iş onlara kalırsa, balık pazarının arkasına çekilen küflü su tankeri, Halıkent Parkının tuvaletinin üstüne kondurulan naylon su deposu kabus gibi aklımıza geliyor.
Şu "kervan yolda düzülür" anlayışından vazgeçin artık, len bir işi de düzgün yapın arkadaş ya...
16 Ağustos 2021
Mustafa Temiz