Akdeniz ve Ege Denizi Biyolojik Çeşitliliği, Önemi ve Tarihsel Değişimler

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünün desteklediği, TÜBİTAK MAM koordinatörlüğünde yürütülen Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme 2017-2019 Programı “Ege Denizi ve Akdeniz Bölgesel İzleme ve Değerlendirme Çalıştayı” devam ediyor.

Akdeniz ve Ege Denizi Biyolojik Çeşitliliği, Önemi ve Tarihsel Değişimler

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Binbir Gıda Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen çalıştay kapsamında “Akdeniz ve Ege Denizi Biyolojik Çeşitliliği, Önemi ve Tarihsel Değişimler” başlıklı oturum gerçekleştirildi. EÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melih Ertan Çınar moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturuma konuşmacı olarak,  Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Koray Özhan, Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Tuba Kurt Terbıyık ve EÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Çolak Sabancı yer aldı. 

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Koray Özhan, “Akdeniz ve Ege Denizi Pelajik Sistem Özellikleri” üzerine bir sunum yaptı. Prof. Dr.  Özhan, Akdeniz’deki fitoplakton seviyelerinden bahsetti. Doğu Akdeniz’in özellikle Mersin ve İskenderun bölgelerinin bu açıdan çok zengin olduğunu belirten Prof. Dr.  Özhan, 30 adet izleme istasyonu kurulduğunu ve bu istasyonlarda yüzey, orta ve dip alanlarından çeşitlilik araştırmaları yapıldığını, İskenderun ve Mersin körfezlerinde daha çok tür olduğu sonucuna ulaşıldığını aktardı.

EÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Çolak Sabancı ise “Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme” üzerine sürdürdüğü araştırmasında “Ege Denizi Fitoplanktonu” üzerine ulaştığı sonuçları paylaştı. Doç. Dr. Sabancı, araştırma kapsamında Ege Denizi’nde 13’ü kuzeyde, 13’ü güneyde olmak üzere toplam 26 istasyondan faydalanıldığını ve sonuç olarak toplam 406 adet zararlı tür tespit edildiğini belirtti.

Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Tuba Kurt Terbıyık ise Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki ekosistem için gerekli larvaların besini olan doğal olarak denizanaları ve birçok tür için de yaşamsal öneme sahip olan zooplankton seviyeleri üzerine gerçekleştirilen araştırmaların sunumunu yaptı.

“Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme 2017-2019 Programı” projesi, Türkiye’de deniz araştırmaları alanında yapılan en geniş ölçekli uluslararası proje olarak varlığını sürdürüyor. Proje ile, benzer çalışmalarda kullanılacak yeni teknolojilerin ve yenilikçi yöntemlerin sisteme dâhil edilmesi hedefleniyor ve her yıl açıklanan Karadeniz, Marmara Denizi, Ege Denizi ve Akdeniz ile ilgili final raporları sunuluyor.

Güncelleme Tarihi: 12 Haziran 2019, 12:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER