Aslında bu bir mesleki refleksti belki de. Manisa Büyükşehir Belediyesi Meclisinin son oturumunda çıkan suya zam kararının ardından, halktan gelen tepkileri öğrenmek istedim.
Gazeteci dostlarda kendi yaşadıkları ilçelerde konulara vakıf kişiler.
Vatandaşlar su zammına tepkili, herkes şimdi ilk faturalardaki artış ne kadar onu merak ediyor. “ Cengiz Başkan sözünde durmadı, hani 2019 yılında suya zam yok demişti” diyenler bile var.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün istediği ve AKP’li meclis üyelerinin de desteği ile meclisten geçen bu kararın ardından, ülkenin içinde bulunduğu krizde, yaşanan ekonomik sorunlar içinde aynı Ergün’ün, aynı meclis kürsüsünde 2018 yılı içinde, AKP’li meclis üyelerinin gözünün içine bakarak, “ Ne TEFE, ne TÜFE, ne suya zam, yeteri kadar zaten bu vatandaşın sırtına bindiniz. Bu kadar zammı yüklediniz. Bir de biz buradan darbe vurmayacağız. 2019 yılında hiçbir şeye zam yapmıyoruz.” Sözleri ile son meclis toplantısında su zammını oyladığında, CHP ve İYİ Partili meclis üyelerinin ret ettiği ama AKP ve MHP’nin çoğunluk oyuyla kabul edilen zamlı su kararının ardından ağzından çıkan “ İYİ Parti, CHP ret, çoğunlukla kabul edilmiştir. Ben sadece tek kelime söyleyeceğim, almadan vermek Allah’a mahsus” sözleri arasındaki çelişkiyi ve vatandaşlardan gelen su zammı tepkilerini de duyunca tarifsiz duygular içinde kaldım.
5 yıl boyunca ve öncesinde Manisa için MHP’li başkan Ergün’ün yaptıklarını çok yakından takip eden, en ince detayları kurumsal olarak veya şahsi anlamda bildiğim, kendisiyle bu duruşu ve hizmet adamlığı konusunda oluşan dostluğum için üzüldüm.
Zira ben şahsen dostum dediğim kişiyi, onun gıyabında da savunabilecek olmalıyım. Benim dost dediğimin yanlışı varsa söylemeye, yanlışım var ise onu dinlemeye kuralımı yakınımdaki dostlarım iyi bilirler.
“Dost acı söyler” sözünden yola çıkarak, gazeteci olarak gözlemlerimi yazdığım seçimler öncesinde, Cengiz Başkan ortak dostlara gelen mesajlarında, fikrime saygılı olmakla birlikte, Akhisar dışında Cumhur İttifakının tüm ilçelerde seçimi alacağını söylemişti.
Ancak ben o gün yazımda yazdığım gibi haklı çıkmıştım. Manisa’da 4 ilçe Millet İttifakı adaylarınca kazanılmıştı. Köprübaşı ve Yunusemre ise tırnağı dibinde kazanılabilmişti. Bu sonuçlardan sonra benim haklı çıkmışlığım hiç konuşulmadı, gündeme gelmedi ancak, yine böyle bir dönem içinde su zammı konusu ve yazının bundan sonraki bölümünde yazacaklarımda, yine “Dost acı söyler” çerçevesinde olacak.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDE MOBİNG Mİ BAŞLADI?
EKONOMİK ŞARTLAR MI ZORLUYOR?
Manisa Büyükşehir Belediyesi deyim yerinde ise şu günlerde “fokur fokur kaynıyor”.
Ülkemizin her yerinde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle, işyeri ve fabrikaların kapanmalarına, işçilerin işten çıkarılma haberlerine son günlerde daha çok rastlıyoruz.
İşsizlik rakamları çığ gibi büyüyen ülkemizde işsiz sayısının 8 milyon ve üstü rakamlara çıkması da, merkezi hükümet veya yeni yönetim sistemi içinde tartışılacak başka bir konu.
Manisa gibi bir işçi kenti gerçeğini hisseden vilayette soluk alıp veriyoruz ve yaşıyoruz. Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki faaliyet gösteren işletmeler Manisa’ya istihdam sağlarken, Manisa Büyükşehir Belediyesi de yaklaşık 7 bin kişiye yaklaşan personeli ile hiçte küçümsenmeyecek bir istihdam kaynağı.
Ülkede yaşanan bu ekonomik kriz sanırım Manisa Büyükşehir Belediyesini de etkilemiş görülüyor.
Manisa Son Haber Whatsapp İhbar hattına son günlerde ilçelerden işçi çıkarılması veya yer değiştirmelerle ilgili ihbarlar geliyor.
İhbarların üstüne gidiyorum, duyduklarım doğrusu ya beni ürkütüyor.
