Demirci Kaymakamı Kantay konuşmasıyla yine gündem oldu

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde yaptığı konuşma ile tüm Türkiye'de ilgi odağı olan ve konuşmasının yayınlandığı tüm gazete ve haber internet sitelerinde en çok takip edilen kişi olan Demirci Kaymakamı Atila Kantay bugün yapılan 24 Kasım Öğretmenler günü kutlamalarında Demirci Ticaret Ve Kültür Merkezinde yaptığı konuşma ile yine gündeme oturdu. Kantay'ın salonda bulunan yüzlerce kişi tarafından uzun süre alkışlanan 24 Kasım Öğretmenler günü konuşmasının tam metnini siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz. İşte yine gündeme oturan o konuşma ;

Demirci Kaymakamı Kantay konuşmasıyla yine gündem oldu
 Elleri öpülesi, emektar  ve çalışan öğretmenlerimiz, değerli öğretim üyelerimiz,


İlçemize uzak yoldan gelerek bizleri şereflendiren değerli misafirlerimiz


Kıymetli Belediye başkanlarımız,


Değerli mesai arkadaşlarım ve basın mensupları,


Manisa ilimizin eğitim fidanlığı Demirci'mizin 24 Kasım öğretmenler günü kutlamalarımıza hepiniz hoş geldiniz.


Programın akışında belirtileceği gibi ve her sene olduğu gibi Demircinin sevgili öğretmenleri gene eğitim adına ne kadar derece varsa her birini kucaklayıp huzurumuza geldiler, bizleri gururlandırdılar.


Demirci halkı bilir ki, Demircide öğretmenler,  öğrenciler, idareciler eğitimin her alanında iddialıdır ve bu iddialarını da çoğu zaman her türlü sınav ile ispat ederler.


Bu başarının sebebi olarak ta 50 yıllık eğitim fakültesi geleneği olduğu düşünülür.


Bu düşünce doğrudur, fakültemiz şehrimizin incisidir. Ancak tek başına bu sebep doğru değildir,


Zira bu üstün gelenek tek başına 50 yıllık fakülte geleneği değil, aynı zamanda 500 yıllık medrese geleneğidir.


Demirci ilçemize Mısır'ın fethinden sonra ilim yapmaları ve buraya gelen talebelere ders vermeleri için kuzey Afrika”dan ve Osmanlının Arap vilayetlerinden müderrisler davet edilmiştir.


İşte bu müderrisler Yakup çelebi medresesinde –Kıran ve Hacı hasan medreselerinde Demirci'nin talebeleri ile el ele asırlarca ilim yapma geleneğini ilçemizde devam ettirmişlerdir.


İşte bugün bizim sürekli övündüğümüz eğitim fidanlığımız,  500 yıllık bir çınarımızın tohumlarındandır.


Kadim ve kadirşinas demirci halkı geçmişinde uzaklardan gelen müderrislere açtığı kucağını, bugün Türkiye’nin dört bir tarafından gelen öğretmen kardeşlerine ve fakülte öğrencisi evlatlarına açmaktadır.


Demircide 70 yaşındaki büyüğümüz, fakülteye yeni başlamış 18 yaşındaki öğrenciye “hoca hanım kızım ” diye hitap eder. Demirciye öğretmen olarak tayin edilen sevgili öğretmenlerimizin kimisi damadımız, kimisi gelinimiz olur, çoğu da bu güzel insanların ilime ve irfan sahiplerine verdiği kıymetin karşılığı olarak demircili çocukların elinden tutar,evladı gibi bağrına basar.


İşte bu asırlık geleneğin ve yüksek ahlakın neticesinde demircide öğretmenler, “fark yaratan öğretmenler” olarak karşımıza çıkarlar.


Demirciyi tanımayan, eşimiz dostumuz, Demirci kaymakamı olarak bana sık sık “Demircinin eğitimde neden bariz bir şekilde başarılı olduğunu?” sorarlar,


Dostlarımız, çoğu zaman bu sorunun cevabının, uzaklarda kalmış mahrum bir şehrin çocuklarının  “okumak ile dokumak arasındaki seçenekten kaynaklandığını “düşünürler.


Halıcılıkta sanayileşmiş demircinin eğitimde hala lider olması artık “ya oku ya doku “  diktasını çöpe atmıştır.


Demirci eğitimde neden başarılıdır? Bu kadim başarının arkasında, bu salonda aramızda oturan kökü geçmişe dalları geleceğe uzanan, hayat uğruna hayatı yaşamak yerine idealler uğruna hayatı seçmeyi tercih etmiş ihtişamlı eğitim çınarları vardır.


 Bu başarının arkasında elleri öpülesi emektar öğretmenlerimiz vardır.


 Bu kadim başarının arkasında çocuklarımızın sırtını sıvazlayan, onlarla şakalaşan, onları cesaretlendiren, onlarla hayal birliği yapan Demircinin sevgili öğretmenleri vardır.


 Ey güzel öğretmenlerimiz, bize öğrettiniz ki önemli olan tek başına başarılı ama yalın, yetenekli ama merhametsiz insanlar yetiştirmek değil,içi insan dolu insanlar yetiştirmektir.


Almanların insanları boğmak için inşa ettikleri gaz odalarını tasarlayan mühendisler yetenekli mühendislerdi.


Küçük çocukları tıp deneylerinde kullanıp onları soğukkanlılıkla öldüren doktorlar, başarılı ve merhametsizlerdi.


O başarılı canavarlara bizim derviş Yunus'un cihana hitap eden;


“İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir,


Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.”


Dersini onlara hiçbir öğretmen öğretmemişti, çünkü onların Yunusu bilen, Mevlana’yı bilen, kendini bilen muallimleri yoktu.


Demircide bilimi ilimle yaldızlayarak öğreten öğretmenlerimize selam olsun.


Küçüklüğü demirci sokaklarında geçen,yaptığı işlerde,gittiği yerlerde demircililerin göğsünü kabartan,doğduğu yeri unutmayan,Demirci'nin vefalı evlatlarına selam olsun.


Demirci şehrini nakış nakış işleyen, Demirciyi Demirci yapan, Demirci'nin eski ve yeni Şehreminlerine Başkanlarına selam olsun.


124 milyon genç ve çocuğun okuma-yazma bilmediği dünyada,


18 milyon öğrencili,62 bin okullu, 850 bin öğretmenli köklü eğitim sistemimizi bugünlere taşıyanlara selam olsun.


Bu duygularla millet mekteplerinin açıldığı bu anlamlı günde başta Baş Öğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş ve memleketimize emek vermiş bütün eğitim camiasını rahmet ve minnetle anıyor, Bütün öğretmenlerimize, aileleri, sevdikleri çocukları ile birlikte sağlık dirlik mutluluklar diliyorum.”



Güncelleme Tarihi: 25 Kasım 2015, 00:43
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER