Demirci Belediye Meclisinde Sinan Ateş ismi Şubat toplantısında da gündeme oturdu

2022 nin son günlerinde bir cinayete kurban giden Ülkü Ocakları eski genel başkanı Sinan Ateş  ülke gündeminde yerini koruyor.
O günden bugüne çok gelişmeler ortaya çıktı, mesela tetikçinin çakarlı araçla iki özel harekat polisince Ankara'ya getirildiği, polisin Ankara'da bu soruşturma ile ilgili resmi yazışmalarla desteklenmiş arama emriyle girdiği evin Mersin MHP milletvekilinin evi olması.
Tetikçinin hala yakalanmamış olması, polisin bir yere kadar gidip  sonuca bir adım kala gündemin donması da kafalarda  bir sürü sorular oluşturuyor.
Geçtiğimiz ay Demirci Belediye meclisinde Sinan Ateş isminin gündem olduğunu yazmıştım. Bu yazıyı okumak isteyenler bu linkten ulaşabilirler OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

GELELİM BU AY YAPILAN DEMİRCİ BELEDİYE MECLİS TOPLANTISINA
Demirci Belediye meclisi 3 Şubat günü toplandı. Geçen ay İYİ Parti tarafından verilen önergede Sinan Ateş'in  ilçede bir cadde veya sokağa isminin verilmesi teklifi vardı.
Bu teklif geçen ay mecliste çok enteresan diyalogların geçmesine yol açmıştı. Nihayetinde İmar Komisyonuna sevk edilmişti. Komisyon görüştü ve Şubat ayı meclis toplantısına komisyon kararı gündeme yeniden geldi.
İmar Komisyonu üç kişilik AKP,  MHP ve İYİ  Parti'li üyelerden oluşuyor.  Sinan Ateş isminin Demirci ilçesinde bir cadde veya sokağa verilmesi teklifi imar Komisyonu  meclise gidecek bu teklif üzerinde 1 AKP ve 1 MHP li üye ret, 1 İYİ Partili üye ise kabul verdi.
imar Komisyonu‘ndan meclise gelen konu meclisin son toplantısında görüşüldü.
Belediye meclis toplantısına 4 kişilik MHP’den bir üye  katılmadı. Belediye başkanı dahil AKP'li üyelerle birlikte 15 üye katıldı.
İYİ Parti "Demirci ilçesindeki bir cadde veya sokağa Sinan Ateş ismi  verilsin" diyerek imar Komisyonu kararına muhalefet etti ve 4 üyesiyle oy kullandı.
AKP ve MHP'li üyelerin 11 oyu ile Sinan ateş isminin cadde ve sokaklardan birine verilmesi oy çokluğuyla ret edilmiş oldu.
Demirci belediye meclisinin verdiği bu irade aslında ülke gündemine ve MHP genel merkezinin tavrına çok yakın...
Bozkurt çekerken ellerini adeta dondurup haykıran arkadaşların tavrı çok dikkat çekici. AKP'li üyeler ise zaten yıllardır malum icraatlarıyla artık bizleri şaşırtmıyorlar...
Burada önemli olan Demircili seçmenin bu çelişkiyi görüp göremediği... Seçimlerde şarkılarla şiirlerle bir araya gelip, bir eliyle rabia bir eliyle bozkurt gösteren ortak adayla seçime gidenler, vatandaşlara söylevlerinde ideoloji, vatan, bayrak, ezan, beka sorunu diyerek diğer rakiplerini de Demirci'nin dağında bile teşkilatı bile olmayan HDP ile işbirliği yapıyor diye üfleyerek, birlikte dava arkadaşı olmuşlardı. 
Seçimlerin ardından ise daha önce Demirci'de belediyenin tabelasına TC yazılmasına evet diyenlerin, 3 gün sonra Manisa Büyükşehir meclisinde Hayır demeleri de tarihe not düşülecek çelişkilerdi...
Ülkü ocakları Demirci'deki yerel seçimler öncesi  öğrenci yurtlarından bile kalabalık olsun diye  reşit olmayan yatılı talebeleri dahi sokak sokak gezdirip her gece yapılan kahve propagandalarına da götürmüştü..
Eminim Sinan Ateş de bu hayat felsefesiyle yetişti, o da tıpkı bu çocuklar gibi belki daha bıyıkları terlemeden ülkücü olmuş böyle çok kez yürüyüşlerde yerini almıştı. Ocak da Genel başkanlığa giden yolda ortaya çıkan tüm belge ve fotoğraflarda bunu açıkça görüyoruz.
Katledilişinin ardından ortaya çıkan başka bilgiler de iddialar arasında yer alıyor. Mesela Sinan Ateş Bahçeli sonrası MHP genel başkanlığı için Anadolu yollarındaydı, bir çok ülkücü kitlelerle toplantılarda yapıyordu.
Ortaya çıkan bilgiler ışığında Ateş cinayeti  sokakta işlenmiş adi bir cinayetin yanı sıra işleyiş ve ortaya çıkan resmi bağlantılar ve hatta milletvekilinin isminin geçmesi ile siyasi bir suikast kimliğine bürünmüş durumdadır.
Geçtiğimiz hafta CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bile Ateş cinayeti için konuştu ve seçimin ardından faillerin mutlaka bulunacağını ve adalete teslim edileceğini yüksek sesle  söyledi.
Oysa dava arkadaşı olarak mafya liderleriyle poz vermekten çekinmeyen, hükümet iradesi içinde yasal değişiklik yaptırarak onların cezaevinden çıkmasını sağlayan kurmay kesimler, ocaktan yetişmiş bir insanın cinayetinde sus pus oldular.

