Türk Seçmeninin Şifreleri / Ahmet Orhan Yazdı...

Türk siyaset tarihi dikkatle incelendiğinde, milletimizin başka hiçbir millete benzemeyen nevi şahsına has bazı özellikleri çabuk fark edilecektir. 

Türk Seçmeninin Şifreleri / Ahmet Orhan Yazdı...

Türk siyaset tarihi dikkatle incelendiğinde, milletimizin başka hiçbir millete benzemeyen nevi şahsına has bazı özellikleri çabuk fark edilecektir. 

Söz konusu özellikler, milletimizi hamasetten arınmış, objektif olarak tanımak adına da ciddi deliller içerir.

Bu noktada doğru yöntem, geçmişte yapılan seçimleri ve seçmen tercihleri açısından analiz etmek olacaktır.

Türk seçmeni çok partili hayatımızın 2.seçimi olan 1950 seçimlerinde ciddiye bile alınmayan, küçümsenen Demokrat Parti’yi tek başına iktidar yaptı. 

Hem de kime karşı..!

Bütün gücü tam anlamıyla elinde bulunduran bir tek adam olan Milli Şef İnönü’ye karşı.

Üstüne üstlük o günün şartlarında seçimlerin iktidarı değiştirmek için yeterli olup olmayacağı da tartışma konusuyken...

Asker ve polis tüm silahlı kuvvetler ve tüm devlet kurumları İnönü’nün kontrolündeyken...

Bu seçimlerde yaşananlardan ve sonuçlarından anlıyoruz ki Türk milleti kendisine yönelen bir baskı söz konusu olduğunda korkusuzca tam ters istikamette tepki verir,  lider karizmasından etkilenmez ve onun gücünden korkmaz.

1965 seçimleri ve Demirel’in gelişi de tamamıyla buna benzer.  

Henüz genç bir mühendis olarak Türkiye’nin en büyük petrokimya yatırımında çalıştığım dönemde yapılan1983 seçimlerini hatırlıyorum.

1980 ihtilalinin yarattığı korku atmosferi olanca kasvetiyle hissedilirken yabancı baskısıyla yapılmak zorunda kalınan meşhur diğer bir seçim...

Henüz tüm partiler kapatılmış ve liderleri ya sürgünde ya da hapis olduğu günlerde henüz kuruluşlarını tamamlamış olan partilerle gidilen seçim...

O günlerde karakollardaki dayak ve işkenceler herkesin dilindeydi.

İhtilalin başı Kenan Evren televizyona çıktı ve  büyük bir özgüvenle emekli general Turgut Sunalp’in horoz amblemli partisine oy verilmesini birazda aba altından sopa göstererek milletimize tavsiye etti

Sonucu hepiniz biliyorsunuz...

Bu millet Kenan Evren’i öfkelendirme pahasına gitti Özal’ı tek başına iktidar yaptı. 

Evren televizyona çıkıp Türk seçmenine akıl vermeye kalkmasa, MDP’ye oy verilmesi için dolaylı da olsa baskı yapmasa, seçim sonuçları çok daha farklı olurdu.

O günleri kanl-canlı yaşamış, birçok kişiyle seçimlerde kime oy verileceği konusunda istişareler yapmış bir kişi olarak Turgut Sunalp’in seçimlerden zaferle çıkacağından zerre kadar şüphem yoktu.

O seçimde, milletimizin her şeyini temin ederek paşa yaptığı ihtilalin güçlü generali Kenan Evren, bu milleti hiç tanımamış olacak ki istemediği halde Turgut Özal’ı zirveye taşımıştır.

İbretlik bu tarihi olaydan anlıyoruz ki Türk seçmeninin kendisine baskı yapılmasına tahammülü yoktur.

Böyle bir baskı hatta tavsiye olursa tamamen tersini yapmakta hiç tereddüt etmemektedir.

1999 seçimlerini, Öcalan’ı yakalayıp hapse atmış bir Başbakan olarak seçime giren Ecevit kazandı. 

Ecevit’in başkanlığındaki DSP, MHP ve ANAP koalisyon hükümet dönemi yaşanan büyük acıların da olumsuz katkısıyla tam bir kargaşa dönemi olarak tarihe geçti.

Binlerce canımıza, milyarlarca dolarımıza mal olan Marmara depreminin daha yaralarını bile saramadan bir kısım DSP milletvekili ve bakanların Ecevitsiz ve MHP’siz hükümet arayışları, özellikle Mesut Yılmaz ile Bahçeli arasında gerginlik yaratmıştır.

Diğer yandan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaşanan krizler devamlı gündemdeydi.

Bunlara bir de hayat pahalılığı ve ekonomik krizler eklenince Bahçeli’nin önlerine getirdiği sandıkta Türk Milleti başka bir özelliğini daha göstermiştir.

6 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimdeki sonuçlar inanılır gibi değildi...

Olmaz böyle bir şey; Türk seçmeni bir önceki seçimde %22 ile birinci parti olan DSP’ye %1’in altında oy vererek resmen tasfiye etmiştir.

Ceza kestiği sadece DSP olmamış, Milliyetçi-Anasol tüm ortaklarını baraj altında bırakmıştır.

Bu surette bir önceki hükümetin tüm bileşenlerini meclis dışı bırakarak, çok partili siyasi hayatımızda başka bir ilki daha yaşatmıştır.

Türk milleti siyasette kavgayı, kargaşayı sevmediği gibi bunları yapan kimsenin de gözünün yaşına bakmaz.

Bu tespitimizi doğrulayan en yakın örnek; böyle bir ortamda yani kargaşa ve kaosun hakim olduğu 28 Şubat ortamında haksızlığa uğrayan ve hapse atılan İstanbul belediye Başkanı Erdoğan’ın kurduğu partiyi, üstelik lideri siyasi yasaklıyken iktidara getirdi.

Hem de tek başına!

Yeni bir seçim sürecine girerken milletimizin seçim eğilimlerini tekrar hatırlamakta fayda vardır.

Yaşamakta olduğumuz süreci doğru değerlendirebilirsek, Türk seçmenin ne yapacağını daha bir isabetle öngörebiliriz. 

Hikâye ettiğim olayların ışığında gelelim soruma;

Yukarıda sıraladıklarımı yaparak karakterini ve oy verme eğilimini ortaya koyan Türk Milleti önümüzdeki seçimlerde sizce ne yapabilir?

26 Ocak 2023

Ahmet Orhan

Güncelleme Tarihi: 26 Ocak 2023, 20:08
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER