Kalp kapağı hastalıkları

Kalp kapağı hastalıkları, kalp kapakçıklarının işlev bozukluğuna veya yapısal değişikliklerine bağlı olarak ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır. Kalp kapakları, kalbin dört odası arasında kanın akışını kontrol eden yapılardır. Bunlar; aort kapağı, mitral kapağı, triküspit kapağı ve pulmoner kapağıdır.

Kalp kapağı hastalıkları

Kalp kapağı hastalıkları çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir:

Doğuştan gelen yapısal bozukluklar: Bazı insanlar doğuştan kalp kapaklarının doğru şekilde oluşmamasıyla ilgili sorunlarla doğarlar.
Yaşlanma: Kalp kapakları, zamanla sertleşebilir, kalınlaşabilir veya kalsifiye olabilir, bu da kapakçıkların işlevini bozabilir.
Enfeksiyonlar: Kalp kapaklarında enfeksiyonlar, endokardit gibi durumları tetikleyebilir.
Romatizmal ateş: Bu enfeksiyon, özellikle çocuklukta geçirilen streptokok enfeksiyonlarından sonra kalp kapaklarına zarar verebilir.
Diğer hastalıklar: Bazı durumlar, örneğin romatoid artrit veya lupus gibi otoimmün hastalıklar, kalp kapaklarını etkileyebilir.
Kötü beslenme ve yaşam tarzı faktörleri: Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara içme gibi faktörler kalp kapakları üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir.
Kalp kapaklarındaki bozukluklar, kalp yetmezliği, ritim bozuklukları ve diğer kalp problemlerine yol açabilir. Tedavi, hastanın semptomlarına, genel sağlık durumuna ve kalp kapaklarının hangi derecede etkilendiğine bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında ilaçlar, cerrahi müdahaleler ve prosedürler yer alabilir. Hastalığın ciddiyetine bağlı olarak, düzenli takip ve yaşam tarzı değişiklikleri de gerekebilir.

Prof. Dr. Aleks Değirmencioğlu, kalp kapağına bağlı oluşan hastalıkların hayatı tehdit edebilen ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekerek, uyarılarda bulundu.İSTANBUL (İGFA) -  Tüm dünyada yaklaşık 41 milyon romatizmal kapak hastası, 24 milyon dejeneratif mitral kapak hastası, 9 milyon da kireçlenmeye bağlı aort darlığı hastası bulunduğu tahmin ediliyor.

Kalp kapağı hastalıklarının bazen uzun yıllar belirti vermeden ilerleyebileceğine işaret eden Prof. Dr. Aleks Değirmencioğlu, “Bu nedenle ekokardiyografi ile kontrol edilmediğinde sorun tespit edilemeyebilir ve tedavi için geç kalınmış olabilir. Dolayısıyla hiçbir yakınma olmasa bile her insanın genç yaşlarda en azından bir kere ve 40 yaşından sonra düzenli aralıklarla kalp kontrollerini yaptırması çok önemlidir” dedi.

Kalp kapak hastalıkları ciddiyetlerine göre; hafif, orta veya ileri derecede olmak üzere üç gruba ayrıldığına vurgu yapan Prof. Dr. Değirmencioğlu, "İleri düzeydeki kapak hastalıklarının ilk semptomları eforla yorulma ve çarpıntı gibi şikayetler oluyor. Süreç ilerledikçe kapak hastalığı kalbe fazladan yük bindirerek, ilk aşamada eforla gelen ama müdahale edilmezse ilerleyerek daha sonra dinlenme halinde bile oluşan nefes darlığına yol açıyor. Ayrıca çarpıntı, göğüs ağrısı veya bayılmaya da sebep olabiliyor. Ancak bunun dışında bazen de yakınmalar başlamadan, herhangi bir sağlık problemi veya check up amaçlı hekime başvuran hastanın kalbi dinlenirken üfürüm duyulmasıyla tesadüfen de kapak hastalığı saptanabiliyor" diye konuştu.

EN YAYGIN NEDENİ EKLEM ROMATİZMASI!

Kalbin içinde yer alan ve kanın kalp odacıkları içinden geçerken geri kaçmasına engel olan yapıların ‘kalp kapakları’ olarak adlandırıldığına vurgu yapan Prof. Dr. Değirmencioğlu, "Kalbin sol ve sağ tarafında 4 adet kapak yer alıyor. Kapak hastalıkları; bu kapakların daralmaları, kapak yetersizliği veya her ikisinin kombinasyonu şeklinde olabiliyor. Çocukluk ve genç erişkinlik döneminde, bakteriyel boğaz enfeksiyonu sonrası ortaya çıkabilen eklem romatizması ile doğumsal olarak meydana gelen anormallikler en yaygın görülen kapak hastalığı nedenlerinden. İleri yaşlarda ise daha çok kireçlenmeye bağlı kapak hastalıkları görülüyor" dedi.

Popülasyonun yaşlandıkça kireçlenmeye bağlı kapak hastalıkları sıklığının artış gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Aleks Değirmencioğlu, kapak yapısındaki anormallik sonucu kapakların çökmesinin de yine hem genç yaşta, hem de ileri yaşta yaygın görülen kapak hastalığı sebeplerinden olduğunu, bununla birlikte romatizmal kapak hastalıkları ise geçmiş yıllara göre sosyokültürel seviye arttıkça nispeten azalma eğilimine girdiğini söyledi. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER