Demirci Ticaret ve Sanayi Odası haberi ve gelişmeler...

Demirci Ticaret ve Sanayi Odası Ticaret Bakanlığınca askıya alınan projesi ile ilgili geçtiğimiz gün Manisa Son Haber ve Yeniçağ gazetesinde haber yaptım.

Haberin yapılış sebebi,  içinde Demirci geçen bir konu olmasıdır. Devletin Ticaret Bakanlığı'nın Demirci ile ilgili aldığı bir karar haber değeri taşır.

Haberi gazeteciler yapar..

Birileri hala maalesef Mustafa Temiz'in, Google yayıncısı bir haber sitesinin imtiyaz sahibi  ve ulusal bir gazetenin Demirci Temsilcisi olduğunu üzülerek seyrediyorum, okuyorum ve duyuyorum ki anlamamışlar ve bilmiyorlar.

Yayıncı olarak sorumlulukları sadece halka ve yasalara olan bir meslektir gazetecilik.
Kamu adına soran sorgulayan, didikleyen, bunu habere dönüştüren bir meslektir gazetecilik.

Haberin bana ulaşmasının sebebi yukarıdaki ünvanlarımdan dolayı, sorumluluğum ve çalışma saham dolayısıyla olmuştur.

Haberle ilgili bilgi kaynaklarımı açıklamak zorunda değilim. Bu anayasal bir haktır. 

Basın özgürlüğü

Madde 3- Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir.

Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir.
Ayrıca : Gazeteci; kaynakların gizliliği ilkesi uyarınca, kaynağını ve elindeki belgeleri açıklamaya, tanıklık yapmaya zorlanamaz. Gazeteci ancak kaynağının izin vermesi ve kaynağı tarafından yanıltılmış olması hallerinde kaynağını açıklayabilir.

Görüyorum ki aklı eren ermeyen herkes sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanlığına bağlı CİMER kurumunu, şikayet için CİMER'i kullanan vatandaşı ve bu haberin oluşmasındaki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Ticaret Bakanlığı kararını, bu gelişmeleri habere dönüştüren gazeteciyi ve haberi, olumsuz eleştiriyor, karalıyor, devletin saygınlığını incitiyor, toplumsal ahlaki değerleri de "cahil cesaretiyle" yok sayabiliyor.

Kimse kusura bakmasın, ömründe yarım A-4 kağıdı yazı yazmamış, kendi adını yazarken bile iki üç defa imla hatası yapan yetenekteki insanların, böyle devletin saygınlığını, ahlaki yapıyı, Türk aile yapısının kıymetli olgularını ve insanların itibarlarını sosyal medyada çerez yapmaya hakkı yok. Herkes haddini bilmelidir.
O yorumları yapanların ilintilerini de zaten herkes biliyor, burası Demirci, herkes herkesi bilir unutmayın..

Haberin yapılması sırasında etik, ahlaki basın ilkeleri doğrultusunda, tüm bilgileri toparladıktan sonra olayın merkezindeki Demirci Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kasım Kabak'a da telefonla ulaşıp, bilgi aldım. Haberin içeriğindeki tüm gelişme ve iddiaları kendisine sordum ve gayet nezaketli karşılıklı konuşarak diyaloğumuzu sürdürdük, telefonu kapatırken veda ederken de birbirimize iyi temennilerde bulunduk. Sayın başkandan aldığım cevaplarla bilgileri derledim.
İddiaları sordum, cevabını aldım. Yani haberde yer alan iddialarla ilgili bilgileri bizzat Sayın başkandan aldım.

Elimde belgesi olduğu için kendisine bir soru sordum. 
Kazakistan'da yapılan faaliyette proje kuralları gereği sizin firmanızın katılımcı olamayacağı ama katıldığınız iddia ediliyor, hatta sizin başka bir firmaya ait stantda kendi firmanızın ürünlerini içeren Rusça dilinde basılmış katalog dağıttığınız, elemanlarınızın görüşmeler yaptığı ve müşterilerle bu başka firmanın yerinde kendi ürünlerinizin satışını yaptığınız iddia ediliyor diye sordum. Başkan bu katalog işi için " hayır öyle bir şey yok" demiştir.

Duyuyorum ki Sayın Başkan ve etrafı bu haberin yayınlanmasının ardından bu bilgileri kimin bana ulaştırdığının peşine düşmüşler.. Burada isim isim kimlere ne sorulduğunu, kimlerle nasıl mesajların yazılıp çizildiğini de bilmeme rağmen, isim vermeyi kendime hakaret kabul ederim.

Dedektifliğe soyunan bu arkadaşların çabaları nedendir anlaşılmış değildir..
Bakanlığın bu projeyi askıya aldığı haberi yalan mı? Değil... "Eeeee, o zaman ...." demek istiyorum.

Gazetecinin bilgi alma hürriyeti bilgi edinme hakları yasal haklarıdır. Bunun için adamlardan çok kurumları kullanmak iyidir. Şimdi TOBB'a bu konuda bir soru daha sordum cevabını bekliyorum.. Mesela Ticaret Bakanlığı'na da yine bu konuda soru sordum cevabını bekliyorum. Meraklıları için bu kurumlardan gelecek bu cevapları da içeren sanırım bir haber daha yapacağım.

