Cengiz Ergün Yanıltmadı! Köprüden Geçti Gazi.. Teşekkürler Başkan...

Demirci'deki "Gazinin Köprüsü" nerede biliyor musunuz? adlı yazımı şöyle bitirmiştim ;
"Gönül adamı olarak bildiğimiz Cengiz Başkan, bu gönül köprüsünü de hemen kurar bitirir diyorum. Ben onun milli konulardaki vatanseverlik olgusunu yüreğinde üst derecede taşıyan biri olduğuna binlerce kez şahitlik etmiş bir gazeteciyim. Bir gaziyi yaşarken mutlu etmenin, dünya gözüyle bu hayalinin içine onu almanın değerini kim belirleyebilir. Buna paha biçecek kim var? 
Mustafa Temiz 12 Ekim 2021"

*


İLK YAZIMI OKUMADIYSANIZ ŞİMDİ YAZDIKLARIMDAN BİR ŞEY ANLAMANIZ ZATEN MÜMKÜN DEĞİL... İLK YAZIYI OKUMAK İÇİN FOTOĞRAFA VEYA MAVİ RENKLİ YAZIYA TIKLAYINIZ...

*
Bu ilk yazımın ardından bir sürü gelişmeler oldu.
Halil amcanın ve oğlu Süreyya'nın telefonları hiç boş durmadı, ortada hayalini yaptığı köprü için ayırdığı bir parası var ya Halil amcanın rahat bırakırlar mı hiç?

*
Büyükşehir köprüyü yapmış, yolları da genişletecek, yol geçecek arazi sahiplerinden muvafakatnameler bile alınmış, asfaltı da büyükşehir yapacak.

*
AMA İŞ O DEĞİL...
Ortada para yok ama kokusu var ya o kafi.... Bu işte yetkisi olmayan, hizmet bölgesi içinde olmayan bir yere bile  sırf bu adamın bağış yapacağı için ve  iyiniyetine rağmen, altından girip üstünden çıkarak adamın elinden parayı almaya çalışan, yerel kişiler.

*
Ben ilk yazımda belirttiğim gibi ortadaki çelişkileri ve iyiniyete rağmen bu paraya çökme eyleminin olabileceği ihtimalini ve endişesini, yoksa bu kadar gel-git diyaloglar, telefon görüşmeleri neden olsun diye ima da etmiştim ya...
Yanılmamışım.

*
Bu yazının ardından dar alanda kısa paslaşmalar yapılmaya devam edildi, telefonlar sürekli çalıştı.
Bu arada kafası karışmış Halil amcanın benim yazdığım yazının ardından görüşmelerimizde kendisine neyin ne olduğunu anlatmama rağmen, bu yerel kişilerin aradığı telefonlar, işbirlikçinin temasları,  yaşlı gaziyi adeta abondone etmiş.

*

Kafasının içinde bin bir türlü sorular oluşturmuş.
Halil amca ofisimde beni ziyarete geldi. Bu kafasındaki sorulara cevap istedi. Ben ister istemez bu işte, daha önceki uygulamalarını bildiğim Halil amcayı kıskaça alan yerel embesillerin niyetlerini öngördüğüm için, onlara bu meydanı bırakmamak, bu bağış yapılacaksa, bu köprüye Halil amcanın adı verilecekse , işin hem ahlaki, hem de resmi olması için doğal olarak taraf olmuştum.
Halil Amcaya benim yazımın yayınlanmasından sonraki temaslarımı, bana ulaşan yetkililerin dediklerini tekrar ettim. Bilgisayarımı açtım ve kendisine 9 Kasım 2021 günü büyükşehir Meclisinde köprüye onun adının verilmesi ile ilgili önergenin gündeme oybirliğiyle alındığını meclis oturumunda çekilen videodan izlettirdim.

*

*


Halil amcanın rengi düzeldi. Yüzü gülmeye başladı. " Şimdi rahatladım, yolu biz yapcez dedi burdakiler", ""şirketimiz var yol yapan"" dediler, demek yolu da Cengiz başkan yapacak, köprüyü de yapmış gittim gördüm. Aklım şimdi erdi, bana yardımcı ol, ben bu bağışı gözden çıkardım. İsmim verildi, benim şanıma yakışmaz, bunun artık mazereti olamaz, emanetin yeri Manisa Büyükşehir Belediyesidir" dedi.

