Davutoğlu'nun Manisa ziyaretini Ahmet Ünsal değerlendirdi

‘Korkmakla korkmamak’ arasındaki ince çizgi özellikle Siyasette saf değiştirmeyi düşünenler için daha önemli bir durum aldı. Bunun en canlı örneğini yeni parti kurma hazırlıklarını hızlandırmak adına çıktığı Türkiye turunun ilk ayağı ‘Manisa Dostları Platformu’ buluşmasında hissettim.

Davutoğlu'nun Manisa ziyaretini Ahmet Ünsal değerlendirdi

 ‘Korkmayanlar’ oradaydı ‘Korkanlar’ ise ‘Arkanızda ve yanınızdayım ne olursunuz bize biraz süre verin’ olmuş.  Oysa ki geceye Adalet ve Kalkınma Partisi Manisa İl Teşkilatından 635 kişi katılacağını listeye yazdırmış gelin görün ki beklenen böyle olmadı.
TC’nin son seçilmiş ve gerekçe gösterilmeksizin giyotine konularak istifaya sürüklenen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Manisa’daki buluşmasına ve vereceği siyasi mesajları merak ettiğim için geceye katıldım.
 Öncelikle şunu belirtemeden geçmek istemem. Ak Partide dile kolay tam 17 yıl siyaset yapmak öyle böyle kolay bir süreç olmasa gerek. Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra Türkiye Cumhuriyet’inde en uzun süreli ve soluklu hükümet olma başarısını gösteren Adalet ve Kalkınma Partisinin seçilmiş en son Başbakanı olarak tarihi geçmeyi başaran Prof.Dr.Ahmet Davutoğlu, partisinden istifa ettikten sonra yeni parti kurmak için kolları sıvadığını herkes biliyordu. İlk çıkışını ne zaman ve nereden yapacaktı bu net değildi. Neden İstanbul, Ankara, İzmir veya Bursa değil de Manisa. Davutoğlu’nun kurmaylarından ve yol arkadaşlarından Doç.Dr. Selçuk Özdağ, Tarihi çıkış toplantısının Manisa’dan yapılmasında etken olduğunu düşünüyorum. Bildiğin üzere Özdağ, üç dönem milletvekilliği üstlendiği adı uzun sürece son Yerel Seçimlerde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığında geçti. Ona gönülden bağlı olanlar Adalet ve Kalkınma Partisine oylarını atmayarak Özdağ’ın Belediye Başkanı gösterilmediğinin mesajlarını verdi.
Özdağ’ın Manisa’daki etkisini düşündüğümde yeni bir Siyasi Hareketin samimi dostlarla başlaması Davutoğlu’nun da bu yolculuğuna Manisa’dan başlaması moral anlamında doğru bir seçim diye düşünüyorum. 

*Ülkücü kökenli ve Rahmetli BBP Muhsin Yazıoğlu ve Bülent Arınç’a en yakın isimlerden birisi olan Doç.Dr.Selçuk Özdağ ise koşulsuz şartsız bu yolculukta Davutoğlu’nun yanında yer alması bu yolculuktaki engelleri kaldırmaya yeterli olur mu hep birlikte göreceğiz.

 *Sapla samanın, gerçekle yalanın, samimiyetle samimiyetsizliğin günümüzde tartışılır günümüzde   siyasette yeni partilerin kurulma girişimlerini gündeme taşıdı. Yeni yapılanmalar halkın üzerindeki korku ve baskıları ortadan kaldırabilir mi bilemiyorum. Ancak mevcut hükümet bu yeni oluşumlarla kendisine çeki düzen verecek mi inanın merak ediyorum doğrusu.
  Yeni bir partiye ihtiyaç var mı derseniz bence de var ve olmalı da. İşte Davutoğlu ve arkadaşlarının, Abdullah Gül-Babacan’ın yeni parti için kolları sıvamış olması sağ cenaatte yeni partiye ihtiyaç olduğunu ortaya koymakta.

