81 ilden Aile Hekimleri ve sağlık çalışanlarının bir araya geldiği miting, Elazığ depremi, Van çığ felaket, İstanbul uçak kazasında hayatını kaybedenler, İdlib’de şehit düşen askerlerimiz ile Atatürk ve silah arkadaşlarına saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Mitingde bir konuşma yapan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Elazığ Depremi, Van çığ felaket ve İstanbul uçak kazasında yaralananlara acil şifa, yaşamını yitirenlere Sezen ayrıca İdlib’de vefat eden şehitlerimizi de anarak Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diledi.
HAKSIZCA YAPILAN TÜM İDARİ BASKILARI YIKACAĞIZ
Özlem Sezen meslektaşlarına, “Ülkemizin 81 ilinden binlercemiz buraya akın etti. Bu tablo bizim sağlıklı geleceğimizin teminatıdır, umudun fotoğrafıdır, sizlerle gurur duyuyorum ”diye seslenerek konuşmasına başladı. Sezen; “Hep birlikte hekimlere ve sağlık çalışanlarına şiddeti ortadan kaldıracağız. Sağlık çalışanını hedef gösteren kötü dili düzeltmek adına çalışacağız.
Hekimler ve sağlık bölgesinde üzerinde haksızca yapılan tüm idari baskıları yıkacağız. Abartılı ve içi boş hasta memnuniyeti baskısına izin vermeyeceğiz. Sağlık için haklarını alacak, buna inanıyoruz” dedi.
Doktorların en büyük sorunu ne?
Bir bekçi ve imam maaşı düzeyine kadar inen maaşlar mı?
Hayır değil.
Hemen her gün ülkenin bir yerinde yaşana şiddet mi?
Hayır değil.
Sırf ülkedeki doktor sayısını arttırmak için pek çoğu siyasi nedenlerle bir günde tabela değiştirilerek açılan Tıp fakülteleri ve buradan mezun olacak binlerce doktor mu?
Hayır değil.
5 dakika arayla verilen poliklinik randevuları, Acillerde sayıları 2000-3000’leri bulan hastalar, nöbetler, icaplar ve ağır çalışma koşulları nedeniyle oluşan “Tükenmişlik” mi?
Bu da değil!
Ne kaldı o zaman kardeşim?
Korona gibi bulaşıcı hastalıklarla karşılaşma riskinin fazla oluşu mu? O hastalıkları eve taşıyarak kendi riski yetmiyormuş gibi çoluğu çocuğu ölüm riskine atması mı? Eve yorgun ve bezgin geldiği için eşine, çocuklarına, akrabalarına, konu komşuya yeterince vakit ayıramaması nedeniyle bozulan sosyal ilişkileri mi,? “Bunlar çok para kazanıyor” denilerek bir liralık iş için kendisinden 10 lira isteyen küçük esnaf ve sanatkarlar mı? “Dayı; sen koca bir doktorsun bir Adana burması ya da bir belibiryerde takarsın” diyen hısım ve akrabalar mı? HAYIR
Bunların hiç biri değil!
Elbette bu saydıklarımız doktorların en büyük sorunlarından biri ama esas sorun doktorların bu sorunları çözmek için BİRLİK OLAMAMALARI!
Çünkü her doktor kendini ulu manitunun toto kılından yaratımış, en zeki, en çalışkan, en bilgili, en fikirli, önder olacak kişi olarak gördüğü için başkalarının peşinden gitmiyor!
İşin acı tarafı da bir şey yapmadığı gibi oturduğu yerden yapanları da acımasızca eleştirebiliyor!
Kendi hekim kuruluşuna terörist, sendikalara solcu, sağcı ya da çıkarcı diyor, “Baba sen bir şey yap, biz peşinden gelelim” diyene de “Valla bunca iş güç arasında kim uğraşacak şimdi bunlarla” deyip kıvırtıyor.
Neyseki kıvırmadan iş yapanlar var.
(BSHA)