Cengiz Ergün yönetimindeki çiçeği burnunda büyükşehir belediyesinin ilk günlerinde Ergün tarafından kurulan bu kadrolar, Manisa’nın geniş coğrafyası içinde, kısa sürede yaygın hizmet alanına rağmen, Cengiz Ergün’ün hizmetleriyle halka dokunmasında, büyükşehirin kurumsallaşmasında da çok etkili oldular.
Yapılan tüm anketlerde, yatırım bütçesini en iyi kullanan, Ege Bölgesinin en sevilen belediye başkanı ödüllerini de Cengiz Ergün’e kazandıran, bu sevgiyi ve güveni kendisine getiren, bu çalışanların vatandaşın kapısının önüne, evinin içine kadar taşıdığı Büyükşehir hizmetleri sayesinde olmuştu.
Fakat durum fena, “ateş olmayan yerden duman çıkmaz”.
Birçok ilçede henüz yılını doldurmayan ve tazminat hakkı kazanamayanlardan başlamak üzere, emekli olması yaklaşanların sırada olduğu işten çıkarmalar başladı.
Bunun yanı sıra Manisa merkezden veya ilçeler arasında personellerin yer değiştirmelerle adeta yıldırılmasına yönelik anlaşılan uygulamalar görüyoruz ve duyuyoruz.
Bire bir konuştuğum çalışanlar var. Kimse Manisa Büyükşehir yönetiminin bu tavrına anlam verebilmiş değil.
Üç beş kişide yaşanan bir durum olsa, hadi kurumsal disiplinle ilgili bir durum veya personelin performansına ve ürettiği hizmete dayalı bir uygulama diyeceğiz.
Ancak durum hiçte öyle değil.
Bir çalışan şöyle diyor. “Sabah işe giderken inan ki bugün ne olacak, beni de gönderirler mi, beni de işten çıkarırlar mı endişesiyle, düşünerek gidiyoruz.
Günlerden Pazartesi ise kaygı herkeste zirve yapıyor. Cuma akşam saati geldiğinde, günlerdir çekilen bu kaygılar kısa sürede olsa Cumartesi Pazar iki gün tatil, oh bir gelişme olmaz deyip, bununla avunur olduk. Pazar gecesi yastığa başımı koyunca sabah olacak, yine aynı kâbus başlayacak düşüncesiyle uykum kaçıyor”
İlçelerin tamamında, bu ve buna benzer endişe çeken Büyükşehir ve Maski çalışanları var.
Birçok çalışan işe girdiği Büyükşehir ile ekonomik gücünü kazandı. Evlendi eşe ve çocuğa sahip oldu. Çalışanların kimi ev, kimi araba aldı. İşiyle evi arasında huzurlu bir yaşam sürme hayaliyle yaşıyordu.
Evlenirken borçlanan var, kredi çekip evlenenler var.
İşten çıkarmaların devam etmesi halinde, Büyükşehir ve Maski çalışanlarını zor günler bekliyor. Maaşlarına zam bekleyen, son seçim sürecinin ardından beklentileri artan bu çalışanların, işten çıkarmalar sürerse aş derdine düşeceklerini söylemek felaket tellallığı değil.
Siyasilerin sessizliği de dikkat çekici. Çalışanlar dâhil biz olayları dışarıdan gözlemleyen Manisalılar olarak bu sessizliğin adını da koyamıyoruz.
MHP teşkilatları, MHP’li bir büyükşehir belediye başkanlığı dönemindeki bu kadrolaşma içinde çok etkinlerdi. Şimdi niye susuyorlar, bekleyip göreceğiz.
Cengiz Ergün’ün insana dokunan işlerde hassasiyetlerini bugüne kadar öğrenebildiğimi sanıyorum.
Ergün’ün bu kriz sürecini de iyi yönetip, bu zorlukları aşabileceğine inanmak istiyorum.
Mobing bir insanlık suçudur.
Ekmekle oynamak, büyük kötülüktür.
Kurmay kadroların, bize kadar yansıyan bu tutum ve yöntemlerinden Başkan Ergün umarım haberdar değildir.
Bu yöntemlerle Büyükşehir ve Maski çalışanlarını işten çıkarma ve yer değiştirerek insanların huzurunu kaçırma, aile düzenlerini alt üst etmek, Başkana yakışacak hal ve icraatlar değildir.
Manisa’nın nabzını tutan, basın mensubu arkadaşlarımda bu konuda duyarlı olmalılar.
Ben Demirci’nin dağından Manisa ovasını görüp yazıyorsam, siz de yazın, neyiniz eksik.
Cesaret veya menfaat konusunda sıkıntı var ise o zaman başka, Allah iyiliğinizi versin öyleyse.
Cengiz Başkan, sana yakışanı yap.
Bu çocukların hem işine, hem sana, hem de davasına bağlılıkları var, buna şahitlik ederim.
Bu Cumhur İttifakı seni de bozmasın Allah aşkına.
Şaşırtma, yanıltma bizi başkan.
28 Mayıs 2019
Mustafa Temiz
