üzerinden 79 yıl geçti. Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de hayata gözlerini yumduğu
günden bu yana dünyada ve Türkiye’de yaşananlar, dört bir yanında gerçekleşen
savaşlar, çatışmalar ve katliamlar, O’nun yıllar önce söylediği “Yurtta barış, dünyada
barış” sözünün özellikle günümüz açısından ne kadar doğru ve güncel olduğunu
göstermektedir.
Eğitimde ve bilimde ırkçı-gerici uygulamaların etkisini arttırdığı, çocuk ve kadın
haklarının saldırı altında olduğu, devlet eliyle inanç istismarı yapılarak laikliğe ve laik
yaşama açıkça meydan okunduğu, okullardan başlayarak toplumsal yaşamın bütün
alanlarında baskıcı ve otoriter uygulamaların yaşandığı günümüz koşullarında, hayatı
boyunca aydınlanmadan ve bilimden yana olan atamız Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 79. Yılında saygıyla anıyoruz.
Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu
Paşalar: 'Üç', dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkla akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.
Nazım HİKMET( Kuvayi Milliye Destanı’ndan)
EĞİTİMSEN DEMİRCİ TEMSİLCİLİĞİ ADINA
MURAT KOÇANALI
Güncelleme Tarihi: 10 Kasım 2017, 11:38
EĞİTİMSEN DEMİRCİ TEMSİLCİLİĞİ ADINA
MURAT KOÇANALI