Yayınlanan bu haberlerin ardından Demirci Ticaret ve Sanayi Odası içindeki yönetici hafiye arkadaşlar, haberin bilgilerinin kimden geldiğinin peşine düşeceğine, bakanlığın askıya alma kararı ve Sayın Başkan'ın Whatsapp gruplarından yaptığı birbirinden ayrı Meclis üyeleri ve proje katılımcılarına açıklamaları meydanda dururken, kamuoyuna mal olmuş bu konu hakkında oturup bir açıklama yazıp, "basın açıklaması" yapmalıdır. Kurumsal bütünlük ve ciddiyet bunu gerektirir.

GAZETECİNİN ÖĞRETMEK DE GÖREVİDİR
Dersine iyi çalışmış öğrencinin sınıfta sözlüye kalktığındaki öz güveni içinde şimdi atlanılan, bilinmeyenleri de buraya bırakayım ki, bilmeyen acemi hafiyeler öğrensin, gazetecinin öğretmek de görevleri arasındadır.
1- Demirci Ticaret ve Sanayi Odasının, 1.URGE.016 Kodlu Demirci Halıları İhracat Kapasitesini Artırmaya Yönelik Kümelenme Projesinin hazırlandığı dönemde, yönetici olmasına rağmen proje kuralları gereği "şirket" olamadıkları için bu projeye dahil olamayan kaç yönetici var? Biliyor musunuz? Cevabınızı yaptıklarınızdan biliyorum ki "hayır" Kayıtlar, isimler elinizde bakın öğrenin...

2- Yayınlanan haberin içeriğindeki şikayete konu iddiaların şekil bulduğu video görüntüleri halen demircitso instagram hesabındaki reels videosunda açık seçik görünmektedir. ( Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz da bu bilgiler gazeteciye nasıl gitmiş, kimden gitmiş, kim söylemiş, diye hafiyelik yapıyorsunuz. Açın instagramdaki videoyu, bakın) Herşey apaçık görülüyor...
Dedim ya gazetecinin öğretmek de görevidir, işinizi kolaylaştırayım. Bu reels videosunu açın...

Videonun 00.20 saniyesinde başkana telefonda sorduğum ve " hayır öyle bir şey yok"  cevabını aldığım Rusça basılmış katalogları göreceksiniz.

Videonun 00.26 saniyesinde ekibin görüşme yaptığı mekan ile katalogların üstündeki firma isimlerinin birbirini tutmadığını göreceksiniz.

Videonun 00.27 saniyesinde yine kataloglar var iyi bakın.

00.29 saniyesi zaten herkesin bildiği konular, açıklama yapma gereği duymuyorum.

Demirci'deki halı sektörü ve başarılı çalışmaları haber yaparken gururlanan, memleketi adına sevinç duyan biri olduğumu haberlerimden bilmeniz gerekir.
Yıllar içinde buna örnek gösterebileceğim 30 un üstünde çeşitli gazete ve sitelerde yayınlanmış haberimin olduğunu iddia ederim.
Benim kişisel olarak kimseyle sorunum yoktur. Bir gazeteci olarak kamuya mal olmuş bir konuyu habere taşımak görevimdir.
Bu haberi yapınca taraf olmam, beni taraf haline sizin sinsiliğiniz, kendinizi şark kurnazı zannettiğiniz halleriniz getiriyor. Ben doğrunun peşindeyim.
Doğru olanı milletin önüne haberlerimle koymak derdindeyim.
Kamunun vicdanı olduğumu sadece ilçem değil ülke genelindeki şöhretimle bilinirim.
Samimiyetsizlik, sığ kafalar, devletin saygınlığını yok sayıp, pratik tüccar kafasıyla yapılan ve cahil cesaretiyle cilalanmaya çalışılan sahte parlak işlerden de nefret ederim. 

Utanmasanız haber yalan bile diyeceksiniz, ayıptır ayıp..
Sakın demeyin uyarırım... Çünkü bu ülkede devlet var, kamunun vicdanlı sahipleri ve kurumları var.

İddialar...Cimer ve Ticaret Bakanlığı ve soruşturma sürecini aklı selim bekleyelim... Umarım kimse üzülmez, soruşturma sürecinden önce bu haberin yapılması da sürecin daha iyi işlemesine katkı koyar.
Dedikoduyu da önler...

Toplumsal değerlerimizi yıpratarak, devleti itibarsızlaştırarak, dürüstçe yanlışları devlete sığınarak şikayet edenleri itibarsızlaştırarak  ve kuraldışılığı kutsayarak bu işlerden kurtulamayız.
Birileri "Ankara'da adamlarım var" diye diye bu hallere düşmedik mi?
Benim tek bildiğim doğru " Ankara'da hakimler var"

Bir de kurumlarda "istifa" kurumu var.

13 Ekim 2023

Mustafa Temiz

YORUM EKLE