Libya Tezkeresi Meclisten Geçti

Libya'ya asker gönderilmesine dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi Türkiye Büyük Millet Meclisinde 184 ret oyuna karşılık, 325 kabul oyu ile meclisten geçerek kabul edildi.

TBMM Genel Kurulu, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşmeleri için bugün olağanüstü toplandı. Mustafa Şentop başkanlığında toplanan Meclis Genel Kurulu, Libya'ya asker göndermenin önünü açacak tezkereyi oyladı. Oylama sonucunda, Libya'ya asker gönderilmesini içeren tezkere, 325 oyla kabul edildi. Tezkereye 184 vekil hayır dedi.

325 OYLA MECLİS'TEN GEÇTİ
TBMM Genel Kurulu, Libya'ya asker gönderme tezkeresini görüşmek üzere olağanüstü toplandı. Genel Kurul, saat 14.00'te TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında açıldı. Gruplar adına yapılan konuşmaların ardın oylamaya geçildi. Oylamada 325 kabul, 184 ret oyu kullanıldı.

SALT ÇOĞUNLUK YETERLİ
Tezkerenin Meclis’ten geçmesi için oylamaya katılan milletvekillerinin salt çoğunluğunun yani yarıdan bir fazlasının “kabul” oyu kullanması yeterli olacak.

SAADET 'EVET, İYİ PARTİ 'HAYIR' DİYECEK
AK Parti, MHP ve Saadet Partisi'nin “kabul”, CHP, İYİ Parti ve HDP’nin “ret” oyu kullanacağı oylamada; Cumhur İttifakı ortaklarının sayısal güçleriyle, tezkereyi Meclis’ten geçirmelerine kesin gözüyle bakılıyor.
Genel Kurul, saat 14.00'te Meclis Başkanı Şentop başkanlığında açıldı.

GENEL KURUL USUL TARTIŞMASIYLA BAŞLADI
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yoklamanın ardından Meclis Başkanı Mustafa Şentop'tan söz alarak, oturumun iç tüzüğe aykırı olduğunu savundu. Özel yaptığı açıklamada, Meclis'in "çalışmama" kararına rağmen olağanüstü toplantıya çağrıldığını vurgulayarak, bunun "usul hatası" olduğunu savundu. Özel, "Usul tartışması açmıyoruz, ancak durumun kayda geçmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Doğan Kubat da alınan çalışmama kararının parlamento kararı olduğunu belirterek, Anayasa ve iç tüzükle birlikle Meclis Başkanı'nın yaptığı çağrıyla toplanmasında bir sakınca olmadığı karşılığını verdi.
Bu tartışmalar ardından konuşan Meclis Başkanı Şentop, "21 Aralık'ta alınan karar bir tatil veya ara verme kararı değildi. TBMM tatilde veya ara vermede değildi, çalışmama kararı almıştı. Ben TBMM'yi değil, Genel Kurul'u toplantıya çağırdım. Bu Anayasa ve iç tüzüğe aykırı değil. Meclis'in toplanması konusunda geçtiğimiz salı ve çarşamba günü olması konuşuluyordu. En uygun tarih 1 Ocak'tan sonra olabilir dedim" dedi.

GRUP BAŞKANVEKİLLERİ KÜRSÜYE ÇIKTI
İYİ PARTİ İZMİR MİLLETVEKİLİ AYTUN ÇIRAY: İktidar ekonomik kriz şartlarında ayakta durma mücadelesi veren Türk milletine gelip geçici bir huzuru çok gördü. Şimdi soruyoruz; bu acele niye? Herkesin bildiği gibi tezkere onaylandığı anda Türkiye husumetlerle yüz yüze kalacak. 102 yıl sonra Türk milletine çok ağır bedeller ödetebilecek oldu-bittilerle karşı karşıyayız.
Libya halkının dramı Kaddafi'nin devrilmesiyle başladı. Kaddafi'nin linç edilmesinin ardından yaşananlar çok daha trajikti. Suriye'de Emevi Camisi'nde namaz kılma hayali Libya'yı arka plana itti. Ulusal Mutabakat Hükümeti yıkılırsa mavi vatan elden gider tezi doğru değildir. Bu kararla yeni bir göç tetiklenmektedir.
Tezkereye karşı çıkmamızın başka güçlü nedenleri de var. Türkiye'nin bütün Libyalılar gözünde etkin bir tarafı olacak olmasıdır. Bu bizi Arap coğrafyasında bir nefret objesi haline getirecektir. Bunun en ciddi sonuçlarından birisi de Rusya ile karşı karşıya gelmemizdir. Askerimiz Vietnamvari çatışmaların ortasında kalabilir. Mehmetçiğimizi milli güvenliğimizle hiçbir ilgisi olmayan ateş hattına bırakamayız. Türk milleti kahraman askerlerinin canını sokakta bulmadı. Türk askerinin cesaret ve savaşçılığı ancak milli davalarımızda geçerlidir.
Libya'da ahlaksız bir içsavaş yaşanıyor. Tarihin hiçbir anında Türkiye Cumhuriyeti mazlum devletlerin iç savaşlarında yer almamıştır. Biz kimsenin ülkesinde, iç işlerinde gözü olmayan bir devletiz. Şimdi bazı güçlerin taşeronu olmaya doğru gidiyoruz. Tunus, Cezayir, Mısır niye asker göndermiyor? Türkiye hiçbir zaman ganimet, yağma ve sömürü peşinde olmadı. 102 yıl sonra en büyük facia bu tezkere olacaktır. Libya'da oluşabilecek en kötü senaryoya karşı hükümetin hazırlığı yok.
Bu kadar önemli bir tezkere diyorsunuz ama bir bakan yok. Biz masum insanların kanının akmasını istemeyiz. Ahali soruyor, Suriye'de ne işimiz vardı, şimdi soracaklar Libya'da ne işimiz var? Gelin masum şehit kanlarında boğulmayın. Biz bu akan kandan sorumlu olamayız ve hayır diyeceğiz.

