Demirci halkının olan bitene seçimden seçime kafa yorması ve seçim geldiğinde tamamen sonuca kilitlenmesi yüzünden kayıplar devam ediyor.
Tablo hazin ama ağlayanımız yok.
Demirci, AKP İlçe başkanı olduğu dönemden itibaren Sayın Selçuk’la her gün kaybetmeye ve küçülmeye devam ediyor.
İlçe başkanı iken yerinde ve zamanında yapılmayan siyasi hamleler ve kulisler yüzünden Borlu beldesi ve beraberindeki köyler Köprübaşı ilçesine bağlandı.
Borlu halkı yapılan referandumda “Demirci” tercihini sandıktan çıkarmasına rağmen bu halkın iradesi yok sayıldı, Demirci AKP sustu ve bu süreçte çıkan Büyükşehir kanununun içine yazılan “Borlu beldesi Köprübaşı ilçesine bağlanır” ifadesi yüzünden Demirci’nin altı delindi.
Bunun emareleri hemen görüldü.
Demirci 2. sınıftan 3. Sınıf ilçe durumuna getirildi.
Bu konuda çıkan kanunla bu sabitlendi.
Son yıllarda ise Sayın Selçuk belediye başkanı olarak, Büyükşehir Belediyesi gerçeğini bir türlü içine sindiremedi yine kayıplar dönemi yaşandı.
Çevremizdeki AKP’li bütün ilçeler MHP’li Büyükşehir belediyesinden ilçelerine yatırım ve hizmet almayı başardılar.
Başkan Selçuk ise didişerek ve güdük siyaset anlayışı yüzünden Demirci’yi maalesef Büyükşehir yatırımlarından da mahrum etti.
Manisa ilçeleri içinde kent meydanı olmayan tek ilçe durumundayız.
Çevre ilçelere yapılan Büyükşehir Belediyesi yatırımlarına bir bakın, insan kıskanıyor.
Büyükşehir’in tüm tekliflerini elinin tersiye itti, kamuoyuna da içinde demagojik edebiyat olan açıklamalarıyla yanlış bilgiler verdi.
Kent Meydanı ve Otopark ile ilgili Büyükşehir Meclisindeki Cengiz Ergün’ün Hodri Meydan çağrısına bile kulak tıkadı.
İnadı inat edince gözü dönen başkan, belediye meclisinden aldığı borçlanma yetkisiyle bankadan aldığı borç ile Cumhuriyet Meydanını halka açmak yerine, betonla doldurduğu ucube bir inşaata başladı.
İlçenin tek meydan olmaya haiz en merkezi yerine bina doldurarak güzelim manzarayı kapattığı gibi, halkı da meydan ve refah bir yerden ve nefes alanından alıkoydu.
Halka açık olan bir yeri imar adıyla belediye meclisinde “kamusal alan”, nasıl ticari alan yapıldı ve niçin yapıldı buna doyurucu bir açıklama getiremedi.
Demirci gerçekleriyle bir türlü yüzleşemeyen Selçuk yine bir partidaşı ve mevkidaşı Erşahin’in kiracı yok, kiraları alamıyorum gerekçesiyle sattığı pasajdaki dükkânların akıbetinden ders çıkarmayıp, meydana yaptığı yere yine dükkân doldurmaya devam ediyor.
“Ben yaparsam olur” mantığıyla hukuksuz, adaletsiz işler peşi sıra pervasızca devam ediyor.
Belediyenin memur pozisyonundaki kimyasını ve devlet ağırlığını, Sayın Selçuk’un yaptığı usulsüz atamalar ve 657 ye dâhil memurlara uyguladığı “emekli olun” mobingleri bozmuştur.
Liyakatsız yapılan atamalar halen devam ediyor.
Yargı kararına uymayan, hakkındaki dosyaların İçişleri Bakanlığı ve Danıştay’ı yol yaptığı Başkan Selçuk bu defa yine hukuksuz ve yasalara aykırı olarak kamu ve belediye kaynaklarını mülkü belediye ait olmayan kaçak orman arazisine yığdı.
Orman idaresi kendisi hakkında Savcılığa başvurdu ve idari para cezası kesti.
Türkiye’de yargı ve hukuk maalesef geç işliyor.
Bu süreç er veya geç bitecek ve adalet mutlaka tecelli edecektir.
Sindirerek, korkutarak, belki de kendinin bile haberi olmadan ve bilgisi dışında gölgesi gibi gezenlerin kendi ikballeri için Başkan Selçuk’un adını vererek yaptıkları usulsüzlükler ise ayyuka çıkmış durumda.
23 Ekim 2018 günü Demirci ilçesinde yaşayanların telefonlarına gelen anket SMS’i için bile demokratik esneklikte davranamayıp, hasıraltından iş görmeye ehil ekibiyle belediye çalışanlarına tehditle SMS cevabı verdirildiği iddiaları ilçede sağır sultanın bile duyduğu iş haline geldi.
Demirci’nin kayıp dönemlerinin devamı ve kaybedenlerin şehri ifadesi kader olmamalı.
Başarısız, beceriksiz bir ekibin ilçemize verdiği zararlara dur deme zamanı gelmiştir.
Her türlü siyasi entrikayı iyi beceren bu ekibin söylediklerine bu kadar kayıp dönemden sonra sakın inanmayın.
Bazı okurlarım ve dostlarım yıllardır yayınladığım haberlerim ve sosyal medya paylaşımlarım için “bıkmadın usanmadın yazdın yazıyorsun ama ortada sonuç yok” gibi sözler ediyorlar.
Onlara söylediğimi buradan aynı düşünenlere de yazıyorum ve söylüyorum.
Çıkıp bu haber" yalan" diyebildi mi?
Yayınladığımız belgelere karşı bunlar düzmece belgeler, işte gerçek belgeler diyebildi mi?
Hayır.
Çıkıp bu haber" yalan" diyebildi mi?
Yayınladığımız belgelere karşı bunlar düzmece belgeler, işte gerçek belgeler diyebildi mi?
Hayır.
O yapılan haberlere, sosyal medya paylaşımlarına, bir tek tekzip yapılmadı.
Yapılan haberlerin hiçbirinden mahkemeye verilmedim.
Neden biliyor musunuz?
Çünkü hepsi doğru ve belgeli de ondan.
Buradan bir kez daha söylüyorum.
Bir gün Demirci’de yaşayan ve yaşamayan herkes benim haklı olduğumu görecek ve öğrenecek.
Tek engel geciken adalet.
Tek engel bu bizim adam, sümen altı yapalım eylemleri.
O gün yakın az kaldı.
Adalet saat gibi dakik işlese idi bugün Demirci Belediyesini Sayın Selçuk değil, Bakanlıkça atanan Sayın kayyum yönetecekti.
Anlayacağınız yapılan kanunsuz işler o kadar çok ve bir o kadar da pis işler.
Mustafa Temiz
23 Ekim 2018
Koca sokakların yağmur sularının tahliyesini soba borusu çapında borularıyla tahliye edenleri yazsana mustafa bey