Manisalıların günlerdir heyecanla bekledikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan 3,5 yıldır gelmediği Manisa'ya gelerek Cumhuriyet alanında halkla buluştu.

Kendi ağzından ifade ettiği50 bin kişilik bir kalabalığa hitap etti.

Tüm Erdoğan mitinglerinde olduğu gibi her yaştan bayanlar kendilerine ayrılan bölümden coşkuyla Erdoğan lehine tezahüratta bulunurken, çoğunluğu çekirdeksiz kuru üzüm taban fiyatını Cumhurbaşkanının ağzından duymak için geldikleri anlaşılan erkeklerde aynı coşku yerine merak ve kaygılı bir bekleyiş hâkimdi.

Her ne kadar Erdoğan sözlerinin arasında Cumhur İttifakına atıfta bulunsa da alanda MHP'lilerin varlığı hissedilmemekteydi.

Rabia işaretleri arasında görmeye alıştığımız bozkurt işaretlerine hemen hemen hiç yoktu dersek yanlış olmayacaktır.

Böylesine havanında aşırı sıcak olduğu vasatta Erdoğan, çok da iyi hazırlanmayan bir metni, meydanların nabzını tutmadaki ustalığıyla arada sloganların atılmasına zemin hazırlamak suretiyle tamamladı.

Allah var monitörlerden okusa bile insanlarla göz temasını hiç kesmedi, hatta kendine işaret edenlere mukabelede bulunmayı da ihmal etmedi.

Belki de hitabetindeki başarısı burada yatıyor olabilir.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın Manisa programına devlet protokolü uygulandıysa da gerçekte siyasi parti mitingi özelliğinde gerçekleşti.

Devlet töreni protokolüne göre resmi kurumlar, başta valilik ve belediye olmak üzere il müdürlükleri, sivil toplum kuruluşlar, odalar en az AKP teşkilatları kadar SayınErdoğan’a kalabalık bir miting hazırlamak için yarışa girmişlerdi.

Konuşmasının önemli bir bölümünde Erdoğan, 20 yıllık kendi iktidar dönemini neredeyse yüksek teknoloji ve refah dönemi ilan ederken kendisinden önceki dönemleri ise toplu iğnenin bile yapılamadığı dönemler olarak andı.

Deprem yaralarını sarmadaki kendi başarılarını ifade ederken Cumhur İttifakının diğer ortağı MHP’nin de içinde bulunduğu hükümeti Bay Kemal söylemleri ile suçladı.

Cumhurbaşkanı iktidar-muhalefet dalaşmasını, Bay Kemal üzerinden Kılıçdaroğlu’nun SSK genel müdürlüğü dönemini karşılaştırmalı olarak sürdürdü.

Erdoğan nedendir bilinmez ama İyi parti lideri Akşener’in adını konuşmasında geçirmedi.

Yoksa günün birinde Akşener’e ihtiyacı olabilir diye mi her hangi bir sataşmada bulunmadı diye düşünmeden edemiyor insan.

Üzüm fiyatı konusuna gelinceye kadar Erdoğan'ın ne söylediğinin meydandakiler ve televizyonları başındaki Manisalılar tarafından dikkatle takip edilmediği kanaatindeyim.

Beklenti ve algı yaratma siyasetinin ustası Erdoğan "üzüm" der demez kalabalıkta meraklı bir bekleyiş başlamıştı.

Bu meraklı bekleyişi görünce Cumhurbaşkanı merak ve ilgiyi arttırmak için konuşmasındaki tempoyu düşürmüş yavaş yavaş beğenilmesinden emin olarak %100’ün üzerindeki bir artışla, üzüm fiyatını 9 numara için 27₺ olarak ilan etti.

Hafızam beni yanıltmıyorsa Erdoğan bizzat ilk defa üzüm alım fiyatını miting meydanından bu suretle ilan etmiş oldu.

İster ilk olsun ister ilk olmasın iktidar için busefer seçimde pabucun pahalı olduğu anlaşılıyor.

Öyle görülüyor ki genel seçimde kazananı ince ayarlar kıl payı farkla belirleyecek.

Bu durumu, her türlü karartmaya rağmen AKP'nin lideri ve Cumhur İttifakının adayı Erdoğan görmüş ve sıkı bir çalışma içine girmiş.

Erdoğan kazanmak için yeni sistemi de tıpkı geçmişte olduğu gibi zorlamaktan kaçınmayacaktır.

Erdoğan’ın bu özelliği ne yazık ki Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini de kısa sürede tartışılır hale getirmiştir.

Başka bir deyişle başkan Erdoğan tercihleriyle sistem değişikliği isteyen millet ittifakı ortaklarının ekmeğine yağ sürmektedir.

Bir türlü parti başkanı şapkasını gerektiğinde bir kenara bırakmamakta direnmeye devam etmekle parlamenter sistem taraftarlarının elini güçlendirmektedir,

Son bir cümle olarak da MHP'nin Manisa'daki durumuna temas etmek istiyorum.

MHP, kurdele keserken platformda olmasına rağmen meydanda yoktu.

Bu tablo, ya MHP'lilerin Cumhur ittifakına soğuk olduğunu, ya da Manisalıların MHP 'ye eskisi kadar sıcak bakmadığını gösteriyor olmalıdır.

22 Ağustos 2022

Ahmet Orhan