Dil bir milletin bel kemiğidir

Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen "Atatürk ve Kitap " konulu panelde konuşan Prof. Dr. Nadim Macit, Atatürk’ün talebiyle Hak Dini ve Kur’an Dili eserin müellifi Elmalı’lı M. Hamdi Yazır’ın görüşlerini tahlil etti.

Dil bir milletin bel kemiğidir

 İslam düşünürü M. Hamdi Yazır’ın milliyeti tanımına değinerek şöyle dedi: “Milliyet bir toplumun bir araya gelmesine sebep olan içtimai nefis, bir vicdan demektir. Yani kültürel bellektir. Irk ve kan milliyetin kabiliyeti değildir. Bir milletin kabiliyeti tarihî aklı ve kültürüdür. Tarihte oynadığı roldür.”

Ege Üniversitesinde (EÜ) düzenlenen “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” kapsamında Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü tarafından "Atatürk ve Kitap" paneli gerçekleştirildi. EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Konferans Salonunda düzenlenen panele, EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kutsal Turhan’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrenci katılırken, Enstitü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, Türk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karatay ve Türk Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Muhammet Şen panelde konuşmacı olarak yer aldı. Panelin başkanlığını ise Türk Tarihi Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Tansu Tepekule yaptı.

Programda konuşan Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, Atatürk’ün ileri görüşlülüğüne vurgu yaptı. Prof. Dr. Macit, “Modern dünya klasik dünyanın tersine çevrilmiş halidir. Dolayısıyla klasik dünyanın verileriyle modern dünyada devlet olmak, mücadele etmek mümkün değildi. İçine düşülen krizi aşmak için başka çözümler bulmak gerekli idi. Atatürk’ün yaptığı iş bu idi. Modern paradigma içinde modern dünyada varolmak. Bu nedenle o toplumsal varoluşu milliyet esası üzerine kurdu: Onun tarih, dil ve bilim üzerine yazdırdığı kitaplar bu amacı gerçekleştirmeye yönelikti. Yazdırdığı kitapların anlamı budur. Millet sisteminden ulus bilincine geçiş sürecinde varolmanın temel sacayakları: Tarih, dil ve kültür olduğu için bunu gerçekleştirdi. Çünkü bunlar milliyetimizin kodlarıdır. Din alanında ise ilmiye sınıfından gelen, felsefi birikimi olan şahsiyetleri seçti” dedi.

 Prof. Dr. Nadim Macit, “Atatürk’ün yazdırdığı kitapları tahlil ettiğimizde dil, tarih, sanat ve bilimsel bilgi gibi hususları görürüz. Bunların içerisinde en başta gelen ve üzerinde ısrarla durduğu konu dildir. Çünkü dil bir milletin bel kemiğidir” dedi.

“Atatürk, 3 bin 797 kitap okudu”

EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karatay ise Atatürk’ün okuduğu kitapların sayısının oldukça fazla olduğunu söyledi. Prof. Dr. Karatay,  “Atatürk, Türk Dil Kurumu’na özel olarak yurtdışından getirttiği kitapları bağışlayarak kültürümüze katkıda bulundu. Kültür bir toplumu kurtarır. Atatürk yüzyıllardır ölen toplumu kurtardı. Atatürk’ün okuduğu bazı kitaplara bakıyoruz fakat Atatürk’ü sadece böyle anmak hata olur. Atatürk, 3 bin 797 kitap okudu. Atatürk’ün siyasal kimliği dışında da birçok dala ilgi gösterdiği için kültürel, bilimsel kitapları da okuyordu.  Atatürk çok üstün bir dehaydı ” diye konuştu.

EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Muhammet Şen ise Atatürk'ün yazdı kitapları anlatarak Atatürk’ün siyasi ve askeri yönünün dışında diğer konulara olan merakını ve becerisini anlattı. Dr. Şen, “Askeri konulu kitaplarına baktığımızda Mustafa Kemal özellikle subayların yaşam koşullarını meslek aktarımı amaçlı yazdı. Takımın Muharebe Talimi, Cumalı Ordugâhı, Taktik Tatbikat Gezisi, Zabit ve Kumanda ile Hasbihal Atatürk’ün bazı eserlerine ilişkin örnek olarak verilebilir” dedi.

Panelin sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kutsal Turhan, tüm panel konuşmacılarına “Teşekkür Belgesi” verdi. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER