Tıp dünyası yaşlanmayı önlemek için çok değişik çalışmalarını sürdürüyor. Çoğu zaman yapılan bu araştırmalar medya aracılığıyla kamuoyuyla da paylaşılıyor. Özellikle hanımların dış güzellikle ilgili yüzlerce operasyon için bıçak altına yattığı günümüzde, doğal ve organik beslenerek uzun ömürlü insanların yaşam formülleri ile ilgili haberleri de bol bol okuyoruz. Bu konuda bir açıklama da Manisa Son Haber köşe yazarı Diyetisyen Hacer Çelik’ten geldi. Çelik bazı haberlerde çıkan tek bir besin türünün yaşamı uzattığı veya yaşlanmayı önlediğine dair çıkan haberlerin yanıltıcı olduğunu belirtti.

Çelik yaşlanma karşıtı beslenmenin nasıl olması gerektiğine dair önerilerini şöyle sıraladı. Yaşlanma hiçbir şekilde önlenemeyen fizyolojik bir olaydır. Ama bazı yöntemlerle yavaşlatılabilmektedir. Bu yöntemlerin başında sağlıklı ve dengeli beslenmeyi sürdürebilmek gelmektedir. Yaşlanmayla birlikte vücudumuzda kas ve su oranı azalırken yağ oranının arttığına dikkat çeken diyetisyen Hacer Çelik anti aging beslenmeye dikkat çekti. Elbette tek bir besinin mucize göstermediğini söylerken gençlikten başlayarak sağlıklı ve dengeli beslenmek gerekir. Serbest oksijen radikallerinin birikmesi sonucu vücutta yol açacağı birçok zararı gençken önleyerek yaşlanmayı geciktirebileceğimizi söyledi. Yağsız vücut kütlesinin kaybının bazal metabolizma hızını düşürdüğü için kilo alımı kaçınılmaz olmaktadır.  Kilo alımını engellemek için bir diyetisyen yardımıyla kalori kısıtlaması yapılması gerektiğini bunu yaparken şok diyetlerden bahsetmediğini sözlerine ekledi. Anti aging beslenmenin amacı sağlıklı ve dengeli beslenmedir ama kalori kısıtlaması sebebiyle kilo vermeyi de sağlayabilir. Kalori kısıtlaması ile vücutta oluşan serbest oksijen radikallerini azaltmış oluruz.

Günlük tercih ettiğimiz karbonhidratların kompleks olmalarına ve glisemik indekslerinin düşük olmasına dikkat edilmesi gerektiğini; sınırlı porsiyonlarda yağlı tohumların da diyetimizin parçası olması gerektiğini, diyet yağının daha çok antioksidan kapasitesi olan zeytinyağından gelmesi gerektiğini, şeker ve rafine ürünlerden kaçınılması gerektiğini, meyvelerin antioksidan kapasitelerinin oldukça yüksek olması, vitamin- mineral yönünden zengin olması ve lif içeriğinin yüksek olması nedeniyle tüketilmesi gerektiğini, yeşil yapraklı sebzelerinde günlük 2-3 porsiyon tüketilmesi serbest oksijen radikallerini azaltmaya yardımcı olacağını belirtti.

Öğün sayısının az ve sık olmasının kan şekerini düzenlemede yardımcı olacağını;  her zaman önemli olan kahvaltı öğünü yaşlanma karşıtı beslenmede de önemini korumaktadır. Mutlaka kahvaltı yapılması gerekir. Akşam öğününde hafif gıdalar tercih edilmesini söyledi.

Anti- aging gıdalara şunları örnek verdi: Avokado, antioksidan özelliği olan flavonoid gibi maddeleri içeren böğürtlen, kuru üzüm, yaban mersini gibi kırmızı meyveler, karnabahar, brokoli, lahana gibi A ve C vitamini içeren sebzeler, zerdeçal örnek verilebilir. Bu maddeler serbest radikallerin zararsızlaştırılmasında, DNA onarımında rol alarak yaşlanmayı geciktirmeye yardımcı olabileceğini belirtti.

HABER MERKEZİ

Manisa Son Haber