Manisa eski Milletvekili, siyaseti bıraktıktan sonra Türkiye'de Yolsuzlukla Mücadele Derneğini kuran tek parlamenter olarak tarihe geçen bir isim Tevfik Diker.
Tevfik Diker'in en büyük özelliği ise şu ; ilerlemiş yaşına rağmen ülkesi için halen kafa yoran, düşünen, fikirlerini, düşüncelerini kamuoyuyla paylaşan, yılmayan bir adalet savaşçısı aslında.
Diker'in telefonu onun bu yaşam biçimine şahitlik eden, tarihi bir cihaz olarak halen aktivitesiyle sahibine hizmet verebiliyor. Verebiliyor diyorum, zira bu kadar yoğun kullanılan bir cihazın halen Diker'e sadık bir şekilde onun yaşam biçimine ayak uydurması ve dayanıklılığını kast ediyorum. İletişim çağında Diker'in telefonu onun herşeyi, gelen aramalara cevap verip, klasik telefon görevini yerine getiren bu cihaz, aslında Diker'in hem arşivi, hem daktilosu, hem stüdyosu gibi. Bu kadar aktif kullanılmasına rağmen, Diker'in yakınları bile bu telefonun ne kadar dayanıklı olduğunu da sık sık dillendiriyorlar. Diker, görüşmelerini bu telefonla gerçekleştirirken, bitirdiği son kitabı " Fetö'nün Üvey Çocukları" Fettullah Gülen Öldü, bile yine bu telefonun hüneri. Diker kitaplarını bile bu telefonla yazıyor.
Diker ülkenin içinden geçtiği son süreçte de, sosyal medya aracılığıyla mesajlarını yine bu telefonuyla paylaşıyor.
Kendisiyle gün içinde belli konularda görüşmelerimiz oluyor. Son kitabında benim yazılarıma ve haberlerime de yer verdiğini Diker söyleyince çok mutlu oldum. Manisa'da son süreçte ismi sürekli anılan, kulakları bu kadar çınlatılan başka bir emekli milletvekili var mı? derseniz, ben ısrarla "yok" derim.
Kendisine gelen ihbarları devletin ilgili makamlarına iletmesi ve ısrarla sonuca ulaşması için çalışmayan mekanizmayı ve devletin kurum çarklarının dönmesi içinde mücadelesine şahitlik ediyoruz.
Ülkesi ve ülke insanı için ters giden işlerde üzülen, yüksek perdeden bunları dillendiren biri Diker.
Kendisine böyle yoğun süreç içinde, "Nasılsınız?" diye bile sorsanaz " Türkiye gibiyim, hiç iyi değilim" diye cevap verecek kadar da yaşam biçimini ortaya koyan biri.
Diker " Neden Ben?
Diker son kitabının baskıya gitmeden önceki son kontrolleri için yoğun bir süreç geçirmiş. Kendisi bu kılı kırk yaran hassaslığı ile "Fetö'nün Üvey Çocukları" Fettullah Gülen Öldü, kitabı için zamanının büyük bir bölümünü de harcamış. Bu yoğunluğunun içinde bile kendisine ulaşan insanların, dertlerini ve sorunlarını dillendirmesiyle haklı olarak soruyor. " Neden ben"
"Manisanın seçilmiş 10 milletvekili var ama seks, uyuşturucu, tarihi eser kaçakçısı çetelerden mağdur olanlar beni arıyorlar.
Hasta yatağımda bile çetelerle, kripto Fetöcülerle mücadele ediyorum.
Sonuç alıyorum.
Bunu bilen millet bana yükleniyor.
Acı Ama Gerçek bu." diyerek sohbetlerimiz sırasında içini de döken Tevfik Diker, "Vatan borcunu ödemeye devam ediyoruz, Tuz koktu en çok buna üzülüyorum" diye de ekliyor.
2000 yılından beri aktif siyasette yer almayan, araştırmacı yazar yönüyle, ilişkilerini hep sıcak tutan, kurumlarla diyalog halinde olan Diker, 28 Ekim'de okurlarıyla buluşacak son kitabının alt başlığı konusunda da bize imali konuştu.
Kitabının çıkacağı haberi Nergiz yayınları tarafından açıklanan, medyada da geniş yer bulan son kitabın alt başlığı net ve kesin bir ifade ile konulmuş " Fettullah Gülen Öldü"
Böyle bir başlıktan sonra suskunluğa dikkat çekti. Sahi niye kimse çıkıp " hayır ölmedi" diyemedi.
Diker'in kitabı sabırsızlıkla beklenir oldu.
Kitap çıktıktan sonra da çok konuşulacak, bu şimdiden çok belli oluyor.
Bir telefon ile mucizeler yaratan, insanların arayıp bulduğu, eski bir milletvekili olmasına rağmen, gönüllerde yer bulan ve hatta halen millet için bir ümit bir düşünce adamı olan bu Atatürkçü Nefer'in sorusunu açarak bir de ben sormak istiyorum.
Manisa'da 10 tane milletvekili var. Sorunu olan, dertlenen sesini duyuramayan, tükenen son çare olarak niye Tevfik Diker'i arayıp buluyor?
Sahi neden Diker?
26 Ekim 2020
Mustafa Temiz