*
Halil amca neşeli bir şekilde ayrıldı ofisimden.
Kasım ayının 9'unda verilen önerge gündeme alındı ve Kasım ayının 22'sinde yapılan 2. oturumda da oybirliğiyle kabul edildi.
Yani köprünün adı "Kıbrıs Gazisi Halil Fidan Köprüsü" oldu.

* VİDEOYU MUTLAKA İZLEYİN, 1 DAKİKA 14 SANİYE ZATEN

*
Halil amca inatçı adam, bir defa kafaya koymuş. Halil amca çok resmiyeti, kanunu bilen biri değil ama düz bir adam. Masum duyguları olan, iyiniyetli, hayırsever bir adam. Kendisi de usta inşaattan anlayan iyi usta hem de. Bu köprü için harcayacağı parayı kurda kuşa yedirmeden yerine bağışlamak istiyor.
Randevular alınıyor ve 25 Kasım günü Halil amca muradına eriyor. Cengiz Başkanla görüşüyor. Çok mutlu Halil amca. Gözlerinin içi gülüyor. Cengiz başkan beni yanıltmadı. Görüşme esnasında Halil amcaya bu köprünün yapılmasının büyükşehir belediyesi olarak kendilerinin işleri olduğunu, bağış yapmasa da bu köprüye ismini zaten vereceklerini de anlatıyor. 

*

*

*

*

*


CENGİZ BAŞKAN SOSYAL MEDYA HESABINDAN HALİL AMCA İLE GÖRÜŞMESİNİ ŞÖYLE İFADE ETMİŞ.
Demirci ilçemiz Bozçatlı Mahallesi'nde yapımını tamamladığımız köprüye adını verdiğimiz Demircili Kıbrıs Gazisi değerli Halil Fidan ile oğlu Süreyya Fidan ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyemiz Sn. Hayati İmrenlerli'yi Büyükşehir Belediyemizde ağırladık. 
Ziyaretiyle bizleri onurlandıran gazimiz Halil Fidan nezdinde tüm gazilerimize sağlıklı ve uzun ömür diliyorum.

*
Ama Halil amca kararlı, ben kendime söz verdim. Ölmeden bu günü gördüm ya, ben de gereğini yapacağım diyor. İki ayrı banka şubesine Manisa Büyükşehir Belediyesinin hesaplarına hatırı sayılır miktardaki bağışladığı parayı ikiye bölerek yatırıyor. Allah hayrını kabul etsin. 

*
Halil amca kış döneminde eğitim gören, çocuklara eğitim desteği, belki yağışlı havalarda onların ayağına çizme, soğuk havalarda üstlerine parke mont giyme, onların üşümemesine vesile olacak. 

*
Ben de ortaya çıkan bu tablodan sonra ne yalan söyleyeyim keyiften dört köşeyim. Belki işaret fişeğini ateşleyen, tam saha prese karşı iyi defans yaptıran, arkayı toplayan, süreci düzene sokan adam olarak, bu dünyalık ve ahiretlik güzellikte çorbada tuzum oldu ya, çakalların kan kokusuna çöktüğü gibi paranın kokusunu alıp çökmek isteyenlerin ellerine bir kez daha " höst" deyip vurdum ya, ben de çok mutluyum.

*
MURADINA EREMEYEN AMA SON HAMLEYİ BİLE YAPMAKTAN GÖZÜNÜ KIRPMAYAN ŞAHSİYETE ÖNEMLİ NOTUM
Bağışın yapıldığı gün bile telefonu kulağına yapışık gezen adam yine boş durmadı.

Son hamleyi yaptı.

Olmadığı meclisteki önergenin neden verildiğini falan soruyormuş birilerine.

Birilerini de arayıp, şunun dizginlerini kasın kendi kendine adamlık ediyor, bizden habersiz işler yapıyor demiş..

