Zarardan Dönmek

Anadolu Ajansının, “Mastürbasyon Merkezi” olarak kullandığı bir programı var;
“Editör Masası!” İsmini duyan da ciddi bir program zanneder.
AKP’nin “Atamalı Saray Sekreteri” olan Bakanları, bu programda kamuoyuna mesaj verirler. Sorular önceden hazırlanır Bakanın Özel Kalemine gönderilir, eklemeler ve çıkarmalar yapılır tekrar Anadolu Ajansına gönderilir.
Bakan gelir, bildiği sorulara yanıt verir çıkar gider! Programın izlenme oranı nedir? Sıfır ile 0,5 arası!
Bu haftaki programda Dışişleri Bakanı konuştu! Bir ara şaşıran “Komando Bakan” Soçi Anlaşması için, “Zarardan döndük” deyimini kullandı…
Zarardan dönmek, sürekli olarak zarar edilen bir işi, daha fazla zarar etmemek için durdurmak, demektir.
O zaman AKP’ye sormak gerekmez mi?
“Zarar edeceğin bir işe neden girdin a cahil?”
Şehit olan vatan evlatlarını “Zarar” olarak nereye yazdın be gafil?
Siyasette her şey sonucuyla ölçülür;
Türk Milletinin size verdiği emaneti doğru-düzgün kullandınız mı?
Türk Milletini maddi-manevi bir zarara uğratınız mı?
8 senelik gereksiz ABD Eşbaşkanlığı ve hilafet hevesi, Türk Milletine nelere mal oldu?
Emperyalistlere kıyakçılık yaparken, Türk Devleti ayakçı durumuna mı düştü?
AKP ne anlatırsa anlatsın, ne kadar rezaleti başarı olarak göstermeye çalışsın, gerçek şudur;
Yüzlerce şehit, bine yakın yaralı!
5 Milyona yakın Suriyelinin kucağımızda kalması!
70 bin IŞİD militanının ülkeye geleceği!
Şimdiye kadar harcandığı söylenen, gerçeği kimsenin bilmediği 40 Milyar Dolar!
1 yılda doğan ve geleceği belirsiz 370 bin çocuk!
Paramparça olmuş iç barış!
Duvara toslamış bir ekonomi!
ABD Başkanının hakaretlerine yanıt veremeyen, Ulusal onurumuzu yere düşüren iktidar!
Yalnız kalmış, dışlanmış bir ülke!
Ne Dışişleri Bakanının komando üniformasıyla poz vermesi, ne de AKP Genel Başkanının sivil Mareşal olarak takdimi bu gerçekleri değiştirmez.
Değerli Okurlar;
Başımıza gelecekleri yıllardır yazıp, uyarı görevimi yapıyorum.
Ben müneccim filan değilim ama Bademleri, onların hırslarını, dürüstlük anlayışlarını, devleti soyulacak-çökertilecek bir yer olarak gördüklerini, Atatürk’e-Cumhuriyete-Demokrasiye-Çağdaşlığa düşman olduklarını, şartsız itaat kültürüne inandıklarını, her olaya mezhepsel körlükle baktıklarını çok iyi biliyorum.
Halidi Nakşibendiliğin temsilcisi olduklarını, Anayasamızın yasakladığı, Laik Cumhuriyet düşmanı tarikat ve cemaatlere devletten ve belediyelerden kanunsuz olarak para aktardıklarını, bunları “Karşı Devrim” için hazırladıklarını ve son hedeflerinin bölgemizde, “İkinci İsrail” olarak görev yapacak
Kürt Devletinin üçüncü parçasını da bünyesinde bulunduracak “Federe İslam Devletini” kurmak olduğunu net olarak biliyorum. Zaten inkar eden de yok!
8 yıldır başımıza gelen belaların ve önümüzdeki yıllarda da gelecek olanların esas sebebi, “İktidar olmak için, ABD Oval Ofisinde boyun eğilmesi, ve ABD derin devletine biat edilmesidir!”
İsrail-Amerika-Vatikan’ın yüzlerce yıllık rüyası olan, Eski Ahit’te de (Tevrat) yazan “Vadedilmiş Toprakların” yolunu açacak olan Kürt Devleti kurulması için tarihteki en büyük hizmet maalesef Müslüman geçinen, insanlarımızı Allah ile aldatan AKP ve yandaşları tarafından yapılmıştır…
Türk adını anmayan, konuşmayan, sadece milletim diyen AKP önderliği, ne kadar mesafe alırsa alsın başarılı olamayacaktır.
Çoban Ateşleri Türkiye’nin her yerinde harlamaktadır. Türk Milletine doğrular gönüllülerimiz tarafından anlatılmaktadır.
Türk Milletinin yiyenin iflah olmayan şamarı, devlet ve millet düşmanlarının ensesine yakında inecektir. Türk Devletini yeniden Cumhuriyet ayarlarına döndürmek ilk işimiz olacaktır.
Ne Mutlu Türküm Diyene…
Sağlık ve başarı dileklerimle.
 25 Ekim 2019
Rifat Serdaroğlu

YORUM EKLE