HATIRLAYIN! 
Bir dönem....Muhalefe muhalefeti bile el yazılı mektuplarıyla bu dava arkadaşı olarak lanse edilen karanlık işlerin adamları yapmaya başlamıştı.
Sedat Peker'in seçim öncesinde adeta bir siyasi parti lideri gibi yaptığı il il mitingleri de bir yerlere not etti tarih unutmamak lazım...
Şimdi aklıma gelen şu sorunun cevabını inanın merak ediyorum... Bu dava değirmen gibi sanırım, adeta adam öğütüyor ne dersiniz?

Sinan Ateş'in Bursa'daki cenazesinde hem davasına ve dava arkadaşlarına sahip çıkan vefayı, sessizliğe bürünüp üç maymunu oynayan vefasızlığı da bir arada görmedik mi?

Ailesi geçtiğimiz gün Ateş'in 40. ölüm gününden sonra bu sessizlik sürdüğünü görürse bildiklerini ortaya saçacak, merhum Ateş'in MHP li meclis üyesi öz dayısı partisinden istifa ederek bu açıklamayı da yüksek sesle yaptı.
Adalet ve hukuk çalıştığında bu iş daha çok şeyleri ortaya koyacak...
Demirci meclis üyeleri de verdikleri bu oylarla tarihe not düştüler ve isimleriyle de tarihe geçtiler. 
Gerçekler ortaya çıktığında ise o kadar eminim ki, hepsi siyasetin çöplüğüne gidecekler..

Ateş cinayetinin ardından 100 binler olduğu iddia edilen MHP'li ülkücüler partilerinden istifa ettiler. Sosyal medya hesaplarından istifalarını internet üzerinde yaptıktan sonra ekran görüntülerini paylaşarak, bu vefasızlığa ve suskunluğa itiraz ettiler. Bu istifalar zinciri bir şekilde yine troller ordusu tarafından internet ortamında kamufle de edildi. Bu gerçekler milletin gözü önünde olup bitti ve hala devam ediyor.
Çünkü bu millet haksızlığın karşısında değil lider, genel başkan, babası bile olsa " yeter artık" der. Unutmayın...
4 Şubat 2023
Mustafa Temiz

YORUM EKLE