“Domates üreticileri büyük bir fırsatçılık tehlikesiyle karşı karşıyadır”
Ülkemizde son yıllarda tarım sektöründe yaşanan fiyat politikası sorununun domateste de görülmekte olduğuna dikkat çeken AKÇAY, “Tarımsal üretici bir yandan artan girdi maliyetleriyle baş etmeye çalışırken diğer taraftan da ürettiği ürünün satış fiyatı üzerinden ciddi bir baskı altına alınmaktadır.” dedi. AKÇAY açıklamasına şöyle devam etti: Birçok tarım ürününde olduğu gibi domateste de üretim maliyeti her geçen yıl artmaktadır. Üretimin bol olduğu yıllarda fiyat düşünce, maliyeti karşılayamayan üretici büyük zarara uğramaktadır. Türkiye’de 2014 yılı itibarıyla toplam domates üretimi 11 milyon 850 bin ton’du. Bu yıl ise yüzde 5.5 artışla 12 milyon 500 bin tona ulaşması beklenmektedir. Manisa’da da 2014 yılında yaklaşık 130 bin dekar alanda toplam 828 bin 414 ton domates üretimi yapılmıştır. Bu rakam Türkiye’deki toplam üretimin yüzde 7’sini oluşturmaktadır. Manisa özellikle salçalık domates üretiminde Türkiye’nin Bursa ve İzmir’den sonra öne çıkan 3’üncü şehridir.
Domates üreticisi ürününü ekerken yaptığı sözleşmeyle ürettiği domatesi kime ve hangi fiyattan satacağını bilerek eker. Bu yıl da üretici alım fiyatının 25 kuruş olduğu sözleşmeler imzalamıştır. Ancak firmalar bu fiyatı 12-13 kuruşa kadar indirmektedir. Domates üreticileri büyük bir fırsatçılık tehlikesiyle karşı karşıyadır. Üreticiler, salçalık domatesin toplam maliyetinin satış fiyatından yüksek olması sebebiyle ürünlerini toplayamamaktadır. Diğer bir ifadeyle ürünler tarlada kalmaktadır.”
“Sözleşme hükümlerinin uygulanmaması çiftçilerimizi mağdur etmektedir”
MHP Manisa milletvekili Zeynel BALKIZ da yapmış olduğu konuşmada üreticilerle imzalanan sözleşmelerin uygulanmadığına ve geçersiz olduğuna dikkat çekti. Domates üreticilerinin karşılaştığı durumun ‘Sözleşmeli Üretim İle İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’ hükümlerine aykırı olduğunu belirten BALKIZ, “Yönetmeliğin 8’inci maddesinin 1’inci fıkrasındaki ‘sözleşmede belirlenen ödeme planına ve şekline uygun hareket edilir’ hükmüne karşın, sözleşmede belirtilenden daha düşük fiyatlara ürün alımı yapılmaktadır. Hukuk yerle bir edilmektedir. Sözleşme hükümlerinin uygulanmaması çiftçilerimizi mağdur etmektedir. Böylece çiftçimizin emeği adeta gasp edilmektedir. Ayrıca sözleşmelerin geçerli olması için her iki tarafın da iradesini yansıtması gerekmektedir. Ancak bugün yaptığımız görüşmeler üreticilerin iradelerinin bu sözleşmelere yansıtılmadığını göstermektedir. Bu haliyle de sözleşmeler geçersizdir" dedi.
“Sözleşme sisteminin Bakanlık tarafından denetimi ve yönlendirilmesi yapılmalıdır”