*Toplumlar her zaman yeni beklentiler ister eğer o beklentilerin tıkandığı noktada doğal olarak kendiliğinden yeni partiler filizlenir. Bu aşamada en somut örneklerden birisi Koalisyonların iflas ettiği süreçte Adalet ve Kalkınma Partisinin nasıl ‘Umut’ olarak doğduğunu unutmamak gerekir. Ancak ilk 5 yıldan sonra zirveye doğru tırmanışa geçtiği sırada gerek parti içi gerekse partinin başında bulunan Genel Başkan ve kurmaylarının yaptığı hatalar beklentileri kabusa dönüşmesini kaçınılmaz kılmaya yetti de arttı bile. 
Manisa’da olan Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve kurmaylarının Manisa’daki çıkışı özellikle Adalet ve Kalkınma Partisinin kurmayları tarafından merak ediliyordu.
 Yaklaşık 1500 kişinin katılması beklenen ‘Manisa Dostları Platformu’ buluşmasına Manisa’daki parti teşkilatında genç isimlerin yanı sıra Selçuk Özdağ’ın parti içerisindeki kader arkadaşlarının Muhtarlar ve bazı STK temsilcileri ile İyi partide kendilerine yer bulamayan partililer kendisini yalnız bırakmadığını gördüm. 
Türkiye’nin tüm illerinden 10’ar kişilik gruplar halinde gösterilen katılım salona güvercinler uçurularak salona eşi Sare Davutoğlu’un elini sıkı sıkı tutarak giriş yapan Ahmet Davutoğlu’nun yüzünü güldürmüş gibi görünebilir.
   Davutoğlu, siyasette nasıl bir süreç izleyeceğini “İlkeli bir siyasi vizyonu hayata geçireceğiz. yeni bir siyaset dili geliştireceğiz. Ortak aklı, demokratik katılımı teşvik eden bir tüzük olacak. Hiç kimse dışlanmayacak. Bütün kesimlere hitap eden yeni bir yapılanmanın peşindeyiz. Ama ilkelerimizde sabit ve ayaklarımız zemine basıyor olacak. Biz buraya bir fidan ekmeye geldik. Bu fidanın zihni, ahlaki ve siyasi kökleri tarihin derinliklerindedir. Hatt-ı siyaset yoktur, sath-ı siyaset vardır, sath ise tüm vatandır.” Bu cümleleriyle ortaya koydu.
Davutoğlu, partiye katılıp katılmama arasında kalan tereddüt içerisinde olanlara ise bakın nasıl seslendi; 

 “Ama tabi bizimle konuşmaya yüreği olanlardan. Bazı yakın dostlarımız dahi tüm söyledikleriniz doğru ama bizi bir müddet mazur görseniz diyorlar. Ama millet bizi mazur görecek mi? Gelecek nesillere idealimizdeki ülkeyi değil de gençlerin yurtdışına gitmek için çaba sarf ettiği bir ülke bırakırsak geleceğimiz bizi mazur görecek mi? Karamsarlık ve korku yerine ümit ve heyecanı ayağa kaldıracağız. Yeni bir siyaset dili geliştireceğiz. Dışlamayan, hakaret etmeyen bir yapı olacağız. Yeni bir siyaset vizyonu geliştireceğiz.”
Atalarımız boşuna söylememiş ‘Erken kalkan erken yol alır’ diye hazır Babacan ve ekibinin yola çıkmadığı düşünürsek eğer yeni bir siyasi atılım ülkenin geleceğini değiştirecekse safların sıklaştırılması gereği kaçınılmazdır.
 Tabii ki yüreği olanlar, korkmayanlar, ekenomik krizin gündemde olduğu bu süreçte beklentisi olanlar nasıl karar verir bilemem. Davutoğlu ve Babacan hareketini hep birlikte izleyip göreceğiz.

Saygılarımla…..

Güncelleme Tarihi: 19 Ekim 2019, 15:15
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER