90 bin kişiyi etkileyecek olan ve muhalefetin “örtülü af” olarak tanımladığı 70 maddelik infaz yasa teklifi, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayladığı ceza infaz yasası kanun değişikliğine pek çok kesimden olduğu gibi Gelecek Partisi kanadından da tepki geldi. Kanunlaşarak Resmi Gazetede yayınlanan ceza infaz yasası düzenlemesinde hırsıza, dolandırıcıya, çocuk cinsel istismarcılarına, mafya kabadayılarına yol gösterilirken sadece yazdığı yazıdan ve yapmış olduğu haberden dolayı Gazetecilerle, Yazarların yararlanamamış olmasının vicdanları sızlattığını kaydeden Gelecek Partisi Politikaları İzleme Kurulu Üyesi Gizem Satıoğlu Öcmenler, “Kanunlaşan infaz yasası tek adam sevdalılarının kendileri gibi düşünmeyen ve bu yanlışa dur diyenlere kestiği ağır faturanın bilançosudur. Bu fatura kör bir vicdanla hazırlanmış, mantık sıradışı bırakılmıştır” diye konuştu.
“Kapalı Cezaevindeki tavukların daha özgür hareket etmelerini hesaba katıp açık cezaevine taşınması dahi hesap edilirken fikir, düşünce ve teşebbüs hürriyeti kapsamında yapmış olduğu haberlerden dolayı sırf Sarayın hoşuna gitmediği için şu an cezaevinde bulunan Gazeteciler infaz yasası kapsamına dahil edilmemiş, göz göre göre mantıklar ve vicdanlar kabul etmese de cezalandırılmışlardır. Bir diğer taraftan ise çocuk pornografisi ve çocuk cinsel sömürü suçları, çocuklara müstehcen yani pornografik verme, satma ve çocukları pornografik filmlerde oynatma gibi fiiller af kapsamındadır, çocukları fuhşa sürükleme, fuhşa teşvik, tedarik ve aracılık af kapsamındadır. Buna aklıselim hiç kimse razı olmaz” diye konuştu.
Adaletin sadece AK Partilileri ve yandaşlarını savunma ve kalkırdırma mekanizması olmadığını kaydeden Öcmenler, “Adalet herkes içindir. Adalet tazı kaç tavşan kovala mantığı ise hiç değildir. Bu nedenle, ceza hukukçuları karar verirken iki ilkeyi güvence almak durumundadır. Birincisi, adil yargılama. İkincisi de, mağdur edilen ve zarar gören kişilerin adalet duygusunun tatmin olabilmesi. Bu ülkede yakın tarihe kadar en güvenilir kurumların başında yargı gelirdi. Yargıya güven düşmüştür. Ağzına kadar dolu cezaevlerinde kontrolün, denetimin, vicdanların kaybolduğu bir noktada Korona, aranan cambazın bahanesi olmuştur” diye konuştu.
