İnsanımız ayrıştırılarak, Türkiye bir saldırı altında bırakıldı. Dinimiz; milletimiz ve ülkemiz aleyhine kullanılan bir yıpratma ve Cumhûriyete "Karşı Devrim" aracına dönüştürüldü, propaganda aracı haline getirildi.. 
"Türkiye Dâr-ûl harptir, cumâ bile kılınmaz' diye diye, Türkiye'yi dinsiz bir ülke göstermek sûretiyle, (uygulamaya koyamadıkları SEVR'i, kaldığı yerden uygulamak için) Türkiye'de karışıklık çıkararak, Türkiye ortadan kaldırılmak istendi.
*
Buyrun işte, özlediğiniz kadro islâmı iktidar etmek bir yana, islàmı size dâr etti.
Vatanın tehlikeye düştüğü bütün zamanlarda; bütün çileyi halk çektiği, vatanını halk kurtardığı halde, yeni baştan bir vatan kurtaran şâbanlar tiyatrosu oynatılarak, halkın dışında, halktan ayrı bir "Eşeği kölgeye bağlamışlar" zümresi türetildi. 
*
Sadece dinciler mi.! 
Halkların kardeşliği masalını, güneşin zabtını yakın gösteren devrim şarkıları eşliğinde, sonu Moskova'ya, Pekin'e çıkan devrimci yol ve yoldaş kâfileleri.!
*
Mustafa Kemâl'i anlamamış, Türkiye Cumhuriyeti'nin rakı balık sofrasından yönetileceğini sanmış, 600 yılın tecrübesinden damıtılmış bir öze ve kurucu tebâya dönüş olan millî üniter TÜRK'iyenin ne mânàya geldiğini anlamamış şiir söylemekten öteye geçemeyen sosyal yurtseverler.! de cabası. 
Her şeyi bunlar yapmış gibi, vatan kurtarma hakkını üzerine tescillenmiş sayanlar.!
*
Ne kadar ayrı firkalar türetir, ortaya birbiriyle itişen guruplar sürerlerse çöküşü hızlandıracaklardır. Bunların kimisi devlet kuran elitler, kimi müslümanlar, kimi de halkların kardeşliği üzerinden sahiplik hakkı ispatlamaya çalışanlar. Türkiyede bu taban zıtlaşmışlığının sosyolojisi ne ola bilir.?
*
Şöyle bir düşünceden yola çıkmak bilmem yanlış mıdır: Yetmişiki milletli bir toplum 600 yıl birbirine sorun olmadan bir arada yaşamış da, Büyük Atatütk'ün "Türkiye Türklerindir" dediği ve imparatorluk coğrafyamızdan 30 defa daha küçük ve kavim olarak tek millet olduğumuz memlekette, niye birbirimize tahammül edemiyoruz.?
*
Çünki ettirilmiyoruz. 
Her gurup kendinin daha vatansever olduğunu ileri sürerek; karşı tarafı gerici yobaz, komünist, faşist, emperyalist uşağı olmakla suçluyor. 
*
Oysa bütün bu kötü sıfatları birbirine karşı kullanarak, 70 li yıllarda memleketin 5500 okumuş evlâdı birbirini öldürdü. Ve Okyanus ötesinden bir ses: "Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir" diyerek, ruhu ve beyni kendilerine göre ehlileştirilmiş Kenan Evren kullarına: "Bizim çocuklar başardı" denilerek memleket çocuklarının kafasına 12 Eylül darbesini indirdiler.
*
Şöyle bağlayalım: Aslında bu insanlar kötü ve hâin değildiler. Algı ve dikkatleri tek nokta üzerine kilitlendiği için davranışlarını kötülüğe tahvil ettiler. 
Esas mesele de; her bir düşünce tabanının öncülerini kendileri belirleyerek, baştan söylettikleri bir iki doğrunun sonunda, sonu yıkıma götüren yalanlanlarla memleketi memleket çocuklarına parçalatmaya çalıştılar. Şekil verip önümüze geçirdikleri yol başçıları aslında, doğru  yolun eğri ve eğreti adamlarıydı. Kuklacıyı bir göre bilsek, göre bilseydik, bunlar başımıza gelmezdi. 
*
Şu an halâ göre bilmiş değiliz. Göre bilseydik. Siyâseti bu biçimde yapmazdık.
16 Şubat 2022
İhsan Temel