MHP MANİSA MİLLETVEKİLİ ERKAN AKÇAY: Meclisimiz tarafından kabul edilen mutabakatın hükümleri konusunda Libya'dan destek talebi olmuştur. Doğu Akdeniz'deki doğal kaynaklar sebebiyle bir şer ittifakı kurulmuştur. Sahada sondaj ve araştırma gemileriyle yapılan tatbikat kararlı adımlardır. Bu kapsamda Libya ile yapılan anlaşmalar Akdeniz'deki hakkımızın korunması için isabetli adımlardır. Muhtırada Libya'dan davet gelmesi halinde Libya'ya gidebileceği hükme bağlanmıştır.
Görüşmekte olduğumuz bu tezkere Libya'nın istikrar, huzuruna destek veren Türkiye'nin bölgesel barışına destek veren tezkeredir. Doğu Akdeniz dünya jeopolitiğinin önemli bir sahasıdır. Türkiye burada güçlü durmalıdır. Doğu Akdeniz artık Libya'nın da dahil olduğu daha geniş bir coğrafyayı tanımlamaktadır. Konunun bir diğer boyutu Türkiye'nin uluslararası barış, güvenliğine sunduğu katkıdır. Türkiye 12 ülkede BM Barış Gücü'nde katkı sunmaktadır. Libya'ya asker göndermek uluslararası hukuk açısından meşrudur.
Libya'ya gönderilmesi planlanan Mehmetçiğimiz 1911'de Libya'nın salahı için mücadele eden nice kahraman subaylarımız aynı milli hafızanın eserleridir. Kardeş ülke Libya büyük önem arz etmektedir. Milli güvenliğin kilit taşı olan bu meselede Libya'ya gönderilecek TSK, milli müdafaa mücadelelerinden birisi olacaktır.

LİBYA TEZKERESİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla TBMM Başkanlığına gönderilen tezkerede, şu ifadeler yer almıştı:
"Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, tüm bölgeyi etkileyebilecek, Libya'nın bütünlüğü ve istikrarına yönelik tehditler, DEAŞ, El-Kaide ve diğer terör örgütleri, yasa dışı silahlı gruplar ile yasa dışı göç ve insan ticareti ile mücadelede Türkiye'den askeri destek talebinde bulunmuştur.
Bu mülahazalar dışında, Türkiye'nin milli çıkarlarına yönelik her türlü tehdit ve güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde her türlü tedbiri almak, Libya'daki gayri meşru silahlı gruplar ile terör örgütleri tarafından Türkiye'nin Libya'daki menfaatlerine yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek, kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak, Libya halkının ihtiyacı olan insani yardımları ulaştırmak, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti tarafından talep edilen desteği sağlamak, bu süreç sonrasında meydana gelebilecek gelişmeler istikametinde Türkiye’nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde Türkiye sınırları dışında harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesi hususunda gereğini bilgilerinize sunarım."

AKAR: GÖREVE HAZIRIZ
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yeni yıla Gaziantep, Diyarbakır ve Trabzon'daki kara, deniz ve hava birliklerini ziyaret ederek girdi. Bakan Akar, "Yüzyıllardır beraber yaşadığımız Libyalıların mağduriyetine, onlara yönelik saldırılara göz yummamız mümkün değil. Verilecek her türlü göreve hazır olduğumuzu herkesin bilmesini istiyoruz" dedi.
Trabzon'da yaptığı konuşmada, Libya ile imzalanan mutabakata da değinen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Yüzyıllardır beraber yaşadığımız Libyalıların mağduriyetine, onlara yönelik saldırılara göz yummamız mümkün değil" dedi. Mutabakatların uluslararası meşruiyeti olan Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzalandığını vurgulayan Bakan Akar, Libya tezkeresine ilişkin ise "Bize verilen görev neyse bunu da inşallah sonuna kadar yapmak durumundayız. Verilecek her türlü göreve hazır olduğumuzu herkesin bilmesini istiyoruz" diye konuştu.

Güncelleme Tarihi: 02 Ocak 2020, 18:26
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER