Çocuklara erken yaşta matematiği sevdirmenin yolları

Erken yaşta matematiği sevdirmek, çocukların matematikle olumlu bir ilişki geliştirmelerine yardımcı olabilir ve onların matematik becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunabilir.

Çocuklara erken yaşta matematiği sevdirmenin yolları

İşte erken yaşta matematiği sevdirmenin bazı yolları:

Oyunları Kullanın: Matematik oyunları, çocukların matematik kavramlarını eğlenceli bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olabilir. Örneğin, sayılarla ilgili kart oyunları, bulmacalar veya matematikle ilgili tahta oyunları kullanabilirsiniz.

Hikayeleri Matematikle Bağlayın: Çocuklara matematik hikayeleri anlatarak veya matematiksel kavramları hikayelerle ilişkilendirerek matematiği daha ilgi çekici hale getirebilirsiniz.

Pratik Yapmalarına İzin Verin: Günlük yaşamlarında matematikle ilgili pratik yapmalarına fırsat tanıyın. Alışverişte fiyatları toplamak, yemek tariflerinde ölçüleri kullanmak gibi günlük aktivitelerde matematik uygulamalarını gösterin.

Görsel Araçlar Kullanın: Çocuklar için matematiksel kavramları görsel araçlarla destekleyin. Renkli kartlar, sayma pulları, cetveller veya geometrik şekiller kullanarak matematiksel kavramları daha somut hale getirebilirsiniz.

İlgi Alanlarına Bağlayın: Çocukların ilgi alanlarına matematiği entegre etmeye çalışın. Örneğin, sporla ilgilenen bir çocuğa istatistikleri veya geometriyi spor oyunlarıyla ilişkilendirebilirsiniz.

Sabır Gösterin: Matematik bazen zorlayıcı olabilir, bu nedenle çocuklara sabır gösterin ve hatalarını yapmalarına izin verin. Hatalardan öğrenmelerini teşvik edin.

Matematikle Eğlenceli Aktiviteler Düzenleyin: Matematikle ilgili eğlenceli aktiviteler düzenlemek, çocukların matematiği daha keyifli bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olabilir. Örneğin, matematik olimpiyatları veya bulmaca yarışmaları düzenleyebilirsiniz.

Pozitif Bir Tutum Sergileyin: Kendiniz matematiği seviyorsanız ve olumlu bir tutum sergiliyorsanız, çocuklar bu konuda daha olumlu bir görüş benimseyebilirler.

Öğrenmeyi İşbirliği Yaparak Destekleyin: Grup çalışmaları veya ailece matematikle ilgili aktiviteler yapmak, çocuklara matematiği daha keyifli hale getirebilir.

Gerçek Dünya Bağlantıları Kurun: Matematik kavramlarını gerçek dünya örnekleriyle ilişkilendirin. Örneğin, uzunluk ölçümünü bir parkta yürüyüş yaparken ölçebilirsiniz.

Unutmayın ki her çocuğun matematiği öğrenme şekli farklı olabilir. Bu nedenle çocuğunuzun özel ihtiyaçlarını ve ilgi alanlarını dikkate alarak matematik öğretim yöntemlerinizi uyarlamak önemlidir.


Ebeveynler, çocuklarına erken yaşta matematiği sevdirmenin yollarını arıyor. Soyut kavramlardan oluşan matematik, doğru yöntem ve uygulamalarla anlatılmazsa, öğrenme güçlükleri oluşabiliyor. Eğitimciler, doğru metotlarla çocuklara matematiği erken yaşlarda sevdirmenin mümkün olduğunu belirtiyor.

Çocukların çevresinde gördüğü tutum ve matematik öğretimindeki eksiklikler, erken yaşlarda matematiğe karşı olumsuz algı oluşturabiliyor. Özellikle bu iki faktör bir araya geldiğinde, öğrencilerde matematikle ilgili korku ve negatif düşünceler pekişiyor. Ancak uzmanlara göre olumsuz algıları yıkmak ve çocuklara matematiği erken yaşlarda sevdirmek mümkün. Matematik hakkında farkındalık oluşturmak isteyen ve matematiği sevdirmek amacıyla yazılan “Dedektif Bay Matematik” kitabının yazarı Coşkun Bulut, çocuklara erken yaşta matematiği sevdirmenin çeşitli yöntemlerinin bulunduğunu, daha pozitif bir şekilde deneyimlendiğinde öğrencilerin gelecekte matematikte daha başarılı olduklarını belirtiyor.

Eğitimci Yazar Coşkun Bulut, matematiğin çocuklara erken yaşlarda kazandırılması gereken temel bir beceri olduğunu belirtirken, matematiği sevdirmenin ve sağlam temeller oluşturmanın en etkili yolunun, çocuklara somut örnekler ve oyunlar aracılığıyla yaklaşmak olduğunu ifade etti. Ayrıca, matematik eğitiminde kademeli bir yaklaşım benimsenmesinin önemine de dikkat çeken yazar, temel bilgilerden başlayarak daha karmaşık konulara doğru ilerlemenin, öğrencilerin matematik becerilerini güçlendirmelerine katkı sağlayacağını söyledi.

“Öğrenme sınıfla sınırlı olmamalı”
Çocuklara matematiğin hayatın bir parçası olduğunu ve yaşamı kolaylaştırdığını anlatmanın önemine değinen Coşkun Bulut, “Her gün kurduğumuz sofralarda kişi sayısının belirlenmesi, herkes için masaya getirilen kaşık ve çatalları onun hazırlaması veya hazırlanmasına yardımcı olmasının sağlanması, alışveriş sırasındaki minik işlemlere dahil edilmesi ile matematiğin temelleri sağlam ve eğlenceli bir şekilde atılabilir. Erken çocuklukta özellikle doğada vakit geçirilerek, dışarıda ve evimizde her zaman bulunabilen basit materyallerle de belli kavramlar anlatılabilir. Çeyrek, yarım, bütün gibi kavramların meyveler üzerinden anlatıldığına hepimiz şahit olmuşuzdur. Oyuncak arabalar, misketler, bebekler, abaküs veya fasulyelerle saymayı öğretebilir, deste düzine gruplandırmaları yaptırabilirsiniz. Çocuğunuzun ilgi duyduğu materyaller üzerinden bu uygulamaları çeşitlendirmek ve zenginleştirmek de mümkün” dedi.

“Kodlama çocukların ilgisini çekiyor”
Dünya değişiyor ve çocukların ilgi alanları da değişen dünyaya göre şekilleniyor. Eğitimci Yazar Coşkun Bulut, “Özellikle son yıllarda yazılım dünyasındaki gelişmeler çocuklara erken yaşta kodlama temellerinin atılması gerekliliğini de beraberinde getiriyor. Çağın değişen koşullarına çocuklarımızı hazırlamak için ilgi alanlarına göre ve zorlamadan kodlama içeren oyunlar oynatılabilir. Bulmaca, çok küçük yaşlar için bile geliştirilen etiket yapıştırılarak oluşturulmuş sudoku gibi uygulamalar, çocukların düşünme gücünü geliştirir, rakamları tanımalarına, eksik olanı fark etmelerine yarar. Daha da önemlisi, yalnızca matematik öğrenmelerini değil, hayatta karşılaşacağı problemlerin çözümü için de temel oluşturur” ifadelerini kullandı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER