Topal Ördek, Arşimet ve Zübük

Yerel seçimler öncesindeki yapılan mitinglerde Millet İttifakının iki lideri Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu vatandaşlara “kulak çekin” ikazında bulunmuştu.
Seçim öncesinde soğan, patates kuyruğuna giren, hayat pahalılığının altında ezilen halka 4,5 yıl seçim yok ama vereceğiniz oylarla iktidarın kulağını çekmek mealinde Saadet Lideri Temel Karamollaoğlu’da benzer sözler etmişti.
Yapılan seçimlerin ardından sonuçlara baktığımızda vatandaş kısmen kulak çekmiş görünüyor.

Bu mesajı iktidar ve başta Partili Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve kurmayları aldı mı ?
Bana göre şu ana kadar almamış görünüyor.

Yerel seçimin gecesinde bile balkona çıkarak zafer konuşması yapmaktan geri kalmayan ve hatta yerel seçimlerde bile birebir sahada olan, partisinin adaylarına rakip adayları, o terazisi olmayan ayrıştırıcı diliyle yerden yere vuran Erdoğan, İstanbul seçimlerine yapılan itiraz sürecinde bile, önüne çıkan vatandaşları teskin ederken,  Millet İttifakının İstanbul Adayı Ekrem İmamoğlu’nu kast ederek “Topal Ördek” benzetmesi yaptı.

Erdoğan’ın bunu İstanbul büyükşehir meclis çoğunluğunda İmamoğlu’nun azınlıkta kaldığı düşüncesiyle yaptığı ifade edilse de, bu benzetmenin itiraz sürecindeki gergin bekleyiş devam ederken, toparlayıcı ve halkı teskin eden, sakinliğe sevk edecek bir Cumhurbaşkanı dili olmadığını düşünüyorum.

Doğrusunu isterseniz ülkenin içinden geçtiği süreçte bir Cumhurbaşkanının bu kadar her işe parmak ve dil uzatan biri olması vatandaş olarak beni rahatsız ediyor.

Bu tavır birilerine de cahil cesareti verip, hadsiz, cüretsiz tavırlar, sözler ve hatta eylemlerin ortaya çıkmasına sebep olduğunu görüyor, bu bugüne kadar demokrasimiz içinde bir Cumhurbaşkanından duymadığımız dilin, görmediğimiz tavırların, vatandaşlara da yansıyınca iç huzurun bozulduğunu gözlemliyorum.

BAŞKAN SELÇUK’TA ERDOĞAN’DAN FARKLI DEĞİLDİ
Demirci’de Cumhur İttifakının Belediye Başkan Adayı Selami Selçuk’ta seçim kampanyasında bu ayrıştırıcı ve ötekileştirici dil konusunda Erdoğan’dan geri kalmadı.
Gittiği her yerde Millet İttifakı Adayı Haluk Şenyurt başta olmak üzere meclis üyesi arkadaşlarına ve hatta başta şahsım olmak üzere bu kirli diliyle gazetecilere bile bulaştı.

Demirci’nin göbeğinde terör bağlantısı kurduğu HDP ile işbirliği yaptığını iddia ettiği rakibi yanı sıra, arkadaşlarına varıncaya kadar, belediyecilikle ilgili olmayan konu başlıklarıyla, bayağı ve ucuz mahalle ağzıyla güya siyasi konuşmalar yaptı.

Yaptığımız belgeli haberlerle Manisa Gazetelerinde manşetlerden inmeyen, halka haberler sonrasında çıkıp açıklama yapamayan, hukuken haber için tekzip davası açma hakkı var iken, bunu bile haksız çıkacağını bildiğinden yapamayan Başkan Selçuk’un, ne derecede inandırıcı olduğunu vatandaş değerlendirmelidir.

Kaçak kent meydanı projesini doğru olmayan bilgilerle vatandaşa anlatan ve kısmen bu yalanına vatandaşları inandırıp, oy bile almayı başaran Selçuk, ihalesiz, ruhsatsız ve kamunun arazisine yaptığı ticari kaçak binalarla, vatandaşı meydan ifadesi altında bile yaptığı kaçak inşaatlara rağmen betona yığdığını nasıl unutarak, bu kadar cesaretle doğru söylemiyor, şaşkınlıkla izledim.

İhalesi olmayan, mahkeme kararı ile inşaatın oturduğu sahanın kamusal alan olduğu ve imar planı değişikliği yapılıp, ticari alan yapılan meclis kararı bakanlık onayının iptal edildiğini nasıl halktan kaçırıyor, anlamış değilim.

Tüm zamanların en başarısız Demirci belediye başkanı olan Selçuk, bu kent meydanı dediği beton yığınının oturduğu sahada bulunan özel parsele bile tecavüz ettiğini nasıl  kılıfına uydurup, bu işler için halkın karşısında, nasıl eline mikrofon alabiliyor da konuşabiliyor, tarif edilecek gibi değil.

Kafasına göre takılan, kanun, yasa tanımayan icraatlarıyla, kamuyu ve belediyenin kaynaklarını zarara uğratan Selçuk, benim yaptığım tasfiye kararı ile ilgili belgeli haberi ve beni de itibarsızlaştırıp, hadsiz ve terbiyesizce, benim evraklı haberimi Arşimet’in suyun kaldırma kuvvetini bulduğunda çıplak hamamdan koşup “ buldum, buldum” diye bağırdığını yazan ilkokul kitaplarının alt sınıflarında anlatılan bu mevzuuyla benzeştirip, benim ortopedik engelli olduğumla da dalga geçerek “ belgeyi buldum diye, Arşimet gibi yürüyebilse koşacak” gibi ucuz ve hatta ahmakça bir espri yapabiliyor. Hatta hızını alamayan Selçuk, benim yaptığım belgeli haberlere inananları da “ Bazı dangalaklarda buna inanıyor” gibi haddi olmayan bir konuşma ile hakaret edebiliyor.

Aciz, terbiyesiz, yalanlarının ortaya çıkması ve bir yerlerinin açıkta kalması sonucu sıradan donanımsız bir insan tavrı bu olsa gerek.

Kendiyle barışık, engeline rağmen birçok engeli yüreğiyle ve cesaretiyle aşmış milyonların olduğu bir ülkede “ Topal Ördek” benzetmesi yapan Cumhurbaşkanının, Belediye Başkanı da böyle olur diyorum.

Demircililere böyle bir adamı seçerek ne de iyi ettiniz diyemiyorum, demiyorum, demeyeceğim.

Güce tapan, menfaat düşkünü, sormayan, sorgulamayan bilgi eksikliği zirvede olan çoğunluğun, iradesini ortaya koyup, içinde hukuk, adalet, özgürlük olmayınca, demokrasinin de ne elastik bir kıyafet olduğunu ve her bedene sığdığını görmenin hafifliğini çekiyorum.
Bu ülkenin vatandaşı olarak, böyle bir Cumhurbaşkanına, bir Demircili olarak da böyle bir Belediye Başkanına layık olmadığımı düşünüyorum.
Çünkü ben hukuka saygılı, haramı, helali ayıran, kul hakkı gözeten bir insan olduğumu düşünüyorum.
Ya siz sevgili Demircililer?

Siz oturun Kemal Sunal'ın "Zübük" filmini seyredin, beni belki o zaman anlarsınız.

05 Nisan 2019
Mustafa Temiz

 

YORUM EKLE