Olan Biteni Anlamak – Şifreleri Çözmek / Ahmet Orhan Yazdı...

Rekabet hayatın her alanında olduğu gibi toplum mühendisliği ve propaganda platformunda da olanca ağırlığıyla kendini göstermeye başladı. 

Olan Biteni Anlamak – Şifreleri Çözmek / Ahmet Orhan Yazdı...

Rekabet hayatın her alanında olduğu gibi toplum mühendisliği ve propaganda platformunda da olanca ağırlığıyla kendini göstermeye başladı. 

Özellikle seçimlerin vazgeçilmezi olan, seçmen tercihlerini etkileyip toplumlara yön verebilme beklentisi ile yapılan uygulamalar, artık sınırları zorluyor.

İçinde bulunduğumuz günlerde olan biteni anlamada akılcı bir yaklaşımla, mantık dairesinde kalarak sonuçtan sebep olan aksiyona doğru giderek yapmak yerinde olacaktır.

Sebep-sonuç ilişkisinde daima sonuçta kimin kazançlı çıktığına bakmak doğruya ulaşmada en kısa ve güvenilir yoldur.

Konuyu Millet İttifakı örnekleri üzerinden biraz daha açalım.

Ahmet Davutoğlu çıkıyor “altı genel başkan eşit olacak diyor ve aksi halde kriz çıkar “ diyerek bombanın pimini çekip 6’lı masanın ortasına bırakıyor. 

Davutoğlu bu yaklaşımıyla seçmende nasıl bir etki bırakıyor olabilir?

Karmaşa ve kaos...! 

Sonuç itibariyle kim kazançlı çıkıyor?

Tabii ki Erdoğan...

Ali Babacan neredeyse nüfusunun tamamı ya milliyetçi veya hiç olmazsa kısmen milliyetçi hassasiyetleri olan bir ülkede Türklüğü rencide edecek söylemlerde bulunuyor,

Yetmiyor bir de Türk Ordusu kimyasal silah kullanıyor diyen birine kamuoyu önünde sahip çıkıyor...

Sonuçta kim kazançlı çıkıyor?

Tabii ki Erdoğan...

Ekrem İmamoğlu Yunanistan’a gidiyor ve orada sevgiyle karşılanıyor...

Hatta Atina belediye başkanı desteğini açıklıyor

Yunandaki bu ilgi ne alaka?

İmamoğlu’nu düşman belledikleri Erdoğan’ı alt edecek bir Türk siyasetçisi olarak gördükleri için olduğunu tahmin etmek hiç de zorlama bir yorum olmayacaktır.

Bu haber Türkiye’de halkta sizce nasıl bir etki yapıyor olabilir?

Yunanlar Erdoğan’a düşmanca tavır alırsa haliyle Türklerin Erdoğan sevgisi artacaktır değil mi?

Bu durumda kim kazançlı çıkıyor?

Tabii ki Erdoğan...

Aynı konuda yurt dışı gelişmeler de söz konusu.

İsveç’te, kanlı terör örgütü Erdoğan’ın temsili maketini idam ediyor, Erdoğan posterlerini yere serip çiğniyor... Türkiye düşmanlarının bu davranışları Türk vatandaşlarında Erdoğan’a sahiplenme duygularını kabartıyor.

Demek ki Cumhurbaşkanı ülkemiz adına çok iyi şeyler yapıyor ki teröristler bunu yapıyor, düşüncesi hâkim oluyor…

Sonuçta kim kazançlı çıkıyor?

Yine Erdoğan...

The Economist dergisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafının kullanıldığı kapakta, "Türkiye'nin yaklaşan diktatörlüğü" manşeti için de aynı şeyleri kelimesi kelimesine söyleyebiliriz. 

Bu derginin Cumhurbaşkanı’na saldırması, “Erdoğan kesinlikle seçimleri kaybetmelidir “ diye yayın yapması Türk seçmeninde sizce nasıl bir etki yapmış olabilir? 

Kesinlikle ters etki yapar değil mi?

Erdoğan’ın hanesine bir puan daha yazıldı yani..!

Tahmin ediyorum bu gibi haberleri seçime kadar daha çok izlemeye devam edeceğiz.

Durum böyleyken sorulacak soru bellidir.

Güya Erdoğan’ın Türkiye’nin başından gitmesini isteyen kişi ve ülkeler   bizim gördüğümüzü görmüyor mu?

Söz konusu soruya verilecek cevap iki seçeneklidir.

Bundan önceki yazımda ele aldığım Türk seçmeninin tercih belirlemedeki yaklaşımları ortadayken ya Türkiye gerçeğinden habersiz bir şekilde gerçekten Erdoğan düşmanıdırlar ya da diğer ihtimal olarak bu surette gerçek bir Erdoğan dostları olarak ona seçimleri kazanması için emsalsiz bir katkı yapıyorlardır!

Başka bir deyişle, açıkçası hepsi Erdoğan’a çalışıyorlar demektir ki bu gerçekten inanılmaz derecede şok edicidir.

Bu sorulara tutarlı ve inandırıcı cevap verebilmeyi ben de çok isterim ama bunu yapamıyor olmam benim olaya bakışımın yanlış olduğu anlamına gelmez.

Bu karmaşık problemin çözüm cümlesi; Sonuçta kim kazançlı çıkıyordur.

Yukarıdaki çeşitli örneklerle bireylerin tercihlerini etkilemek ve toplumu yönlendirebilmek için kullanılan unsurları dikkatinize sundum.

İçinde bulunduğumuz süreçte Türk Milleti adeta bir sosyal laboratuvar çalışmasına tabi tutulmakta, tercihleri son derece ağır bir baskı altında yönlendirilmeye çalışılmaktadır.

Hitlerin propaganda bakanı Goebbels’in yöntemlerini bile geride bırakan denemelerle Türk Milleti dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek bir beyin yıkama işlemine maruz kalmaktadır.

Böylesine şartlar altında doğru haber alma, doğru bilgiye ulaşma noktasında en düşük seviyede imkânlarla Türk seçmeni için oylarıyla doğru tercihte bulunmak ne kadar mümkün olabilir?

Elbette bu ters propaganda bombardımanı Türk Milletinde sarsıntı etkisi oluşturmakta, doğru tercihte bulunmasını güçleştirmektedir.

Bu günlerde kim, kimin yanında veya kim hangi amaca hizmet ediyor, anlamak hiç de kolay değildir.

Karar vermeniz için Allah size de zihin açıklığı versin.

31 Ocak 2023

Ahmet Orhan

Güncelleme Tarihi: 31 Ocak 2023, 02:41
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER