Vegan-Vejetaryen Beslenme Biçiminin Sağlığa Etkisi

 Merhaba,
Bu haftaki yazımda güncel bir konuya yer vermek istedim. Geçtiğimiz günlerde tartışma odağı olmuş vegan ve vejetaryen beslenmeye değinelim. 
Vegan Beslenme: hayvansal hiçbir etin (kırmızı et, tavuk, balık ve diğer deniz canlıları), hayvansal ürünlerin (yumurta, süt ve süt ürünleri) hiçbir şekilde tüketilmediği ve kullanılmadığı( deri, yün, ipek dahil) bir beslenme biçimi ve yaşam tarzıdır. Vejetaryen beslenmeye göre daha katı bir beslenme şeklidir.
Vejetaryen Beslenme: hayvansal hiçbir etin tüketilmediği ve hayvansal ürünlerin sınırlı tüketildiği beslenme biçimidir. Yumurta, süt gibi ürünlerin tüketilip tüketilmemesine göre birçok alt sınıfa ayrılmaktadır.
Bu beslenme biçimlerinin sağlığa etkisine baktığımızda;
Literatürde  vegan ve vejetaryen beslenmenin yararlarına ve zararlarına ilişkin pek çok çalışma mevcuttur. Çalışmalar incelendiğinde bazı noktalarda benzer sonuçlar verdiği görülmüştür.

Yararları arasında bu beslenme biçimlerini tercih edenler normal beslenen kişilere göre serum kolesterol düzeylerinin daha az olduğu, obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıklara yakalanma riskinin daha düşük olduğu saptanmıştır. 

Doymuş yağ oranının azalması kalp-damar hastalığı riskini azalttığı, tam tahıllı beslenme ve yüksek posa alımının insülin direnci ve tip 2 diabet üstüne olumlu etkileri olduğu söylenebilir.
Vejetaryen diyetler meyve, sebze, baklagiller ve fındık bakımından yüksek besin ögesi içermektedir. Bunun sonucu olarak nispeten doymuş yağlar doymamış yağlara göre daha az tüketilmekte ve toplam yağ oranı vejetaryen diyette daha az miktarlarda bulunmaktadır. Ayrıca bu gıdalar potasyum, magnezyum ve lif bakımından da zengindir. Bunun sonucunda hipertansiyon ve obezite riskini azalttığı söylenmektedir.

Bu beslenme biçimlerinde risk oluşturabilecek besin bileşenleri şunlardır: protein, kalsiyum, demir, çinko, B12 vitamini, D vitamini, yağ asitleri ve iyottur.  Demir ve B12 vitamininin eksikliğine bağlı anemiler görülebilmektedir. Kalsiyum alımı yetersizliğine bağlı osteoporozis riski vejetaryenlik tiplerine göre değişmektedir. Yapılan bazı çalışmalarda normal beslenen kişilerin fosfor alımı yüksek olduğu için vejetaryen beslenenlere göre daha fazla osteoporozis riski olduğu söylenmektedir. Bazı çalışmalarda ise kalsiyum eksikliğinin kemik kırılganlığını arttırdığı görülmüştür. 

Bu durumda önemli olan vegan-vejetaryen beslenme biçimlerinde eksikliği görülebilecek yukarıda saydığım besin bileşenlerini ikame etmektir. Vegan-vejetaryen beslenme biçimini benimsemiş bireylerin  dengeli beslenmeye dikkat etmeleri esastır. Özellikle gebelik ve emziklilik döneminde diyetleri dengeli bir biçimde planlanmalıdır. 

Dengeli planlanmış vegan- vejetaryen diyetleri sağlığa zararlı değildir. Sağlık açısından olumlu etkilere sahiptir. Anahtar kelimemiz “dengeli planlanmış vegan-vejetaryen diyetleri” olmalıdır. 
Merak ettiğiniz, değinmemi istediğiniz konuları aşağıdaki kullanıcı adına mesaj atabilirsiniz. Haftanın konusunu siz belirleyebilirsiniz.
Sağlıkla kalın!
30 Ekim 2018
Hacer Çelik
Diyetisyen
 
dyt.hacercelik
YORUM EKLE