Başka kimleri arayacağını da tahmin etmek zor değil, de ortada yanlış olan sadece sensin...Sen yanlış adamsın ah bunu bir anlayabilsen.. Siyasetin mevsimini değiştiren rüzgar sayesinde allanıp, pullanıp gezebiliyorsun, bunu sakın unutma..
Ya sen nasıl bir insansın, hiç böyle senin gibi yakışıksız biri daha senin zapt ettiğin yerlerden gelip geçmedi. 
Büyükşehir meclis oturumlarında her meclis üyesinin şahsı adına önerge verme hakkı var. Halil amcanın şeker hastası ve tutarsız bir adam, bir dediği bir dediğiyle tutmaz diye sana söyleyen o adam senin işbirlikçin değil mi?

Bunu ben bilmiyorum mu sanıyorsun?

*
Ben neyin ne olduğunu biliyorum.

Aranızda geçen her şeyden de haberim var. Kimleri ulak gönderdiğini, kimlerin bu işte pres vazifesi yaptığını, hepsini biliyorum. Halil amca hakkında sana bu bilgileri veren o işbirlikçine de telefonundan mesajını gönderdim. O da payını aldı. İstersen bir ara sor, meraktan ölürsün şimdi...

*
Günü gelir Demirci'de yaşanan bu iğrenç süreci kitabımda da tüm çıplaklığıyla yazacağım, ömrün yeterse okursun, sen okuyamasan da, bu topraklardan, bu memleketten, bu makamlardan, senin gibi birinin gelip geçtiğini gelecek nesil nasılsa okuyacak ya.. Bir daha aynı hatayı yapmayacak, bu senin  işlerinden ders çıkaracaklar ya. O bana yeter.

*
Artık debelenme, makbuzlar cepte.

Miktar hatırı sayılır, ağzının suyunun akacağını biliyorum, çok seversin böyle para işlerini, eminim sen bu miktar için 70 kere takla atardın.

Avuç ve dille yapılan eylemi yapabilirsin...Hüsran yine hüsran bu olay da senin için... Çünkü köprüden geçti gazi, senin işler artık tarihe geçecek,  kötü bir  mazi...

*
Sen ne kadar cinlik yaparsan ben o kadar şeytan olurum, senin rahmanilik işin olsa alkışlarım, takdir de ederim de, fakat yok. Bu kafa, zihin kötü, sen çok kötü birisin aslında biliyor musun?

*
Unutma!
Bu memlekette hak, hukuk, adalet ve ahlaklı davranman için, kul hakkını es geçtiğin her işte, kamuyu zarara uğrattığın her icraatında, bakan odalarında yaptığın eyyamlar için bile, seni kalemiyle kovalayan bir gazeteci var.

*
Yakında köprünün altından çok sular akacak, o sular seni de sürükleyecek, elbet bir çalıya takılıp kalacaksın...Dikenli yollarda yürürken seni göreceğim ben... Rabbimin bir hesabı vardır elbet, bunu bana gösterecek, buna inanıyorum. İlahi adalete inanmasam, senin her türlü ayak oyunlarına, entrikalarına, kaynattığın kazanlara savaş açar mıydım hiç?

Göreceksin, kötüler kaybedecek, sen de kaybetmeye mahkumsun, adalet bir gün gür sesiyle  sana " gel buraya gel, hesap ver" diyecek"

Ben kalabalıklarda yalnızlık çeksemde, etrafındaki güç budalaları ve ahmaklar seni şakşaklasa da durduğum yerim belli, ben adaletin, hukukun, kul hakkının safındayım.. Daha anlamadın mı?


Şair Karakoç'un dediği gibi ;
Meydanlar tıklım tıklım, caddeler salkım-saçak
Kölelik histerisi yayılmış köşe-bucak
Elli tane hokkabaz, elli milyon oyuncak
Müdür ve müdüriçe müzenin bekçileri
Aferine çalışır, düzenin bekçileri.
*
Figüran heykeller var kül tablası boyunda
Beş yüz göbek atarlar dakikalık oyunda
İşlenen her günaha kurtta ortak, koyun da...
Kalmışım ara yerde, tozdayım, dumandayım
Kirli bir mekândayım, iğrenç bir zamandayım.

*

25 Kasım 2021
Mustafa Temiz

 

YORUM EKLE