Duyduklarıma inanamadım. Bir Demircili olarak işittiklerimden çok utandım. Kızgınlığım bu nezaketsizliği yapanlara, koskoca bir ilçeyi kötü anılır hale getirdikleri için bir kat daha arttı.

26 Ağustos günü yapılan törenlere getirilen Simav Sarı-Mor Zeybek ekibinin gelmesini sağlayan Simav belediye Başkanı Süleyman Özkan bu nezaketsizliği duyduğunda nasıl karşılar onu da çok merak ediyorum.

İki belediye Başkanı konuşur ve Simav Belediye Başkanı Özkan Sarı-Mor Zeybek ekibinin başıyla görüşür. Ekip gelir ve törenlere katılır.

İlk talihsizlik kortej yürüyüşü sırasında yaşanır. Mahalli kıyafetleriyle Mehmet Akif Meydanından Atatürk Anıtına kadar yürüyüşe katılan ekipten biri yanında yürümekte olan Zabıta Memuresinden su rica eder. Zabıta memure adamcağızı perişan eder üstüne bir de “ senin hizmetkârın mı var görmüyor musun üstümde ne var benim ben zabıtayım “  der. Adamcağız bu tepki karşısında şaşırsa da “ bu kıyafetlerle yürüyoruz terledim ve susadım “ der mahçup mahçup yürüyüşe devam eder.

Programın olduğu meydana gelinir, programda sıralarını beklerken bu kez tuvalet ihtiyaçları için o alandan çıkmak isterler ancak çıkışları kontrol eden iri kıyım gömleğinin eteği hep dışarıda gezen görevli çıkışlarına izin vermez.

Simavlı efeler bu gelişmelere zaman ilerledikçe bozulup öfkelenseler de, ekip ruhu anlamında birbirlerini teskin edip sıraları gelince program gereği şovlarını bitirir ve program sonuna kadar da sabırla beklerler.

Program biter kalabalık dağılmaya başlar ekip ile Demirci Belediyesinden ilgilenen bir Allah’ın kulu yoktur. Kıyafetlerini çıkaran zeybeklerin başı gittikleri her yerde olduğu gibi kendilerine yemek ve ihtiyaçlar konusunda ilgilenecek birini arar ama önüne çıkan kim var ise bu talepler yerine getirilmez. Bir ekibin başında sorumluluk ve kızgınlığı bir arada yaşamaya başlayan ekip başı Demircili tanıdığı bir emekli öğretmen arkadaşını telefonla arayıp, yaşadıklarını anlatır ve yemek taleplerinin bile yerine getirilmediğini sitemkâr bir dille ifade eder. Demircili emekli öğretmen ise telefon rehberinde belediye bağlantılı kayıtlı isimlerden en etkili olabilecek birini arar ve bu durumu izah eder. Ulaştığı şahsiyet ilçede gece boyunca açık olan tek lokantayı adres olarak gösterir. Öğretmenimiz tekrar Simavlı ekip başına ulaşır ve yerin ismini söyler lokantayı tarif eder.

Lokantaya varılır öncelikle cadde boyunca saatlerdir aradıkları ama bulamadıkları lavabo ve tuvalet bölümüne geçip rahatlarlar ve yemek yemek için masalara otururlar.

Masaya servis açmaya başlayan garsona çorbadan sonra yemek istedikleri sırada lokantanın yetkilisi gelir ve büyük bir nezaketle “bize belediyeden verilen talimat gereği çorbadan başka yemek veremiyoruz “ der. Zeybeklerin başının gene tansiyonu çıkar ancak çaresiz ekibinin karnını doyurur ve çorbadan sonra yenilenlerin parasını da kendi cebinden öder.

Adamlar Simav’a gitmek için yola çıkarlar ama yaşadıkları karşısında susmaları mümkün değildir. Böyle bir nezaketsizlik böyle bir saygısızlıkla daha önce karşılaşmadıklarını, gittikleri her festival ve törenlerde kendilerine ikramda ve nezakette hiç kimsenin kusur etmediğini, Demirci Belediyesinin bu yaptıklarını veya yapamadıklarını günlerce anlatmaya devam ederler.

4 Eylül Simav’ın Kurtuluş etkinliklerine Demirci Yeşiloba Mahallesinden efe ekibi davet edilir.

Mahalle muhtarı Erdoğan Köse başkanlığında ekip gider kurtuluş günü etkinliklerine katılır program gereği gösterilerini de yaparlar.

Programın hemen ardından Simav belediyesinden sürekli yanlarında olan ve refakat eden görevliyle birlikte Eynal Kaplıcalarında bir restorana götürülüp yemek verilir. İzzet-i İkram da eksiklik yoktur. Bizim Demirci efeleri laf aramızda eti de ikişer tabak yerler. Daha sonra 12 kişilik ekibin her birine yörenin ürünlerinden derlenmiş hediye paketleri verilir. Bizim efeler durumdan memnun, defalarca kendilerine yapılan teşekkürlerle Demirci’ye dönerler.

Simavlı zeybek ekibinden tanıdıklarından Demirci ‘de yaşadıklarıyla ilgili sitemkâr sözleri onlarda duyar işitir. Yerin dibine geçerler. Kendilerine yapılan muameleyle Simavlı efelerin Demirci’de yaşadıkları arasında dağlar kadar fark vardır.

Demirci belediyesinde bir vizyonsuzluk var. İş bilmeyen bu kadar adamı nasıl bir araya getirdiler hayretler ediyorum. Bir tane kurmay kafalı adam yok. Yönlendiren işi bilen böyle organizasyonlarda işi sıralayan, yöneten biri çıkmadı. Her taraf fiyasko. Böyle haberleri yapmak için özel bir çalışma yapmıyorum. Özellikle de yapmıyorum. Demirci ‘nin sessiz çığlığı yapımla sadece kamuoyunun vicdanını bu sütunlardan yansıtmaya çalışıyorum. Demirci böyle yönetilmeyi hak etmiyor. Geçmiş yıllarda kardeş şehirler kapsamında İtalyanı Macarı, Bulgarı geldi o dönemin belediyesi kimseyi aç açıkta bırakmadı ve tam bir Türk misafirperverliğiyle ağırladı.

Şimdi bu özel haberimin ardından hemen yalan diyecekler. Çıkıp yalanlama yapamazlar. Açıklama yapamazlar ama iki adamı bir arada görünce yalan deyip geçerler.

Bu yaşanılan hadise ilçemiz için ayıptır ayıp.

Sakın bu haber için yalan, benim içinde itibarsızlaştıracak ifadeler kullanmayın sizi bunlardan men ederim.

Simav orada, Simavlı Efeler de orada, hadi bizim Yeşiloba efeleri de burada.

Git sor soruştur. Efeleri dinle bu işi telafi et Selami Başkan.

Efeler sana neyse anlatsınlar. Bu işin sorumlusu var ise bul cezalandır.

Efeler doğruyu söyler. Bende ispat edemeyeceğim şeyi yazmam.

Sen iyi bilirsin “ efelerin orası burası oynamaz “

ÖZEL HABER-Mustafa Temiz