Manisa Son Haber Yasta! Uğur bugün işe gelmeyecek

O bizi bıraktı gitti.

Manisa Son Haber
Manisa Son Haber Yasta! Uğur bugün işe gelmeyecek

O bizi bıraktı gitti.
Sebep yok, neden yok, belirti yok.
Daha dün Manisa Son Haber'in home ofisinde olağan işlerini yaptı.
O üzerinde Atatürk olan kalın fincanından sade kahvesini içti.
Bilgisayarını açıp masasına otururken, ilk yudumladığı sade kahvesinden sonra  işine yoğunlaşır, Manisa Son Haber'in webteki pozisyonlarını takip eder, statejiyi belirler, haber editörleri onun tespitleriyle işe başlardı.
Geceler uzun, işler yoğundu.
O gerçekten dahi biriydi.
Seo çalışması denildiğinde akla o gelirdi.
Web tasarım ve sıfırdan site yapımı dendiğinde bölgede onun telefonu çalardı.
Saat 23.00'da gelecektin hani Uğur.
İşimiz vardı.
Sabahlayacaktık, yeni aldığımız daha dün anlaştığımız işleri yapacaktık.
İstanbul için 4 aylık yeni bir program yapmıştık hani.
İstanbul macerası heyecanlandırmıştı hani hepimizi..
Yaptığımız işlerle büyüdük, yaptığımız işlerin başarısı daha da yeni pencereler açtı.
Biz iyi bir ekiptik hani.
Saat 16.30 da köpeğin Bady'i gezdirecek, sonra gelirken marketten kahve alacaktın.
Kahve önemliydi senin için ne çok severdin. Kahveyi, Bady'i anneni bir de İstanbul'da yas tutan Nur'unu ha birde Mustafa Temiz'i en çok severdin.
Niye?
Önüne hedef koymuş!
Pür neşe içinde ayrıldığın Saat 23'de gelirim dediğin gazetene niye gelmedin..?
Olur mu, yapılır mı? Hani güzel günler görecektik, niye bize şimdi karalar bağlattın be Uğur.
Polise intihar vakası düştüğünde, verilen adres senin evinin olduğu Ayvalık Caddesi denilince telefonla arandığında niye çıkmadın?
Böyle yapılır mı?
Haber için Ayvalık Caddesine ulaşan Mustafa Temiz ağabeyine bu kötü sürprizi niye yaptın?
İntihar eden kim sorusuna " Senin adamın Uğur" cevabı verilince o sokağın onun üstüne yıkılacağını niye düşünemedin.
Bady çok üzgün.
Sen kendine o kötü şeyi yaptın ya.
Kimseleri yanına yaklaştırmadı.
İsyan etti.
Biz çalışırken o ofiste sobanın yanında pineklerdi.
Sen yerinden kıpırdasan kalkar kulaklarını dikerdi.
Hepimize kendini sevdiren Bady,kimseyi umarsamadı,  o telaşlı acının içinde, inanki hepimizden fazla acıyı o çekti.
Masan, fincanın içindeki kahve telvesi taş gibi oturmuş kalmış, tıpkı bizim yüreklerimiz gibi...
Sebep?
Neden?
Emare?
Bu kötü şeyi yapmak için niye hiç renk vermedin.
İma etmedin.
Bizim gizlimiz saklımız yoktu hani.
Seni üzen her ne ise, kızdığın ne varsa, dağ gibi adam dediğin abine niye hiç söz etmedin!
Çözümün merkezisin dediğin o abinin kafasında;  Niye?, Neden? sorularını niye 12 lik çivi gibi çaktın da gittin.
Üzdün bizi be çocuk...
Sana yakışmadı. Hayalimiz vardı hani...
İstanbul'da Piyer Loti'de kahve içecektik.
İstanbul'un Galatasında sokakta çalıp söyleyecektik.
Kumkapı'da eğlenecektik.
Terliklerin her zamanki yerinde, işe geldiğinde ayakkabıya tahammülün yoktu.
Çalışırken kazak hani seni hep sıkardı.
Tişortünü yaz kış giyer öyle otururdun masana hani..
Niye son anında boynunu sıkacak şeyi taktın ki?
Şu an İzmir Adli Tıp'ta seni toprağa vermeden önceki son incelemelerini yapıyorlar.
Babanın hayırını daha üç beş gün önce yaptın.
Babana mı gittin, Uğur sahi bugün niye işe gelmedin?
Üzdün bizi çocuk...
Görüşeceğiz mutlaka yine... Bekle bizi de Uğur...

Güncelleme Tarihi: 22 Mart 2022, 08:13
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER